KEŞKELERİMİZ & NEYSELERİMİZ & İNANCIMIZ

69 42 18
                                    

öncelikle selam arkadaşlar
ilk hikayem olacağından yazım veya bilgi hatası için kusura bakmayınız
öncelikle hikaye mi anlatalım ,makale mi deneme gibi okuyucuyu düşünmeye davet eden eser mi versem derken kendimizi tanımak isteyelim konusundan sohbet edelim sizlerle.
biz kimiz???
bu soru hz. adem babamızdan bu yana bizlerin en merak ettiği soru olduğu bir gerçektir.
biz,dünyaya gelmeden var mıydık,geldik(niçin geldik) veya gelmeli miydik.
kimimiz cennet kimimiz cehennem dediğimiz sınav sonucunu almak icin ölmemiz lazım.
unutmayalım hayat bi sınav olmasına karşın doğru cevapları olmayan bir sınavdır.
Hayat,bir masal gibi başlıyor,anlattıkça fıkra oluyor,yaşandıkça roman sonuç mu? hepsi hikaye arkadaşlar.hayat,önce sınav yapıyor sonra bize ders
veriyor(özlü sözler alıntıdır.)
çoğumuz bir hedef koyduk kimimiz çok çabaladık engelleri bir basamak olarak görüp üstüne çıktık ,engellerin bizi yıkmasından çok basamak misali hayallerimize olan inancımız icin daha güçlü yaptı ve hedeflerimize daha da yaklaştık ancak  ne yazık ki kimimiz pes etti veya pes etmek,vazgeçmek zorunda kaldık.ama unutmayalım bazı hayaller için bazı hayallerden vazgeçmek gerekir.
gerçekten de öyle arkadaşlar.
bir hedefimizin olması diğer bir hedefimizle ile çelişki durumunda birinden vazgeçmek durumunda,zorunda kalırız.
açık konuşalım bakalım
kimimiz aşık,sevmiş ve bunu korkarak hisederiz.hissederiz çünkü isteyerek yapmayız bazen bilakis aşk akıl işi olmuyo ki aşk gönül işi olduğundan kalbi ve ruhu titrete titrete ben burdayım diye haykırmıştı size.
keşke dediğimiz çok olayla karşılaştık
ama neyse diye takmamız gerektiğini de anladık veya anlayacağız ama bu anlama geç olursa bizim diğer hayaller dediğimiz hedeflerimizi gerçekleştirmek için ise bizi geciktirecektir.
sevinerek sevmiştik deil mi
korkarak söyledik ,belki de söyleyemedik
üzülerek de vazgeçtik
ümit ederek de diğer hedeflere odaklandık.
hani özlemek icin sevmiştik birçogumuz kavuşmak ne haddimize:(:(
bu aşk sadece bir hedef miydi???
biz dünyaya neden gelmiştik???
ikinci soruyu açalım
Allah(cc) bizlerin cennet veya cehenneme gideceğimizi bilmiyor muydu?
Tabi ki de ilahi güç, herşeyden hayır, serden haberi olan, olacak olayları bilen kudret bizim bu sınavdan hangi sonuç çıkaracağımızı bilmiyor muydu?
Diyelim ki fizik hocası sizin dersteki,derse olan ilginizle kac alacağınızı bilebilir deil mi? peki niye direk not vermeyip sınav da yapar.
Ama yine de sınav yapayım da sonra belki çocuklar "ya hocam belki , bi ihtimal de olsa yüksek alabilirdim" diye itiraz edebilir, deil mi?
iste Allah(cc) da herşeymizi bilmemize rağmen ne yaptığımızı kaderimizde ne suç işlediğimizi göstermek icin bizi buraya gönderdi.
kaderi değiştirebilir miyiz arkadaşlar?
Kaderi ancak 'dua' değiştirir ; ama o duayı etmek kaderimizde varsa.
Allah hiçbirimizi doğru yoldan ayırmasın(amin)
en başta anlattık ya dünya neden var ve burada neden varız. kaderimizi(iradeli kaderimizi) yaşamak için desek yanlış olmaz galiba.
sonra Aşktan bahsettik.
yine aklımıza takılın keşke diyoruz deil mi?
Allah hepimize en hayırlısını nasip eder inşAllah(amin)
Allaha ibadet etmek için geldik ve aşktan bahsederken şöyle fsane olmuş bi söz söyleyelim
bana göre AŞK
*A llah'a
*Ş ükretme
*K abiliyetidir...
emin olun gerçek Aşk budur. ve asla sizi aldatmayacak,sizi bırakmayacak 7 deil 7 milyon 777 bin 777 kez hata yapsanız da geri dönüp affet dediğinde,sen bir adım attığında o 10 adım atan gercek AŞK işte.
diğer aşklar bizi üzdü ,kırdı ,hatta yıktı.
Hayatta birçok şey(kaybetmeyi asla istemediğimiz) vardır.
ama napalım sağlık olsun.
bazı şeyleri zorlamamak lazımmış.
zorsa sev ama sevmiyorsa zorlama demiyo mudu mevlanamız.
sırf o da deil başka başka özneler kaybettik.
bazen akrabamız da oluyor ,hatta ailemizden dahi olabiliyor:(:(:(
bu gibi durumlarda hayatta elimizde olmayana odaklandığımızda mutsuz oluyoruz.
bizler sevdiklerimizle yaşayıp sevdiklerimizle ölmek istiyoruz değil mi.
olmuyo bazen. kimimiz çok üzüldük (her gece içine kapanıp yalnız kaldığında ağlarken kalabalıkta mutlu gözüküp mutsuzluğunu örtmeye çalışanımız da oldu)...
mutlu olmak zaman alır ,zaman da sevdiklerimizi:(
pes mi ettik hayatın bize bu kadar kontra atak yapıp gol atmasına. umudunuzu kaybetmeyin belki yardımcı hakem ofsayt bayrağını kaldırır.(sanrım kızların çoğu yine maçtan anlamadı ama:):).
hayatta kaybettiğimiz deil vazgeçtiğimiz zaman kaybetmiş oluruz.
bugün öğrendiğimiz bilgileri unutabiliriz deil mi.
ama o kadar da önemli deil. çünkü bizim için ,bize kalacak olan kişiliğimizdir.
kişiliğimizi ne unuturuz ne de unuttururuz...
ama şunu da söyleyelim " hayatınızdaki hiçkimseyi bir başkasının anlattığına göre yargılamayın, güya herkes hikayeyi kendi tarafından anlatır, bırakın kendi hikayelerini kendileri size anlatsınlar."platon
ama kimseyi de geçmis kişiliğiyle yargılamamak lazım zira elmas da işlenmeden önce kömürdü)
belki birçok hedefimiz yarım kaldı, ziyan oldu hayaller.
hani ziyan ettik hayallerimizi ziyadesiyle...
kişiliğimizi bozmamak ,karşımızdakini kırmamak, her ne olursa olsun başkasının hakkını gasp etmediği sürece karşımızdakine saygı duymayı hayatımızda bi refleks olarak ilan etmeliyiz.
birini sevmiyo olabilir,nefret duyuyo olabiliriz, ama asla o kişi bize saygı duyarkene saygıyı ihmal etmemeliyiz.
hep bişeyler eksik gidiyo deil mi.
aynı zamanda kafamızdaki dünyayı dış dünyaya yansıtamıyoruz deil mi?
öyle işte sırf kemdi dünyamızı göz önüne alıp geri kalan dünyaları görmezden gelmemiz doğru değil ve bu egoya girer.
keşke hayalimdeki dünya olsa hersey istedigim gibi olsa...
ama öyle değil 7 milyar küçük dünya ve bu 7 milyarı kapsayan bir evrensel dünya var.
mesela benim dünyamda okulda ingilizce dersi olmasın:) ama gerçek, dış dünyada sınavlara giriyoz da giriyoz.
tanıştığımız birçok dost var kimileri kardeş olacak kadar sevilir de.
zaten sürekli farklı biseyler tanımak durumundayız hayatta, buna değişim, bir başka deyişle olgunlaşma da denebilir.
kaldı ki "ben tanımadığım kisilerle tanışmak istemem" demek de saykoluk ister:)
unutma hayatında hiç kimse tesadüf değildir.
kimisi birer imtihan kimisi de sana armağandır.
tanıdıkların kimisi seni sen ediyor , kimisi de seni senden ediyor(şemzi tebrizi) deil mi?
rahat olun arkadaşlar
siz icinizdeki kişiligi öldürmedikçe , veya kötü kişiliklerden arınıp iyi kişiliklerinizi diri tuttukça sizden usananlar bırakın usansınlar. sizi seven bikac arkadaşınız varsa varsın diğerleri komşunuz da olsun siz sizi sevenlerle ilgilenin dertlesin.
hani usta der ya
benim , benden nefret edenlerden nefret edecek vaktim yok çünkü ben, beni sevenlerle mesgulüm.
birine tebessümle bakmak çok güzel bir sadakadır.
herkesi her görüşü , başka dünyalara zarar vermeden kendi dünyasında olan her dünyayı da sevmek ,sevmiyorsak da saygı duymak lazım.
kimine güvendik ama o dünyalar sandığımız birer merkürdü keşke güvenmeseydik demişiz deil mi.
arkadaşlar güven, özel bir değerdir.
herkese verilmemesi gerektiğini de kazık yiyerek de anladık.
aslında güvensiz kişiler yüzünden güvenilir kimselerin de zarar görmesi doğru değil.
"Birine güven duyabiliyorsan mukavelenin gereği yok
birine güvenemiyorsan mukavelenin de faydası yok" der usta bi yazar.
hedeflerimizi gerçekleştirmek için tanıdığımız bu güzel,güvenilir insanlardan yardım alabiliriz.
ama asla ve asssllaaa onları harcamak sadece kendi emellerimizi gerçekleşrirmek, sadece işimiz düştügünde iletişime gecmek çok yanlıştır.
belki hededimizi kazanırız ama ardında kaybedeceğimiz birçok şey olur.
bizler tanıştığımız bu güzel dostlarımızla birlikte olursak 7 milyarlık dış dünya ile daha güzel anlaşırız.
iç dünyamız dış dünya ile birlik olur ve daha hoşnut olacak olaylar olur.
onların da hedefine yardımcı olunca onların da bize müthiş güven duyması ve bizim de bu güveni suistimal etmememiz ne harika bi olaydır. veya aynı şey karşı kişi için de öyle o kişi de bize yardım edince de...
hayat geç kalanları hiç affetmiyor deil mi arkadaşlar , mesela ben 12. sınıfa geçtim YGS gibi 3 milyonun üzerindeki dünyalarla yarışacağım.
hedeflerimiz, buraya neden geldiğimiz,
Allah bizler için hangi küçük kapıları kapatıp daha büyük kapılar açmış. olmadığı daha hayırlı olduğu için olmaması ve çevredeki herşeye değer vermeyi ,kaybettiğimiz şeylerden cok elimizde hala olan şeylere odaklanmak gerektiğini anlamamız gerekir.
ancak iste gec kalmamak gerek arkadaşlar.
bu dünya geç kalanları maalesef affetmiyo.
birçoğumuz zirveyi hedefledik ama düsünmedik ki zirve yükselişin sonu, inişin başlangıcıdır. s.freud
sorgulayın, güvenin, değer verin, kişiliğinizi bozmayın, olgunlaşın, dua edin, inanın, pes etmeyin,üzülebilirsiniz ama yıkılmayın,sürekli olumlu düşünün...
asla geç kalmayın...(devamı ve artı bölümler mutlaka gelecektir)(gelecek bölümlerden bazı başlıklar: insan-zaman-mekan
Sanat-düzen-kader
Dua-biyoenerji-his
politik-bilinçaltı-komplo
....)

HAYAL DÜNYASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin