İlk olarak önce Hira'yı aradım, geleceksem beni alabileceğini söylemek için aramış beni. Kabul ettim ve gardırobumdan bir tulum alarak giydim. Saçlarımı ördüm ve sadece bir eyeliner çekip aşağıda kornaya basan arabaya doğru koşarak dışarı çıktım. Tabii ki hiçbirimizin ehliyeti olmadığı için arabayı da Hira'nın annesi sürüyordu.
Parti yapılan eve ulaştığımızda Melda Teyzeye teşekkürlerimi ileterek arabadan indim. Parti kime aitti onu bile hatırlamıyordum, burda gerçekten ne yaptığıma dair bir fikrim de yoktu ama işte buradaydım.
"Bizimkiler orada," diyerek beni dürttüğünde Hira, baktığı yere bakışlarımı çevirdim.
Aslı, Efe, Semih ve bir çok kişi bahçede büyük minderlere oturmuş sohbet ediyorlardı.
"Hadi gidelim," diyerek Hira beni çekiştirirken zorla ona uyup "bizimkiler" in yanlarına gittik. Yaklaştıkça Efe'nin ne tepki vereceğini merak ediyordum. Ama oraya ulaşıp selamlaştığımızda bana Efe şöyle bir baktı ama hiçbir şey söylemedi. Tamam, ona gelmeyeceğimi söyleyerek soğuk davranıp da gelmiştim ama bana bunu neden yaptığımı sorabilirdi.
Ah, yine saçmalıyordum. Elbette bana kızmakta haklıydı, yine ilgi meraklısı bir aptal gibi davranıyordum.
Ben de kendimi bir mindere attım ve telefonumu çıkardım. Mesaj gelmişti, Katil'den.
Katil:
"Çok güzelsin."
Ettiği iltifat hoşuma gitmişti ama bunu yapması garip geliyordu.
Arya:
"Bunu yapma."
Katil:
"Neyi?"
Arya:
"Bana iltifat etme, Katil."
Katil:
"Katil mi? Sevdim ama oldukça ironik oldu bu isim."
"Ayrıca bu numaranın sahibi cidden tanıdığım Arya mı yoksa başka birine mi mesaj attım?"
"Sen ilginin sende olmasından hoşlanırsın."
İronikliğin ne olduğunu sonra soracaktım, şimdilik diğer konu önem taşıyordu benim için. Mesajları beni sinirlendirmiş miydi? Belki biraz. Ama nedeni farklıydı. Gerçekten güzel olduğumu mu düşünmüştü yoksa sadece benim dikkatimi çekebilmek için miydi?
Arya:
"Beni gerçekten tanıdığını mı sanıyorsun?"
"Sana küçük bir sır vereyim, evet bana ilginin bende olmasını isterim ama bundan hoşlandığım için değil. Daha doğrusu isterdim, artık değil. Tüm bunlardan bunalmaya başladım."
Görüldü oldu. Bekledi, bekledi. Hâlâ çevrimiçiydi. Onun yerine ben yazmaya karar verdim.
Arya:
"Yani gerçekten içinden geçirmedikçe bana iltifat etme."
Onunla konuştuğumda, ben, şuan ki ben olmak istemiyordum. Rol yapmak istemiyordum, birinin gerçekten beni tanımasını istiyordum. Sırf başkalarından duyduklarından veya benim istediğim şekilde de değil de, gerçek beni.
Katil:
"Bu daha iyi, yeni sen."
"Ama dediğim şeyde ciddiydim, ben asla rol yapmam."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Katilim
Teen FictionTelefonunuza intihar etmeyi düşünen biri tarafından mesaj gelse ne yapardınız? Vazgeçmesini ve hayatın güzel olduğunu söyleyen yanıtlar mı atardınız? Polisi mi arardınız? Arya hiçbirini yapmadı, görüldüye bıraktı. | O bir katildi. Benim katilim...