Hepimiz hazırlandık ve 22 Haziran sabahı saat 8.00'da Mert'in arabasıyla İstanbul'dan Şirince'ye doğru hareketlendik. Yaklaşık 2 saat sonra tuvalet için mola verdik . Tuvaletimizi yaptıktan sonra yola devam ettik , 4 buçuk saatlik yolumuz kalmıştı. Şarkılar söylerken , dans ederken zamanın nasıl geçtiğini anlamadık . Saat 15 sularında Şirince'ye vardık . Arabadan inip çadırımızı kurduk ve etrafı dolaşmaya başladık . Biraz yürüdüğümüzde terkedilmiş eski , yıkık-dökük evler gördük . Evler ürperticiydi ama sabah olduğundan dolayı çokta korkmamıştık. Hepimizin karnından sesler gelmeye başlayınca orucumuzu bozmaya karar verdik ve Çadırımızın yanına gidip kamp ateşimizi yakıp yemek pişirdik. Eti löpür löpür yedikten sonra vakit geçsin diye osuruk yarışı yaptık ama ne yazık ki Mert yanlışlıkla koyun Eti almış (koyun Eti ishal yapar.) ve hepimizin midemizi bozdu. İlk günün yorgunluğuyla hastaneye gidemeden yattık . Geçe sahura kalktığımızda sabah gördüğümüz terkedilmiş evler geldi ve ürkünç sesler duyduk ve bunun orucumuzu bozduğumuz için olduğunu düşündük sonra bir şeyler atıştırıp sabah sağlam kafayla konuşuruz diye anlaşıp yattık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şirince Dehşet Köyü
Phiêu lưuMedyum Alex'in kaldığı , ölü ruhların dolaştığı, cinlerin musallat olduğu bu terkedilmiş köye kampa giden 3 arkadaşın gizem dolu hikayesi