Çilingir

13 0 0
                                    

Eve geldim. Dışarıda alkolü biraz fazla kaçırmış olmalıyım ki, direkt bilgisayara yöneldim. İlk olarak fotoğraflarını açtım. Onca acıma rağmen gülerek çekildiğin fotoğraflarına. Gerçekten anlamıyorum nasıl oluyor da öyle güzel gülüyorsun fotoğraflarda. Yoksa gülümse fotoğraf mı çekiyorum diyorlar. Neyse sen yine gülümse ben fotoğraf değil acı çekiyorum. Herneyse fotoğraflarını birer birer seçtim. En çok beğendiğim fotoğrafın; o habersiz çekilen fotoğrafın dı. Çünkü orda bana dair veyahut herhangi bir nedenden ötürü benimsemeye çalıştığın o gülümsemelerinden biri yoktu. Öylece duruyordun. Neden der gibi. Yaklaşık 45 e yakın fotoğrafını saçma sapan bir şekilde yazıcıdan çıkartmaya karar verdim. Yazıcıyı daha önce hiç kullanmamıştım. Sarhoştum, ne yaptığım hakkında hiçbir fikrim yoktu. Fotoğrafları teker teker çıkartmak güç olsa da çıkartmıştım sonunda. Çıkarttıktan sonra, küllüğün içinde kendi başına kalan sigarayı elip alıp bir duman aldım ve fotoğrafları neden çıkardığımı düşünmeye başladım. Ne yapacağımı. Korkuyordum. Fotoğraflarda ki sana yenik düşüp tekrar mesaj atmaktan. Şuan bu satırı okuduğunda sana komik gelir yazdıklarım. Ama ben gerçekten korkuyordum. Sarhoşluğuma vererek, küllükteki o sigarı bitirdim. Yalnız kalmasına müsaade edemezdim çünkü. Sonra tekrar düşündüm fotoğrafları neden çıkarttığımı. Sanırım unutmuştum. Hatırlamaya çalıştım ama olmadı. Fotoğrafları elime alıp şöminenin karşısına geçtim. Önce sigaramı yaktım tekrar düşünmeye karar vermiştim. Lâkin sigaranın yandığını görünce, halâ anlam veremediğim o psikolojim sayesinde fotoğrafları savurdum şömineye. Bir kaç tanesi yere düşmüştü hiç yanmamıştı. Şömineye çok fotoğraf girmiş olmalı ki birden duman aldı ortalığı. Bense ağzımda sigaram, elimde o yanmaktan kurtulan bir kaç fotoğrafına baktım. Yine o fotoğrafın. En beğendiğim. O senin gülmediğin. Geriye kalan 3 fotoğrafı da attım elimde yalnızca o fotoğraf kaldı. Sonra o fotoğrafı da attım. Tıpkı o fotoğrafta bana dediğin gibi. Neden. Gözlerim dolmuştu. Farkında değildim. Tekrar bilgisayar masasına yöneldim. Uzun bir süre sigaramı aramakla meşgul oldum. Sigaram bitmişti. Daha sonra dışarı çıkmayı düşündüm. Sigara almaktan çok seninle karşılaşmak için. Oturduğun binanın alt katında ki markete geldim, sigaramı aldım ve bir kaldırım da oturdum. Gözüm kapalı bir şekilde bir müzik açtım. Çok hareketli bir müzikti. Hemen kapatıp ardından müzik seçmeye başladım. O an ki ruh halimi yazmış hiçbir sanatçıya rastlamadığım için telefonun not kısmını açtım ve aynen şunları yazdım; ' Az önce kırkın üzerinde fotoğrafını yaktım. Birine kıymam çok güç oldu ama başardım onu da yaktım. Senin de zamanında yaptığın gibi.' Öyle süslü püslü kelimeler gelmedi aklıma. Alkolün bana yaşattığı kafa geçmeye başlıyordu yavaş yavaş. Ne yapacağımı bilemedim. Kalktım. Koştum. Geçmişi yüzünden boğazına kadar boka batan herkes gibi koştum. Sağa sola çarpa çarpa koşuyordum. Çarptığım her insandan özür diledim. Sanki onlar da birbirleriyle anlaşmış gibi dönüp 'Önemli değil' dediler. Koşmayı bırakıp yürümeye başladım bu sefer. Bir bankta biraz oturmaya karar verdim. Etraf karanlığa bürünmüştü. Sokakta ortalığı aydınlatan bir kaç sokak lambası ve ağzımda yanan sigara vardı. Eve doğru yürümeye başladım. Yolda biraz balık ve bir büyük rakı aldım. Balıkları pişirip sofrayı hazırladım. Üst komşum olan Efnanı'da çağırmak istedim. Geldi, halimi görünce yardım etmek istedi. Rakıları doldurdu ve o malum soruyu sordu;
- Değdimi be abi bak ne haldesin yine.
- Değdi kardeşim değdi.
- ...
- Elleri bir başkasının ellerine.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 12, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Sevgili, kilitli duygularıma ithafen Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin