Bu kitabımda bir tane kızın hikayesini anlatıyor.Onun arkadaşları ile olan güzel ilişkisi ve ailesiyle olan ilişkisini anlatmak istedim tabiki birazcık tuhaflıklarda olucak bu hikayede umarım beğenirsiniz... İyi Okumalar Diliyorum.
Evet sabah olmuştu ve bu güne gayet mutlu bir şekilde uyanmıştım. Ellimi yüzümü yıkamak için yatağımdan sakin bir şekilde kalkıp ağır adımlarla banyoya doğru ilerledim, elimi yüzümü soğuk suyla yıkadım ve Deniz ile Dolunay ile buluşacağım için hazırlanıcaktım ama tabikide ilk baş kahvaltı. Maalesef annemler hafta sonu bile olsa çalışıyorlar onun için yaz tatillerine bile hiçbir yere gidemiyoruz bende o zamanlar küçük olduğum içinde tek başıma hiçbir yere gidemiyordum ama artık büyüdümmm. (EHUEHUEHU) Neyse daha fazla uzatmadan hemen unicorn pijamalarımla mutfağa indim ve dün hazırladığım krepten hazırlamak istediğim için ondan yapıcaktım ama tabikide yaparken yanımdaki ses bombasını açıp şarkı dinleyecektim. Bütün malzemeleri çıkarttıktan sonra ses bombasını elime aldım ve 'Jason Derulo'dan--SWALLA' şarkısını açtım ve geri kalan şarkıları da sıraya soktum. Krebi hazırlarken yanıma Luna geldi ve onu kucağıma alıp:" Beni en kötü ve en güzel günlerimde yanlız bırakmayan tek varlık sensin benim canım Luna'm." Dedim ve Luna'yı yere bırakıp geri kalan karışımı da pişirdim. Krepler piştikten sonra tabağımı bir güzel süsledim ve buzdolabından Nutella kavanozunu aldım çekmeceden de bıçak aldım ve sofraya oturdum, bu sefer sallama çay değildi karışık meyve suyu içecektim yanında. Yemeğimi yedikten sonra telefonum çaldı ve arayan Deniz'di:" Hazır mısın sen, biz Dolunay'la kapının çnünde bekliyoruz." Dedi, bende:" Hayırrr! Daha hazır değilim,siz içeri gelin oturun bende hemen hazırlanıyım." Dedim Deniz'de:" Tamam aç kapıyı." Dedi hemen mutfaktan çıktım parmaklarımda çikolata vardı, patmaklarımı yalaya yalaya kapıya koştum ve kapıyı açtım, Dolunay bi tuhaf bakıyordu herhalde beni hiç böyle makyajsız görmemişti üstümde de hala unicornlu pijamalarım vardı hemen:"Günaydın😊" dedim Dolunay'da:" Günaydın" dedi bende:" Siz salona geçin oturun ben hazırlanıp geliyorum." Dedim onlarda kafalarını sallayıp salona doğru ilerlediler bende hemen yukarı odama çıktım. Luan yatağımda yatıyordu biraz halsiz görünüyordu ama şu an onunla ilgilenemezdim çünkü hazırlanmam gerekiyordu. İlk olarak giyeceğim kıyafetlerimi hazırladım ve sonrada makyajımı yaptım. Giyindikten sonra da artık hazırdım hemen kızların yanına indim ve kapıyı kitleyip evden çıktık.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Hazırdık. Dışarı çıkıp nereye gideceğimize karar verirken Dolunay:" Bu sefer ben sizi bir yere götürücem. Buraya geldiğimden beri hep buraya giderim." Dedi bizde başımızla onayladıktan sonra gideceğimiz yere kadar yürümeye başladık. Sonunda gelebilmiştik ben yolun nu kadar uzun süreceğini bilseydim metroyla gelirdim diye geçiriverdim içimden. Neyse cafeye girdik ve üst kata çıktık. Cafe baya güzeldi