stuck

28.4K 1.8K 2.3K
                                    

Taehyung mutluydu. Birileri ya da bir şeyler hakkında endişe duyacak nedenleri yoktu.

Sıradan bir hayat yaşamıştı, resim ve edebiyat okumuştu, müzik için kuvvetli bir tutkusu vardı ve boş zamanı olduğunda kitap okumaya bayılıyordu.

Ailesinin evini terk ettiğinden dolayı, ufak bir dairede yaşıyordu fakat dairesi ihtiyacı olan her şeye sahip olacak kadar büyüktü.

Evi de sıradandı. Küçük balkonunda öne çıkan sevdiği birkaç çiçeği vardı; dairenin içinde tamamen kitaplardan oluşan bir raf görebilirdiniz, tüm türdeki kitaplar ve yazarları içerenden; geride ise, yine, aralarında üstünde her zaman yarısı okunmuş bir kitap bulabileceğiniz küçük bir masa olan sıradan koltuğu ve televizyonu vardı.

Sıradan bir daireydi fakat birçok anıya ev sahipliği yapıyordu. Yan komşusu Jeongguk'u içeren anılara. Taehyung'un okuduğu her sevimsiz romandaki gibi, ihtiyaç duydukları bir şeyle komşunuza yardım etmek gelecekteki güzel anılara öncülük edebilirdi. Ve Taehyung için, bir arkadaşlığa öncülük etmişti. Ondan sonra da, aşka. Ve bir süre sonrasında da, kalp kırıklığına.

Taehyung bitmesine birkaç sayfa kalmış kitabını masadan aldı. Kaldığı sayfa birtakım fotoğrafla tutturulmuştu, ilkinde Taehyung ve Jeongguk birbirlerine aptal gibi gülümsüyorlardı. İkincisinde, Jeongguk'un Taehyung'un şaşkın anına denk gelip onu öptüğünü netçe görebiliyordunuz. Üçüncüsünde, Taehyung da onu geri öpüyordu. Dördüncü ve son olanında ise, Taehyung'un favorisiydi, ikisi de öpüşürken birbirlerine gülümsüyorlardı.

Jeongguk, Taehyung apartmanda yaşamaya başladıktan yaklaşık iki yıl sonra taşınmıştı apartmana. Fotoğrafçılık okuyordu, şarkı söylemeyi seviyordu, Taehyung'u uyutmak için onun en sevdiği şarkıyı söyleyebilirdi, Jeongguk'un söylediği her bir şarkı Taehyung'un en sevdiği melodi haline gelse dahi, ve yakınlardaki bir kütüphanede yarı zamanlı işi vardı. Taehyung ara sıra geçerken uğruyordu, bu yüzden daha da çok yakınlaşmışlardı, ikisi de arasında bir boşluk bile kalsın istemeyecek kadar.

Üzücü olan şuydu ki, aralarındaki şey bitmişti. Taehyung Jeongguk'u sevmişti ve Jeongguk da onu sevmişti. Nerede hata yaptıklarını bilmiyordu; belki de Taehyung ihmal ediliyormuş gibi hissettiği içindi. Ve Jeongguk da aynı şekilde hissettiği için. İkisi de böyle güzel bir şeye son getirdikleri için hatalılardı.

Taehyung okuduğu kitabı bitirdiğinde dudaklarından bir iç çekişin çıkmasını engelleyemedi. Jeongguk bu kitabı ona Taehyung'un o işinin son saatlerindeyken biraz kahve ve atıştırmalıkla çıkageldiği, Jeongguk onu izleyip dudaklarını veya burun ve yanağını öperken, okumaya rastgele bir kitap seçtiği kütüphane buluşmalarının birinde önermişti.

Ayağa kalktı, gözleri gününün güzel bir bölümünü okumaya harcadığı için biraz yorulmuştu ve duş almak için banyoya gitti. İşi bittiğinde, kitabı kütüphaneye geri götürmeye karar verdi. Cumartesiydi ve Jeongguk cumartesi günleri orada çalışmıyordu, bu yüzden onunla yüz yüze gelip kalbinin kırıldığını hissetmek zorunda kalmayacaktı, henüz bunu aşamadığını söyleyebilirdiniz.

Giysilerini çıkardı, sıcak kıyafetler giyeceğinden emin oldu çünkü geçen ay oldukça soğuktu, kar da yağıyordu; o ve Jeongguk bu gibi zamanlarda birbirlerine sarılıp sıcak çikolata içerlerdi. Taehyung Jeongguk'u düşüncelerinden çıkarmak için kafasını salladı ve eline kitabı aldı.

Kapıyı kilitleyip asansöre doğru yol aldı, düğmeye bastı ve ulaşmasını bekledi. Asansör bugün biraz yavaş çalışıyordu, asansörün daha hızlı gelmeyeceğini bilse de art arda düğmeye birkaç kere daha bastı.

Bunu yaptıktan hemen sonra, bir kapı kilitleme sesi duydu ve sonra da, asansöre doğru yaklaşan koridoru dolduran ayak seslerini.

Adım sesleri daha güçlü gelmeye başladı ve Taehyung her kim geliyorsa onu selamlamak için başını çevirdi, ama onun gibi asansörü beklemeye gelen Jeongguk'u gördüğünde hiçbir şey demedi.

stuckHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin