Gemi gidiyor bayım,diğer gemiyede bekleyecek ömrüm yok...
ΩΩΩΩΩΩΩΩΩΩΩΩΩΩΩΩΩΩΩΩΩΩ
Sabah alarmın sesiyle uyandım rahatsızca yerimden kıpırdandım ve sinirle alarmı alıp duvara fırlattım hazar hızla odadan içeriye girdi telaşla ve hemen yanıma geldi yerdeki kırık saate baktıktan sonra-Birşey olduğunu zannettim salak
Diye ilk önce azarladı beni sonraysa sımsıkı sarıldı bana burukça gülümsedim herzaman böyleydi küçük bir ses yapsam birşey oldu sanar telaşla yanıma gelirdi galiba eskisi gibi sinir krizi geçirdiğimi sanıyordu
-İyiyim sakin ol
-Ben sadece..ah neyse hadi kalk bakalım buzcuk uçağının kalkmasına tam tamına 1 saat 20 dakika var
-Bana buzcuk demeyi kes
-Napayım sende bukadar soğuk olma
-Yine aynı konumu hazar yine bizim soğukluğummu
-Tamam hazal son günümüzde kavga ederek ayrılmak istemiyorum
Dedi hazar ve odadan çıktı aslında bu konuşma her zaman geçerdi aramızda
evet soğuk biri olabilirdim çünkü başkaları gibi etrafa yalan gülücükler saçmaktansa somurtmayı tercih ederdim yada herkese yüz vermektense herkesten uzak dururdum buda hazarın hoşuna gitmediği için hep kavga ederdik zaten biz tamamen zıttık bu konuda bu yüzden iyi anlaşıyorduk bence ikimizde farklı ama açıkları kapatabilecek kadar aynıYataktan yavaşça doğruldum başım kazan gibiydi bu uyku ilaçları yüzünden herzaman böyle oluyordu ama onlarsızda uyuyamıyordumki napabiliridim aslında bu durum birine bağlanmak gibiydi sevgiye ihtiyaç duyduğu için kıracağını bile bile sevmekti bende başımın ağırayacağını bile bile uyumak için kullanıyordum
Çok oyalandığımı farkedip hızla banyoya girdim rutin işlerimi halledip dünden hazırladığım kıyafetlerimi giydim saçımı açık bırakıp aşşağıya indim hazar kahvaltı sofrasının başında oturmuş telefonla oynuyordu benim ayak seslerimi duyunca başını telefondan kaldırdı ve biraz endişeyle gülümsedi
-Günaydın
Ona cevap vermek yerine sandalyeyi çekip oturdum
-Ne oldu
Diye sordum-Ne ne oldu
Diye saçmalamaya başladı onu çok iyi tanıdığımı biliyordu ve hala ne olduğunu söylemeyerek kıvırıyordu
-Ne sorduğumu gayet iyi biliyorsun hazar
Hazar sıkıntıyla ofladı
-Babam seni karşılamaya gelemiyormuş acil işi olduğu için yurt dışına çıkmış
Dedi bir çırpıda burukça gülümsedim herzaman böyleydi işte sorumsuzdu bizimle ilgilenmezdi aslında sadece benimle demeliyim hazar ve ablamla ilgilenirdi ama benle ilgilenmezdi ve şuan istanbulda olduğuna adım kadar emindim
-Önemi yok zaten
Diye cevap verdim zaten bu ailede tek değer verdiğim kişi hazardı oda zaten ikizimdi ablam ankarada yaşıyordu onun yanına gidecektim üniversite okumak için o yüzden istanbulda son günümdü babamda iş adamıydı işleri hep ön plandaydı annemse bu dünyadan uçup giden bir melekti,benim yüzümden uçup giden melek
-Az vaktin kaldı grubada veda etmiyecekmisin
-Gerek yok
Dedim zaten grupta konuştuğum kimse yoktu ama sonra vaz geçtim hepsiyle konuşmaktansa biriyle konuşurdum söylenek istediklerimi söylerdim
-Ama meriçle konuşabilirim
Şaşkınlıkla bana baktı evet grupta kimseyle anlaşamasam bile ona diğerlerine oranla hiç anlaşamazdım ve bu hazarı şaşırtmıştı
-Sahil kenarına çağırırmısın?
-Tamam
-Ben gidiyorum sahile o zaman
Diyip bir şey yemeden kalktım masadan ve kapıya doğru gittim çantamıda alıp dışarıya çıktım bekçiden taksi çağırmasını istedim 5 dakika sonra geldi ve binip adresi verdim
ΩΩΩΩΩΩΩΩΩΩΩΩΩΩΩΩΩΩΩΩΩΩΩΩ
Taksiden inip sahile doğru ilerledim meriç bir bankta oturmuş beni bekliyordu usulca yanına oturdum birkaç dakika denizin kayalara vurma seslerini dinledik sessizliği bozan taraf o olmuştu-Şaşırdım
Dedi birkaç dakika bekledi
-Kimseyle vedalaşmayıp en sevmediğin kişiyle vedalaşman şaşılacak bir şey-Lafı uzatmayı sevmediğimi biliyorsundur gruba geldiğimde bana bakışlarını gördüm meriç ve anladım en başından grupta uzak durmam gereken kişiyi çünkü o bakışlarda beğeni vardı ve o bakışlar zamanla sevgiye ve en sonda takıntıya dönüştü ben hiçbir zaman sevilmek istemedim ve hala istemiyorum sen beni sevsende hiçbir zaman sana karşılık veremezdim sevmeyi bilemezken bu yüzden sana kötü davranmış olabilirim beni unut diye meriç beni takıntılıktan çıkar bu aşk değil takıntılık bu yüzden senle konuşmak istedim kendine layık birini bul ben kendimi bile sevemezken başkasını sevememki
Dedim ve ayağı kalktım
-Kendine iyi bak
Arkamı dönüp birkaç adım atmıştımki konuştuğunu duydum
-Takıntılık değil bu
Biraz durdu bende durdum hala arkam dönüktü
-Ben sana gerçekten aşığım ve eğer sen gidersen kendime iyi bakabileceğimimi düşünüyorsun veya başka birini bulabileceğimiVe kahkaha attı
-Bana Görüşürüz bile diyemiyorsun nedenini söyliyimmi çünkü sen bidaha dönmiyeceksin tamam sen geri dönme hazal ama birşeyi unutuyorsun sen nereye gidersen git ben hep orada olucam bu yüzden şimdilik"GÖRÜŞÜRÜZ" güzelim..
ΩΩΩΩΩΩΩΩΩΩΩΩΩΩΩΩΩΩΩΩΩΩΩΩ
Evet arkadaşlar yeni hikayem beğendiyseniz oy kullanmayı ve yorum yazmayı unutmayınbu arada kitap kapağımı yapanMerveMat2 a teşekkür ederim😘
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BUZ KRİSTALİ
ChickLitSerin bir sonbahar gününe uyanıyorum yine içimde yıllar önce tükenmiş umutların sevginin ve heyecanın kırıntılarını taşıyorum bu sefer alışılmışın dışında ve sonra yine tükeniyor sevgim umudum heyecanım yine kat be kat üzülüyorum mutsuz oluyorum gün...