yalnız, neyse çıktık ve şansımıza boş masa vardı cam kenarında. Dolunay:"Birşeyler alalımmı?" Dedi bende:" Ben waffle yanına da kahve istiyorum." Dedim Deniz'de:" Bende Asena'nın aldığından alıcam ama kahve yerine limonata olucak." Dedi, Dolunay'da:" Bende waffle ve fincanda çay istiyorum." Dedi. 10 dakika koyu bir sohbetin ardından yiyeceklerimiz ve içeceklerimiz gelmişti, böylelikle biraz daha sohbet edebilirdik. Sohbet ederken merdivenlerden Ayaz ve iki tane arkadaşları geldi ve hemen yan masamıza oturdular ve oturdukları anda Ayaz bana kaçamak bir bakış attı. Peşinden Deniz:" Oha Ayaz'ın yanındaki çocuklar ne kadar da tatlı öyle!" Dedi kalbi güm güm atıyordu
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Deniz:" En sağda oturan benimdir." Dedi Dolunay'da:" Ya öyle söylemek gibi olmasın ama şu kafasına şapka kapatmış olan çok şirin değilmi?" Dedi biz hemen Deniz'le Dolunay'a bir gülüş attık, sonra pislik Deniz:" Eeeee Ayaz'da senin dedi alaycı bir gülümsemeyle." Bende:" Sus kızım o uçakta benim kedimin kafesini devirdi ve sonra da özür bile dilmedi, onun için öyle bir şey olmaz, (olamazdı)" neyse otururken bir anda telefonum çaldı annem arıyordu hemen telefonu açtım, annem:"Kızım hemen eve gelmen gerek." Dedi, sesi çok kötü geliyordu bende hiç sorgulamadan direkt telefonu kapattım ve kızlara dönüp:" Kızlar çok kötü bir şey olmuş, benim hemen eve gitmem gerekiyordu." Ama bunları söylerken istemsizce bağırmışım ki herkes bana bakıyordu ve ağlıyordum çünkü korkmuştum. Ayaz'lar bize bakıyordu hemen ben kızlardan önce koşarak aşağıya indim kızlar da gelmişti hemen metroya binip eve doğru yol aldık Deniz ve Dolunay'da benimle geliyorlardı. 10 dakika sonra eve gelmiştim, hemen hızlı bir şekilde kapıyı çaldım ve annem ağlamış bir şekilde kapıyı açtı, bende:" Anne neler oluyor neden ağlıyorsun, babam nerede?" Dedim korkmuş bir şekilde o sırada aklımdan bir sürü soru geçiyodu annem:" Baban içerde salonda istersen gidip bir bak." Dedi, bende hemen koşarak salona gittim ki ne göreyim, babamın kucağında Luna dıruyordu ama kımıldamıyordu hemen babama doğru koştum ve:" Neler oluyor baba Luna'nın nesi var." Dedim, ben bunları söylerken Deniz ve Dolunay'ın ağladığını gördüm sonra daha da korkmaya başladım ve:" Babaaaa neler oluyor?" diye bağırdım babam da:" Çok üzgünüm kızım Luna öldü." Dedi ve ben konuşamaz hale geldim resmen elim ayağım boşalmıştı ve o üzüntüyle hemen babamın elinden Luna'yı aldım ve ağlamaya başladım Deniz ve Dolunay yanıma gelip bana sarıldılar ama ben ağlamayı hiç bırakmadım. Ben ağladıktan yarım saat sonra babam Luna'nın ölüsünü elimden aldı ve götürdü, kızlarda saat çok geç olduğu için evlerine gittiler ama ben hala titriyordum. Annem sakinleştirici verdi ve hemen uykuya daldım.
Arkadaşlar umarım bu bölüm ilginizi çekmiştir umarım beğenmişsinizdir. Eğer beğendiyseniz oylamayı ve yanlış gördüğünüz yerleri yorumlarda belirtmeyi unutmayın lütfen. Okuyan okumayan herkese teşekkür ederim😇😇
