the neighbourhood;
you get me so high.keşke seni aşmak
kolay olsaydı.Parmaklarımın arasında bir dal sigara. Dumanları süzülüyor inceden. Arada dudaklarımın arasına götürüyorum bu bulanık beyazlığı. İçime çektiğim nefesle yanıyorum, küllerle sarmalanıyorum adeta. Kafamda türlü türlü düşünceler. Kaşlarım çatılı hafiften. Düşünmekten alıkoyamıyorum kendimi, sigaram ise hızla küçülmeye devam ediyor.
Oturduğum sandalyede hafiften kıpırdanıyorum. Bulunduğum barın tüm ışıkları açık, sarı ve otantik bir atmosferdeyim. Biten sigaramın yerine yenisini yakıyorum. Bardağımın boşaldığını gören garson geliyor yanıma. Bir şeyler zırvalıyor kendince. Onu dinlemeye hiç niyetim yok, aklımda daha mühimi var çünkü. Belli belirsiz bir şeyler sorduğunda, başımdan savarcasına onaylıyorum onu. Neye evet dediğimden bile haberim yok, dünya dursa umurumda olmaz şu anda.
Beş dakika sonra üçüncü sigaramı da yakmışken, elinde yeni bir bira bardağıyla aynı garson geliyor. Bırakıyor önüme nazikçe, tebessüm ederek başka masaya geçiyor. Şimdi anlıyorum deminden beri ne zırvaladığını.
İçeceğimden aldığım yudumla bardağı geri bırakıyorum. Bardaktan çektiğim gözlerimi, değerli bir noktaya sabitliyorum. Sana. Oturduğum barın hemen önündesin. Yanında da güzel kızlar, yakışıklı oğlanlar var. Fakat hiçbiri senden güzel değil. Yaslamışsın sırtını duvara, heyecanla bir şeyler anlatıyorsun. Çok belli. Kahkahalar atıyorsunuz arada. Açıkçası ne konuştuğunuzu merak ediyorum.
Sohbetinizin her saniyesinde mutlusun. Dua etmeyi uzun bir süre önce bırakan ben, bu yüzden yalvarıyorum tanrıya. Seni her zaman gülerken görebilmek için. Yüreğimde yeşeren sevgi tomurcuklarını şen kahkahalarınla sulayabilmen için. Ah, bayılıyorum. Bayılıyorum sana.
Dakikalar sonra ikinci bardağımı da bitiriyorum. Sönen sigaramın yerine yenisini de çıkarmıyorum. Kendimi bu kadar zehirlediğim yeter. Masadan kalkarken cüzdanımı da çıkarıyorum cebimden, kasaya doğru yaklaşıyorum yavaşça. Ödememi yaptıktan sonra çıkıyorum dışarı. Elimde tuttuğum ceketi giyiyorum aceleyle, üşümeyi de hiç sevmiyorum.
Hemen sağınızdayım şimdi. Bir çevirsen başını, fark edeceksin beni. Ki fark ediyorsun da. Önündeki arkadaşın görüşünü engellediğinde, hafifçe sağa uzatıyorsun başını. Buluşuyor gözlerimiz. Deminden beri arkadaşlarına sunduğun gülüşlerinden birini bana veriyorsun bu kez. Gülümsemen çok sıcak kızım, eriyorum.
İnanır mısın, kalıyorum öylece. Senin büyüne kapılmış olmalıyım, hareket edemiyorum. Gitmiyor işte adımlarım ileri, yutkunamıyorum. Gözlerimi bile kırpmadan izliyorum seni uzunca. Sanırım sen de aynı durumdasın. Göz bebeklerinde hissediyorum bunu. Parfümünün kokusunu alıyor gibiyim. Bu hanımeli esintisi sana mı ait?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
varsity bars | chaesoo
Romanceruhumun eskisi gibi hayat dolu olmadığını söylediler, ben de güldüm.