5.Bölüm: Göklerin Dansı

134 6 2
                                    

Sevgili Günlüğüm;

Bugün annem ve babamdan izin alarak geçmişe gittim. Bu sefer benimle bu yolculuğa koruyucularım ve kardeşim Chibi Mamo eşlik ettiler. Geçmişe gidince benim ve Chibi Mamo'nun küçüklükleri kayboldu çünkü uzay zaman karmaşası olmasın diye Güneş Kralı Kai bu yasayı yürürlüğe koymuştu.

Geçmişe ışınlama tamamlandığında kendimizi Juuban Parkı'nda bulduk. Parkta gördüğümüz manzara karşısında şaşırdık. Sonra kardeşim beni dürterek gördüğümüz manzarayı izleyen üç yeni savaşçıyı gösterdi. Bir yanım onlarla tanışmayı isterken diğer yanım ise Haruka'yı kurtar diyordu. Ben de diğer yanımı dinledim.

Sarı saçlı, mavi gözlü ve beyaz tenli Ülgen adındaki düşman, Haruka'nın boşluğundan yararlanıp:

"Kara bileklik gücü! Şimdi!" diyerek kara ışın topunu ona atmıştı. Tam kara enerji topu Haruka'ya çarpacakken kardeşim süre yitirmeden kara ışına doğru bembeyaz gül fırlattı. Fırlattığı bembeyaz gül, ışına çarparak topun yönünü değiştirip Haruka'nın arkasındaki ağaca çarpmasına neden oldu. Bu başarılı kurtarış için kardeşime sarıldım. O sırada herkes ne olduğuna bakarken bir anda Haruka'nın arkasındaki bizlere bakakaldılar.

Herkesin bize baktığını fark edip tam söze girecekken kardeşim benden önce davranarak:

"Birisi bize burada parti yapıldığını önceden haber verseydi gelirdik ama olmadı," diyerek dikkatleri daha da üzerimize çekti ve bizlere şaşkın şaşkın baktıklarını gördüm.

Usagi, bizleri görünce:

"Chibi Usa, Chibi Mamo, sizin burada ne işiniz var?" diye sorduğunda kardeşim de:

"Anne başınız çok feci dertte, bunu gördük ve Puu sayesinde geçmişe geldik," diye yanıt verdi. Neden benimle geçmişe geldiğini şimdi anladım. Bunu tartışmak için doğru zaman olmadığını biliyordum. Ona hiçbir şey demedim.

O sırada Ülgen durumu kavrayamadan hemen kendine geldi ve kara enerji topunu yeniden Haruka'ya attı. Herkesin bir anlık dalgınlığından yararlanıp Haruka'yı vuracak iken üç yeni savaşçı, aynı anda "Samanyolu Galaksisinin Dev Asteroid Yağmuru!" dedikten sonra ellerini Ülgen'e doğru uzatınca avuçlarında irili ufaklı asteroid parçaları belirmişti ve bunları Ülgen'e doğru fırlattılar.

Kendisine doğru hızla gelen saldırıyı gören Ülgen, sinirli bir şekilde sağ bileğini havaya kaldırdıktan sonra "Kara Bilekliğin Görünmez Kalkanı" diye bağırdığında çevresinde kalkan belirdi.

Kızlar bu saldırının geldiği yöne şaşkınlıkla bakarken Ülgen, bunu fırsat görüp Haruka'ya tekrar kara enerji topu attı ve böylece herkesin bir anlık şaşkınlığından yararlanıp Haruka'yı vurdu. Haruka'nın acı içindeki çığlığı ile herkes bir anda ona döndü. O anda kendimi çok kötü hissettim çünkü onu koruyamamıştım. Usagi,"Haruka-San! Hayır!" diye çığlık attı.

Haruka'nın düşler aynasu, kalp kristali, kader kitabı ve yıldız tohumu ortaya çıktığında Ülgen şöyle bir baktı ve:

"Lanet olsun bu da değil!" dedi. Ben o anda Ülgen'in neyin peşinde olduğunu anlamadım. Ardından Ülgen:

"Sizinle sonra görüşeceğiz savaşçılar. Aquarius! Uyan ve şunun işlerini bitir hemen!" dedi ve ortadan kayboldu.

Haruka da birden elinde altın bir kova tutan, belden aşağısı balık, yukarısı insansı olan ve mavi renkli uzun saçları dağınık duran Aquarius denilen erkek ifrite dönüşerek kızlara saldırmaya başladı. Kızları baya zorluyordu. Ben de bunu anlamaya çalışırken diğer tarafta Michiru hâlâ yerde baygın yatıyordu. O sırada kardeşim:

Chibi Usa'nın Resimli GünlüğüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin