Kalamadık biz öyle
Gördük , duyduk hatta düşündük
Dağlarla , denizlerle birlikte
Ama kalamadık biz öyle
Gidemedikte bir yağız atı gibi
Uzaklaşamadık dört nala belki
Herkes gidiyor diye gidemezdik de
Yalnız da bırakamazdık
Bir şey var , bir tuhaf sır
Ne uyunacak gibi bununla
Ne bir sabaha uyanmak yakışır
Ne de anlatmak , ne de anlaşılmak
Bir şey var öyleyse , kalemi tutana
Yazdıkça anımsatana bir hülyayı
Saptanması güç olsa da
Saplanması hür sayılan
Bize nefes kadar uzak , bize nefes kadar yakın
Müebbet midir nefes alsak
Müebbet midir nefes versek bu sır altında