PARANOİD BÖLÜM 1.

43 6 0
                                    

PARANOİD I.BÖLÜM BAŞLANGIÇ

Liam,Martin ve Marina'nın tek çocuğuydu.
Martin ve Marina birbiriyle hiç anlaşamıyor, sürekli kavga ediyordu.Liam da bu sebepten dolayı agresif bir ortamda büyüdü.
Sürekli kavga olan huzursuz bir ortamda büyüyen ve büyümeye devam eden bir çocuktu. İçine çok kapanık konuşmayı fazla
sevmeyen ve soru sorulmasından nefret eden biriydi. Ergenlik dönemine 13 yaşında girip 16 yaşında bu dönemi sorunlu şekilde
atlatmıştı. Liseye geçtiği zaman pek çevresi yoktu normalde de pek arkadaş ortamı olduğu söylenemez asosyal kişiliğe sahip
bir çocuktu.
Ailesinde ki kavgalar onu bunaltmış, ev ortamından nefret eder hale gelmiş sadece kendi odasında takılan ve genelde zorunlu
olmadıkca çıkmayan biriydi.Liam'ın teyzesi Ariana,Liam'a çok düşkündü, onu çok severdi.Liam sadece teyzesi ile vakit geçirmeyi severdi.
Teyzesi Ariana ile kahve içerler, sohbet ederler, öneriler alırdı.Liam babası tarafından pek kimseyle konuşmazdı, sadece gördüğü zaman.
Lisenin ilk senesini zorlanarak geçti.İkinci senesinde ise alışmıştı, ortamını seviyordu.Arkadaşları komik,espirili ve iyilerdi.
Kızlarla pek konuşmayan Liam, çekingen bir kişiliğe de sahipti.Arkadaş ortamı ile kızlarla tanışıyordu, fakat hiçbiriyle yüz yüze konuşamıyordu, ta ki Ashley ve Katie adında iki kız ile tanışana kadar. Onlarla konuşmaya başlamıştı.
Ne kadar utangaç olsa da biraz alışmıştı kızlara.Ashley neşeli,sevimli bir kızdı.Katie ise oldukça güzel, konuşkan bir kızdı.
Liam,Katie'den hoşlanmaya başlamıştı.Artık tenefüsler de 3 kişi geziyolardı. Kızlar Liam'ı yalnız bırakmıyordu. Liam arkadaşlarından müsade isteyerek kızlarla geziyordu.
Arkadaşları bu durumdan çok memnun olmuş, Katie ya da Ashley ile sevgili olmasını istiyordu.Liam ne kadar hayır dese de gönlünü Katie'ye kaptırmıştı.
Sosyal medyadan Katie ile baya konuşmaya başlamışlardı.Liam, Katie'ye ondan hoşlandığını söylemişti fakat Katie tepkisiz kalmıştı bu konuda. Liam'da fazla uzatmamıştı.
Kış mevsimi olduğu için hava soğuktu, Liam hasta olmuştu. Yağmurun yağışını izlerken yanına Katie ve Ashley geldi.

Ashley:Yağmur yağıyor ne güzel biraz ıslansak nasıl olur?
Liam:Çok hastayım siz ıslanın başka bir zaman olsa?
Katie:Hadi lütfen!
Ashley:Liam hadi ama!
Liam:Gerçekten şuan çok hastayım başım çok ağrıyor...
Ashley:Liam bir daha bizimle konuşamazsın!
Katie:Ashley gel biz gidelim.
Liam:Ashley,sen bilirsin bu yüzden benimle küseceksen hiç konuşmayalım.

Ashley ve Katie ordan ayrıldı.Uzun zaman Liam ile konuşmadılar.Arkadaş ortamında görüyolardı artık birbirlerini.Liam da pek konuşkan biri olmadığı için susuyordu. Katie olan hisleri de bu soğukluk nedeniyle kaybolup gitmişti. Zaten sadece bir hoşlantıydı. Artık 10.sınıf sonlarına doğru geliniyordu. Liam bir yandan okulun bitmesine sevniyordu. Çünkü okulunda -onun tabiriyle- bir avuç "pislik sürüsü" vardı.
Sonunda okulun son günüydü. Liam karne almaya bile gitmedi ama karneden sonra arkadaşlarıyla bolca vakit geçirdi. Ev hariç her yeri seviyordu nerdeyse.
Liam en çok Alex ve Adam'ı severdi. Alex çok çılgın bir çocuktu ve kızlar ile konuşmayı severdi.Adam ise sakin, samimi biriydi.Liam eve gidip biraz dinlenmek istedi.
Fakat yine kavga vardı,Liam sessice odasına çıktı.Her ne kadar hiç ağlayacak birine benzemese de akşam uyurken ağlamaya başlamıştı.Bütün bu kavga gürültü kendini bildi bileli vardı fakat artık bıkmıştı. Bu gözyaşları içindeki bıkkınlık okyanusundan bir kaç damlaydı sadece. Battaniyesini üstüne çekip altında ağlamaya başladı.
Ağladığını kimsenin görmesini istemiyordu.Ertesi sabah Liam hiç birşey olmamış gibi kalkmış, kahvaltı için odasından çıkmıştı. Birşeyler yemeye çalışıyor mutlu görünmeye çabalıyordu.
Ama gözleri şiş olduğu için ağladığı çabuk farkediliyordu. Kahvaltı yaptıktan sonra arkadaşlarıyla dışarı çıktı.Arkadaşlarına hiç birşey belli etmiyor gayet neşeli şekilde sohbet ediyolardı.
Ne kadar kötü bir durumda bile olsa hiç belli etmez bunu kimseye yansıtmazdı. Arkadaşları onu komik ve eğlenceli biri buluyordu. O gün arkadaşlarıyla akşama kadar gezip
eğlendiler.Ve tekrar eve geldi ve okullar açılana kadar Ariana teyzenin yanında kalmaya karar verdi. Ariana teyzesi bunu duyar duymaz çok sevindi. Liam kıyafetlerini hazırlayıp
Ariana teyzesine gitti. Teyzesi İstanbul'da yaşıyordu. İş gereği yarı Türk sayılırdı.Liam İstanbul'u çok beğenmişti. Uçakla boğazı görünce daha da çok hoşuna gitmişti.
İlk gün biraz dinlendi. Bir yeri gezemedi ikinci gün teyzesi Ariana Liam'ı yemek yemeye götürdü ve Liam ile baya gezdiler.1-2 hafta geçtikten sonra Liam teyzesini ve İstanbul'u çok sevdi. Bu şehir onu kendine doğru çekiyordu. Bu nedenle teyzesinin yanında kalmaya karar verdi.11.Sınıfı İstanbul'da bir kolejde okuyacaktı. Teyzesi Ariana tek başına yaşıyordu bir şubenin müdürüydü maddi durumu oldukça iyidi. Ama Liam için önemli olan artık kavga ve gürültüyle yaşamak yerine çok sevdiği teyzesiyle hayat sürecek olmasıydı. Teyzesiyle çocukluğundan beri çok samimi olduğu için az çok Türkçe konuşabiliyordu. Dört hafta geçtikten sonra bir hayli konuşabiliyordu. Liam ilk yıl okula gitmedi şehri ve dili daha iyi öğrenip alışmak için kendine zaman tanıması gerekiyordu. Okul başladığında
Liam bir çok arkadaş edinmişti. Ali,Yiğit,Mert ve Yusuf... Bunlar Amerika'da ki arkadaşları gibiydiler.Okul başlayalı 2 ay olmuştu ki Zeynep adında başka bir okulda
olan kızla konuşmaya başladı. Kızı çok beğenmiş ve çok sevmişti. Birbirlerine benziyorlardı ve bu kıza çok güveniyordu. Liam ilk defa birini seviyor ve merak ediyordu. Bu kız fikrinden ayrılmıyordu.
Çok heyecanlı çok mutluydu. Gece 04:00-05:00'a kadar konuşuyolardı. Kızla sosyal medya üzerinden tanışmışlardı. İlk buluşmada yüz yüzeyken ona duygularını tam olarak ifade edecek ve ona teklif edecekti.
Zeynep Liam'ı ,Liam Zeynep'i çok beğenmiş, çok etkilenmişti. Zeynep renkli gözlüydü ve Liam utangaç olduğu için çok zor bakıyordu. Zeynep Liam'ın gözlernin içine bakıyor Liam'ın ne kadar hoşunada gitse çok utanıyordu. Bir kaç dakika sessizce oturdular. Ardından bu sessizliği Zeynep bozdu:
Zeynep: Nasılsın? İyi görünüyorsun.
Liam onun sesini duyunca kendini garip hissetti. Adeta bir melodi gibi geliyordu
Liam: Teşekkür ederim. Sen de çok güzel olmuşsun.
Zeynep: Teşekkür ederim. Aslında bakmıyorsun, utanmana gerek yok.
Liam: Üzgünüm biraz heyecanlıyım. Açıkçası sana söylemem gereken bir şey var.
Zeynep: Tabiki bana istediğini söyleyebilirsin.
Liam: Nereden başlayacağımı bilmiyorum. Bu dilde öğrendiğim ilk cümle "Seni seviyorum." oldu. Bu cümleyi asla kullanmayacağımı düşünüyordum fakat karşıma sen çıktın. Şimdi bu cümleyi dolu dolu kullanabilirim. Seni seviyorum Zeynep. Benimle çıkar mısın?
Zeynep: Liam bunlar çok güzel cümleler. Bende seni seviyorum ve çok hoşlanıyorum bunu sormayacaksın sandım.Tabi ki evet.
Liam mutluluğunu gizleyemiyordu. Uzun uzun birbirleri hakkında konuştular.
İlk buluşmanın sonuna doğru geliyorlardı. İkisnin de eve gitmesi lazımdı.Birbilerinden hiç ayrılmak istemiyolardı.Birlikte eve gittiler. Liam kızı eve bıraktıktan sonra eve döndü.
Teyzesi ile birlikte konuşurken teyzesinin bir arkadaşı Ariana yerine Duygu diye sesleniyordu.Liam hiç birşey anlamamıştı.Aralarında bir sohbet geçti

Liam:Sana neden Duygu diyor arkadaşların?
Ariana:Bana Türkçe bir isim verdiler bende Duygu İsmini Seçtim.
Liam:Teyze bana da bir Türk ismi bulalım mı?
Ariana:Immm...Aslında bakarsan aklımda bir şeyler var Gökay Nasıl?
Liam:Tellafuzu çok iyi anlamı da güzel aslında bu olsun.
Ariana:Anlaşıldı bundan sonra sana Gökay diyeceğim.

Gökay bir süre sonra Zeynep ile ikinci buluşmaya hazırlanıyordu. Ama aklında bir güven testi yapmak vardı. Zeynep'ten sosyal medya hesaplarının şifresini bilmiyordu
ve erkeklerle konuşmasına izin vermiyordu. (Anlaşılan Türkiye'de yaşamak onu bir Türk erkeği yapmıştı)
Sahte bir sosyal medya hesabı açıp Zeynep'in ilgi odağı anime ile
ilgili sayfaları takip etti. Ve fake bir -abartılmayacak şekilde- erkek resmi koyup konuşmaya başladı.

FH:merhaba tanışabilirmiyiz?
Z:evet neden olmasın.
Fh: sevgilin vardır kızmasın sonra
Z:Sevgilim yok ki
FH:ayrıca çok sevimlisin
Z:teşekkür ederim sende öyle

Gökay bu mesajı görünce ölüp ölüp dirildi. İnanmamıştı onun böyle birşey yapacağına gururuna yediremiyordu. İlk defa bir kız için ağlamıştı.
Kıza belli etmedi başlarda çünkü o kadar çok seviyordu ki bunu hiç yediremedi.En son Zeynep'e mesaj atıp:
Gökay:Neden böyle birşey yaptın?!
Zeynep:Ne oldu? Anlamıyorum.
Gökay:O fake hesap benim hesabımdı. Bunu hakedecek ne yaptım?!
Zeynep:Bana güvenmiyor muydun?
Gökay:Sadece güvenmem konusunda emin olmak istedim ama cevapları görünce kör olmayı diledim Zeynep! Bunları haketmedim! Sana aşıktım anlıyor musun?! Sana güvendim! Bir daha konuşmayalım. Asla ama asla arama beni. Sana böylesine aşıkken kendinden bu kadar hızlı nefret ettirmene inanamıyorum! Hoşçakal. En içten nefretlerimle..
Zeynep yazarken onu herkerden engellemişti onu dinlemek istemiyordu. Yaptığı o kadar ağır geliyordu ki... İşte Gökay'ın paranoid yaşamı böyle başladı. Artık güvenmek yok! Artık sevmek yok! Artık yalnızlık var! Yaşasın yalnızlık!

PARANOİDHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin