Kendime Gel

57 7 10
                                    

   Her yer kapkaranlık ne olduğunu neden olduğunu bilmeden koşuyorum.Arkamdan biri benimle beraber koşuyor.Neden kaçıyorum ki ondan nefes nefese hiç durmadan.. Sanki kalbim yerinden çıkacak bağırıyorum ama sesim çıkmıyor az ve sessiz ,nefesim yetersiz .Ya bacaklarım ah onları hissetmiyorum bile artık, durmam lazım yoksa yığılıp kalacağım. Ama hala peşimde biri var ve neredeyse beni yakalayacak .Gözlerim, gözlerim hiç bir şey görmüyor şimdi bir yere takılıp düşeceğim diye ödüm kopuyor her taraf karanlık hiç kimse yok sadece o ve ben..

Peki ya o sesler ne, kim konuşuyor.Kim var orada kimsin diye bağırdığımı zannettiğim kısık sesimle sorularım cevapsızdı . Artık koşacak takatim kalmadı. Gidecek yerimde kalmamıştı zaten yolun sonuydu. Artık pes ediyordum ki  ileride bir şey gördüm, az kaldı biraz daha sabret diyerek koşmaya devam ettim ve ne göreyim karşıma bir kulübe çıktı hemen içine girdim kapıyı kilitledim.Kurtuldum sevinciyle derin bir nefes alırken güm güm seslerine irkildim.Adeta kapıyı kıracak gibiydi.Yok canım nasıl kırsın koskocaman kapıyı.Hem baksana baya kalın bir kapıya benziyor diyerek kendimi avutmaya çalışsam da çok tan kapı kırılmıştı bile. Hemen arkamı dönerek pencereden atlayarak kaçmak istedim ama artık çok geçti sıkıca kolumdan tuttu.Gümbür gümbür atan kalbim ve tir tir titreyen vücudumla çaresiz bir şekilde yavaşça arkamı dönüp yüzüne bakmak istedim.Döndüm ve...

Ahsen! Ahsen ! 

Annemin çağırışıyla güm güm atan kalbim ve titreyen vücudumla yataktan sıçradım.İlk cümlem rüyaymış demek oldu.Rüyanın etkisi tüm vücudumda tazeliğini koruyarak devam ediyordu.Nasıl bir rüyaydı tüm zerresine kadar hissederek yaşadığım,korkularım tanıdık,heyecanım alışık,kaçmam yaptığım bir şeymiş gibi hissettiğim nasıl bir rüyaydı bu nasıl..Neden kaçıyordum? Kimden kaçıyordum?Kimdi  o? 

Ahsen kalkmadın mı? 

Doğrulup büyük bir güçlükle kalktım anne diyebildim sadece.Ah anne ah ne olurdu ki biraz daha geç çağırsaydın tam da yüzünü görecektim.Kimdi nasıl biriydi diye düşünmekten kendimi alıkoyamıyordum ama annem üçüncü kez çağırmadan artık yataktan kalkmalıydım güç bela yorganı üstümden attım.Korkudan dökmüş olduğum tüm soğuk terimi nevresime silmiş olmalıyım ki yastığım ve yatağım sırılsıklamdı hemen nevresimi ve yastığımın örtüsünü çıkardım çamaşır makinesine attım. Ayılmam için uyanmam yeterli olmadı. Belki su ayılmamı sağlar düşüncesiyle soğuk bir duş aldım.Gerçekten su iyi geldi kendimi daha iyi hissediyordum yani en azından vücudumun titremesi geçmişti.Hemen ferace mi giyinip rüyaları  yorumlayan bir hoca hanım duymuştum onun yanına gitmek için evden dışarı çıktım.

Koşar adımlarla ilerlerken bir yandan da annemin elime sıkıştırdığı dürümü yiyordum.

Kapıya vurmaya cesaret edemiyordum.Kendimce cümlelerimi toparlayıp öyle kapıyı tıklamalıydım. Cümlelerimi ve kendimi toparladıktan sonra  kapıya hafifçe tıkladım ve biraz sonra bir kez daha tıkladım.Evde yok oluşunun düşüncesine  kapıldım ama bir umut diyerek son kez ve sert bir şekilde kapıya vurdum.

Orta yaşlı,beyaz uzun bir elbise giymiş, başında namaz örtüsü, adeta  kıldığı namazların nuru yüzüne yansımış çok hoş biri kapıyı açtı. 

Kusura bakma evladım namaz kılıyordum  açamadım. 

Estağfirullah efendim. Ben Nurgül hocaya bakmıştım .

Buyur kızım Nurgül benim. 

Şey ben sizin rüyaları yorumladığınızı duymuştum benim de bir rüyam var müsaade ederseniz anlatmak isterim. 

Doğru duymuşsun bunun ilmini aldım Rabbimin becerttiği kadar yorumlamaya çalışırım inşallah gel içeri.

İçeride koltuk ve sandalye yoktu bir halı üzerinde minderler konulmuş.Bir kaç rahle,kuran-ı kerim,seccade ve tespih bulunuyordu tüm duvarı kaplayan kitaplık da  gözden kaçmıyordu ama en önemlisi içeride nereden geldiğini, esans mı yoksa parfüm mü olduğunu anlayamadığım  çok hoş bir koku vardı. Etrafı seyre dalmışken yöneltilen soruyla başımı Nurgül hocaya çevirdim. 

Anlat bakalım ne gördün rüyanda? 

Tüm ayrıntısıyla hiç bir yerini atlamadan sonuna kadar anlatım. Kalktığımda yaşadıklarımı ve rüyanın etkisinde uzun bir zaman kaldığımı da ekledim.Kulaklarımı açarak, merakla büyüyen gözlerim ve  pür dikkatimle Nurgül hocanın konuşmasını bekliyordum.

Etrafın çok karanlık bu sebeple her şeyi net göremediğin için yanlış kararlar verebilirsin onun için çok dikkatli olmalısın.Kaçtığın şey duyguların, hislerin , sevdan ne kadar çok kaçmaya çalışsanda çaresiz . İnsan kendinden kaçabilirmi? Bu kaçış mücadelende kalbin zihnin ayakların tüm bedenin yoruluyor.Rüyanda arkana bakmaya bile cesaretin yok yani duygularından kaçmayı bırakırsan olacakları görmeye cesaretin yok.Korkaksın..''bağırıyorum ama sesim kısık kimse yok'' dedin ya aynen öyle bu yolda sana yardım edecek kimse yok sadece sen varsın sen ve duyguların..Duygularından kaçıp bir kulübeye sığınman gibi kalbine sığınmış tüm kapıları kilitlemiş korkak ve ürkek bir şekilde kendini ve duygularını oraya hapsetmişsin. Ama sen ne kadar kaçarsan kaç o kapı bir gün çalacak.. Ve belkide zorla açılacak..

---------

Soru 1:Ahsen neden duygularından kaçıyor? Sen de hiç duygularından kaçtın mı?

Soru 2:Ahsen duygularıyla savaşıp kalbinin kapısını açabilecek mi?

Soru 3:Bölümü nasıl buldunuz?

Arkadaşlar yorumlarınızı bekliyorum. 

Daha yolun başındayız ama bana inanır ve güvenirseniz hiç beklemediğiniz belkide tahmin bile etmediğiniz gelişmelerle 2. bölümü yayımlayacağım.

Takip etmeyi unutmayalım lütfen :) 

Sizi çok seviyorum 2.bölümünde görüşmek üzere hoşcakalın,hoşca kalın <3 <3 <3 




Kendime GelWhere stories live. Discover now