Geceyi Esin' lerde geçirmiştim. Esin, benim tam tersim olan, anne ve babasını kaybetmek korkan, yalnızlığın anlamını dahi bilmeyen deli dolu, geveze bir genç kız. Nasıl bu kadar konuşabiliyordu? Gülmeyi nasıl başarıyordu?
Sabah kalktığımda salondan televizyon sesleri geliyordu. Seslere aldırmadan biraz daha uyumaya çalıştım ama bu pek mümkün olmadı. Yatağımdan kalkıp üzerimi giyindikten sonra, ahşaptan olan yatağı özensizce topladım. Salona doğru giderken Esin'le karşılaştım. "Bende tam seni uyandırmaya geliyordum. Hadi, kahvaltı hazır. Bekletme." Sözlerine hafifçe tebessüm ederek masaya geçtik. Masada her çeşit kahvaltı vardı. Haşlanmış yumurta, patates, biber ve patlıcan kızartması, yağda yumurta, bal pekmez... "Ellerine sağlık, çok güzel olmuş." "Teşekkürler, Güneş Hanım. Beğendiyseniz ne mutlu bana, afiyet olsun," dedi ve hafifçe gülümsedi. Onun bu hallerini çok seviyorum. O da olmasa sanırım hiç gülemeyecektim.
Esin yemeğini çoktan bitirmişti. Bende tabağımda kalan son lokmaları hızlıca ağzıma sokarken,"Hadi, seni yeni sevgilimle tanıştıracağım, bekletmeyelim yakışıklımı. Öff diye tısladım. "Hadi, söylenme."
Esin Hanım'ın yakışıklısı ve arkadaşı bizi zengin görünüşlü bir kaffe nin önünde bekliyorlardı. Kaffeye vardığımızda Esin'in sevgili Toprak, Esin'in elini tutup, Hoş geldin, nar danem diyerek elini öptü ve ayırttığı masaya doğru yol aldı.
BÖLÜM DEVAMI Bİ KAÇ GÜNE İNŞALLAH... <3 <3 <3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yalancı
RomanceBir yanımda Cennet, bir yanımda Cehennem. Aydınlığım, yavaş yavaş karanlığa bırakırken yerini, bastıran yağmur, aşkı ve yalnızlığı haykırıyordu sanki. Yağmur aşıklar için bir Cennetken, benim için ise Cehennemin dibi. Yağmur tenime kadar işlerken, k...
