MEZARLIK

56 7 5
                                    

Serpil mezarlığa o kadar sık gidiyordu ki annesi bile bu durumdan rahatsız olmaya başladı.Babası yoktu artık  annesi ile babası boşanmışlardı. Durumlari git gide gide kötüleşti. Artık gelirlerini sağlayamaz hale geldiler.Evlerinde herkes okul okuyordu.  Serpil dışında herkes çünkü o daha 5 yaşındaydı.Serpil mezarlığa giderken dayısının mezarına sürekli bakım yapardı. Mezarlıkta su satan çocuklarla artık arkadaş olmuştu. Bir gün su satan arkadaşından biri" Serpil sende su sat."Serpil şaşkınlık içerisinde kaldi. Çok düşündü ve iş hayatına küçük yaşta başladı.Dayısına olan bağlılığı başladı iş ile belli oluyordu . İlk iş gününde hiç su satamadı. O kadar utanıyordu ki arkadaşları ona  eğer böyle devam ederse hiç para kazanamayacağını söyledi.Serpil o kadar zeki bir kızdıy ki bu yaşında eve nasıl para götürürüm diye düşünüyordu.Annesi Serpil'in su sattığını öğrenince  Serpil'in dışarı çıkmasını yasakladı.Ama serpil ablasının bile artık harçlık almadığını  ve onunda çalışmak istediğini öğrendi.Ama ablası okula gidiyordu.Bu kadar küçük çocukların bu yaşta çalışma istekleri ve annelerine yardım etmek istemeleri çok güzel ve üzücü bir durum.Serpil ablasına onun gelmemesi gerektiğini eğer okula gitmezse annesinin üzüleceğini babasız da olsa okuyacagını söyledi. Ablası ona gerçekten hayran kalmıştı.Bu kadar zeki bir kardeşi olduğu için kendini şanslı hissediyordu.Annesinin o kadar gitme demesine rağmen Serpil mezarlığa gidiyordu.İlk kazandığı parayı koşup annesine verdi.En küçük kızının  para kazanması onun yüreğine hancer gibi saplandı.Her geçen gün üç beş kuruş fazla kazanmaya başladı. Tabiki de kazandığı para evi geçindiremez ama minicik bir katkısının olmasını istiyordu. Serpil sanıyordu  ki kazandığı para hepsine yetiyor.Ama onun kazandığı para bir çocugun bir günlük harçlığıydı. Bunun üzerinden 1 yil geçmişti. Serpil okula başlayacaktı.Annesi kaydını yaptırtmak için okula gitti.Serpil müdürün gözlerine bir bakti ki o bakış müdürün kalbine dokundu.Serpil'i o kadar sevdi ki ona bir çikolata verdi.Serpil"Ben çocuk değilim artık çikolatayı çocuklar yerler.Hem benim bir işim var.Ben büyüdüm."dedi.Müdür böyle küçük bir kızın oyun oynaması gerektiğini düşünüyordu.Serpil ise arkadaşları ile oyun oynamıyordu.O sınıfın en çalışkan kızıydı.Arkadaşları Serpil'i başkan seçmişlerdi.Yine birgün Serpil mezarlığa su satmaya gitti.Dayısının mezarında yabani otlarin çıktığını ve kuruduğunu görünce kendini suçlu hissetti.Okula gittigi için bunların olduğunu  düşündü.İki gün boyunca okula gitmedi.Sınıf ögretmeni onu iyice merak etti.Serpil'in neden okula gelmedigini annesine sorarak öğrendi.yapılırmıydı  bu küçük bir çocuğa babası onları terk edip gitmişti.Arkadaşları babasını sorunca Serpil"O başka şehire tatile gitti diyordu."O da biliyordi babasının onu terk ettigini.Sadece bunun arkadaşları tarafından  dışlanmasından korkuyordu.Babalar günü geldiğinde Serpil babasına hediyeler alırdı.Onları saklardı.O sanıyordu  ki babası gelecek  Serpil de babalar gününde biriktirdiği hediyeleri babasına verecek . Bu asla olmayacakti.Bunun farkında değildi.Bir gün mezarlıkta bir kadın Serpil su satarken ondan su istedi.Serpil döndüğünde kimi görsün sınıf arkadaşı ufuk 'u ve annesini görür. Annesi  ondan  su getirmesini ister. Ufuk bir an onu tanıdı. Serpil suyu getirir ve mezarı sular.Başını yere eğik bir şekilde giderken Ufuk'un annesi "Dur nereye gidiyorsun?Daha paranı almadın."Diyince Serpil kafasını kaldırır "ben sizden para almam."diyince Ufuk'un annesi Serpil tanır."Sen burada ne arıyorsun kızım.Serpil"Ben çalışıyorum.Babam ile annem ayrıldılar.Benimde çalışıp onlara para götürmem gerekiyor."Diyince  Ufuk'un annesi göz yaşlarına boğuldu.

SERPÎlHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin