Limon Kokusuu

Ne renk senin ruhtan açılan pencereler 😨

Multiye birisi bayilicak sarki mutisss
Yanıma oturduğunda muazzam kokusu burnuma bayram ettirdi çok parfumsu değildi agir da değil hafif ama muazzam bir kokuydu
Bu kadar güzel kokmayı nasıl beceriyor acaba
Bilmem parfumunu öğren.

Sağol iç ses ama sol olma ajahag
Yapma artik lan yapma iç ses sürat ifadesi :😖
Batuya baktığımda tuhaf tuhaf bana bakıyordu önüne döndü yamuk bir şekilde güldü
"Yine dışardan söyledin"
"Hadi ya"
"Valla"
"Demek güzel koktugumu düşünuyorsun iyi madem yakında bana aşık olcaksin"
"Yok ya"
"İçinden gelen sesi dinle"dedi imalı imalı
"Savaşla barış sana nasıl dayaniyolar acaba ego men"
Bir kolunu boynuna atıp konuşmaya başladı ben ezildim tabi ne kadar ağır lan bunun kolu. Yakından daha güzel koktuğunun farkına vardım kokunun kaynağı boynuydu parfumunu boynuna sıkıyor demek bunun kokunun daha yoğun olmasından anladım yine zehir gibiyim bu arada kolu beni iyice altında ezmisti koluna baktığımda baya kaslı olduğunu anladım konuşmaya devam ederken kolunun kaslı taraflarina vurdum
"Kaldır ve şu kas torbasını üstünden edildim lan altında"
"Vurma lan ben onlar için kaç saatimi spor salonunda geçiriyorum senin haberin varmı"
"allah allah geçirme"
"Olurmu yoksa senin gibi kızları nasıl tavlarim"
mala bak ya ne
Ne diyo.
"Lan ben sana aşık olmam taaaammı"
"Peki aşık olacagin kisi deki özellikleri say"
"Tamam lan renkli göz"
"Haneme bir tik atıyorum"
"Kaslı"
"Bir tane daha"
"Güzel kokan"
"Az önce kendin demiştin"
"Veeeeeeee"
"Evet"
"Zor durumda kalanlara yardım eden yanı yardım sever"
"Himm galiba bunun için birazcık beklemen gerekcek"
"Napcan süper kahraman gibi ucurcan mu kucağında"
Biraz düşünüp "hayır" dedi
Bu hareketine ikimizde güldük hoca geldi zaten sonra allah sinav "batu lan Nasil geçircen ben bu dersten"
"Bana bırak"
Telaşla yerimde kipirdanirken elimde bir sıcaklık hissettim baktığımda batunun eli benim elime kenetlenmişti yüzüne baktığımda güven verircesine gülümsedi eli fazla mi sıcak neyse başımı saklldim ve oturduk sınava hazırlanmak için elimi yavaşça elinden ayırdım kalemimi silgimi falan hazırladım hoca bu arada siniftakilerin yerini degistiriyordu bize baktı sonra gozleri bide benim yanımda oturan kızı aradı buldu ve siz zaten degiştirmissinizdedi ve baskalarininkinide hizlica değiştirdikten sonra kağıtları dagitti prensip meselesi olarak kapadım gözlerimi alistira alistira baktım sorulara gözlerimin fal taşı gibi açılmasıyla batunun kisik sesli bir şekilde kahkaha atması bir oldu "sus lan gülme" dedigimde teslim olurcasina ellerini yukarı kaldırdı. ismimi yazdım hoca kazık gibi sormuştu yine ya
"Bu ne lan hangi dil bu, sekiller ne. Lan batu" diye seslendim kendini tutmaktan hatab olmuştu "gül gül" dedim hocayı gösterdi ve ciddileşti bir iki tane soruyu çözebilmiştim sonra gözüm karşıya daldı sonra önünde bir hareketlilik hissettim önüne döndüğümde batu benim kağıdı tariyodu resmen onun kağıdına baktığımda ki benim onumdeydi full doluydu lan. kağıdımi hizli bir sekilde bana uzattı ve hemen değiştirdik kağıdımda baya bir soru yapmıştı
"Lan niye hepsini yapmadın"
"Onlari da sen yapta hoca çalmasın salak"
"Ha tamam" bu haline gülüp döndü bende onun boş bıraktığı sorulara uğraşıp verdim kağıdımı batu benden önce verip çıkmıştı dışarı. dışarı çıktığımda batu beni sınıf kapisinin yanında bekliyordu sirtini duvara yaşlanmış duruyodu öyle yanına gidip
"Teşekkürler. Gerçekten bu dersten gecemeseydim çok kötü şeyler olurdu sagol."
"Onemli değil sorularla ve iç sesimle tartışmam beni gülmekten çıldırttı resmen veeee o zaman haneme bir tik daha ekliyorum dedi tekrar gülerek. bu arada yurumeye başlamıştık "ha bu arada ne isticeksin benden"
"Iıım bilmem düşünmedim düşününce yaparız"
Bu arada kantine gelmiştik
"Eeee ne alırsın"
"Kahve"
"Bu havada"
"Ne var havada"
"Peki"
Kalkıp kantinde doğru ilerledi az sonra elinde bir kahve ve soguk cayla geri döndü
Zil yeni çalmıştı herkez kantine akın ederken biz oturuyorduk
Ben kahve içerken kutu fincanin üstünden batının gözlerime bakıyordum tabi rengini öğrenmek için çünkü değişiyor değişken göz renkleri hep hosuma gitmistir zaten
Bir anda kahveyi ağzıma fazla alınca dilim haşlandi kahveyi ağzımda tuttukca daha çok yaniyodu sonunda bardağa tukurdum batu bana tuhaf tuhaf bakarken ahhhh !! Diye inledim
Batunun bana igrenerek bakması gerekirken ediseli bakiyodu
"Noldu"
"Dilim dilim haşla- haşlandi üfür üfür" birden olayın şokuyla dilime üfurmeye başladı benim dil tabi lama gibi dışarda batu birden
"Dur napiyoruz biz ya bekle"
Kantine doğru ilerledi geldiğinde elinde bir şişe şu vardı suyu kaptigim gibi kafama diktim biraz olsun yanması geçmişti dilini dışarı çıkardım ve
"Şişmişmi" dedim
"E YUH artık"
"YA ne var çok acıdi"
Benim gözlerimi kesecegine ne kadar ictigine baksaydin ayrıca göz rengimi öğrenmek istiyorsan dilini haşlamana gerek yok güzelim sorsam söylerdim zaten"
Başımı yavaşça kaldırarak açılmakta sınırlarını zorlayan gözlerimi ona diktim "se- sen nerden biliyorsun" dedim
"Bilmiyordum ki sadece hafif çatılmış kaşlarinla gözlerimin içine bakmandan tahmin ettim ve sende onayladin"
"Malsin lan sen harbi ne renk lan senin ruhtan dışarı acilan pencereler"
"Ne"
Gözlerimi devirip "gözlerin ne renk" diye dümdüz sordum
"Ha tahmin et"
" niye bu konuyu tartısiyoz ya söylesene"
Hayır anlamı da bir ses çıkardı
"Tamam dur da bakiyim"
Hayır deyip başını sağa sola çevirdi kafasını sabitleyincede gözlerini kapadı aklıma bi fikir geldi ama yapsammi bilemedim sonra bu iş inada bindi o gözlere bakılacak dedim içimden ve uyguladım birden batuyu yanagindan öptüm ama ona yaklaştıkça kokusu dahada yoğunlaşiyor içimi huzurla kapatıyordu gözleri anında fal taşı gibi açılırken gözlerine bakıp "tahmin ettiğim gibi orman yeşili" dedim o da pis pis siritip "beni öpmek için bu kadar tatavaya gerek yoktu bilmiyorum beni bu kadar öpmek istediğini" dedi kan yanaklanarıma hücum ederken.
Dudaklarını öne doğru buzup elini çeneme götürüp ona bakmami sağladı ve sana kizarmak yakismiyo be limon.
Dedi
Ben yamulurken küçük çaplı bir kahkaha atıp "ışte bu yakışıyor" dedi ve sınıfa doğru koşarak ilerledi "batuuuuu gel buraya seni gidi yeşil gözlü maaaalll!!!!" Zil çalali onbeş dakika olmuştu ve ben sınıfa daha yeni geldim cunku lovaboya gidip biraz oyalandim hayir tabiki onu düşünmüyorum sinifa ciktigimda batu benim sirama oturmus sırıtarak göz kırptı tanrım çok cool

On beş dakika önce batu dan

Deniz kahve içiyor gibi yapıp kutu fincanin üstünden hafif kaşlarını catilmış gözlerime bakıyor bir şey anlamaya çalışır gibi kesin göz rengimi anlamaya calisiyo bu hali beni çok gulduruyoda olsa kendimi gülmemek için çabalıyorum baksın bakalım
Ben yine kendimi gulmemeye zorlarken deniz ahh diye inledi
Birden tüm gülme ısteyim yok oldu ve içindeki mutluluğu ve gülme isteğinin yerini korku aldı çünkü çok güçlü bagirmistu bagirmadan öncede ağzındaki kahveyi fincana tükürdüğünü normalde olsa her şeyden iğrenirim ama bundan igrenmemistim noldu diye sorunca dilini haşladım dedi sonra dilime ufur dedi ben de telastan mal gibi yaptım bunu sonra olayın sacmaligini anlayıp su alıp geldim direk kafasına dikti ve dilini dışarı çıkarıp sistimi dedi mal bu kız ama tatlı bi mal
E YUH artık
Ne ya çok acıdı dedi çok normal bu şeymiş gibi bende ona benim gözlerimi keseceğine ne kadar içmesi gerektiğine bakmasi ve bu kadar çok öğrenmek istiyorsa sorması gerektiğini söyledim
Zaten büyük olan gözlerini koca koca yapıp başını kalırdı nerden biliyorsun diyince içme bir rahatlama geldi tahminlerim doğru çıkmıştı ona yanlızca tahmin ettiğimi söyledim ruhtan açılan pencereler gibi saçma salak şeyler söyledi ben ne diye yanıt verincede gözlerin hangi renk dedi diz bir şekilde bende giciklik edip tahmin etmesini söyledim Tamam bakayım dedi bu seferde kafamı sağa sola oynattim kafamı sabitledigin de bu seferde gözlerimi kapadım bir kaç saniye öyle durdu bir şey yapmakla yapmamak arasındaydı sanki. gözlerim hala kapalıydı taki yanağına dudaklar bastirilana kadar sıcak dudakları yanagimla bulusunca içimi bir tür heyecan kapladı sanki bu zamana kadar bir sürü kız beni yanagimdan opmustur ama. Bu ilk heyecan verendi sanki. Hissettiğim şeyle gözlerimi açtım ve deniz hınzır bir sırıtmayla tahmin ettiğim gibi orman yeşili dedi ben ona tuhaf tuhaf bakarken. Sonra ben onu sinir etmek için daha doğrusu yanaklarini kizartmak için ki öyle çok tatlı oluyo beni bu kadar öpmek istediğini bilmiyordum dedim o an kizarirken başını öne eğdi aslında kizarmak ona yakisiyo tatlı oluyo yani ama karşımda utanip sıkılmasi ve gözlerime bakmayışından rahatsız olup dudaklarını öne doğru buzdum ve elimle cenesinden tutup bana bakmasını sağladım ve sana kizarmak yakismiyo be limon dedim limona basarak. suratı şekilden şekile girince güldüm ve kizacagini bildiğim için koşar adımlarla sınıfa ilerledim ardından seni gidi yeşil gözlü maaal diye bağırıyordu arkamdan buna kahkaha atarak sınıfa doğru gulen bur yüzle adımladim bu kız beni eğlendiriyor
Sınıfa girip sırasına oturdum ve onu beklemeye başladım yaklaşık. On, on beş dakika sonra kapıdan göründü onu görünce siritip göz kirptim