YENİ OKUL

1•Rüştü Paşa Lisesi

Merhabaa:)
Yepyeni bir hikayeyle karşınızdayım.

Şarkının adı;Bea Miller-Open your eyes (hikayeyi okurken dinlemenizi tavsiye ederim,çok güzel)

Medya Okyanus

Keyifli okumalar 🤗

"Sürtüğün anlamı Ne Selin?"öküzün trene baktığı gibi bir bakış atınca platin sarısı saçlarındaki elimi dahada sıktım.
"Ahhh saçım!"diye inledi.E hala cevap vermediğine göre anlamadı.Ama birinin ona doğruyu göstermesi gerek ve ben bu işi seve seve yaparım.
"Sürtüğün anlamı?"diye bağırdım kulağının dibinde.Bağırışıma kalın sesimde eklenince (yanlış anlamayın erkek gibi sesim yok) en sonunda konuşmaya başladı.
"Be-b.."
"Duyamıyoruz!"diye kükreyip avuçladığım saçlarını bir hışımla çektim.
"Ahh!"Ay tüh elimde nerden baksan bir avuç dolusu çakma sarı saç var.Yazık oldu kıza.
"Ben.Benim gibilere sürtük denir."
Ha şöyle diye tıslayıp ellerimi o iğrenç saçlardan kurtardım.
"Bak aslında zeki kızsın.Ama yanlış bildiğin çok şey var."Elimi çeneme götürüp düşünüyormuş gibi yaptıktan sonra devam ettim."Açmak gerekirse doğru bilinen yanlışlar.Evet bu daha güzel bir tabir oldu."Ellerimi çenemden indirip cebime attığım sırada ağlamaya başladı.Yani o acıya bu kadar uzun süre dayanması beni oldukça şaşırtmıştı.

"Nedir bu doğru bilinen yanlışlar?"tek kaşımı kaldırıp gözlerimi o kahverengi gözlere kenetledim.Cevap gelmeyince tekrar o pis saçlara dokunmam gerekti ama olsun.Anlayana kadar herşeyi yaparım.
Bir an önce cevap vermesi için elimi daha da sıkılaştırdım.
"Senin sürtük olduğun."diye zar zor konuştu.
Ellerimi birbirine vurup kulağına doğru eğildim.
"Bravo,öğreniyorsun."

Oduncu gömleğimi omzuma atıp ayağımı yere sert basa basa çıktım kızlar tuvaletinden.
Evet ben; Okyanus.Nam-ı değer arızaa.
Yani bütün okul bana öyle seslendiği için,yoksa ben takmadım bu adı kendime.Şimdi siz benim biraz önce kızlar tuvaletinde seline ne ve neden yaptığımı merak ediyorsunuzdur.
Kısaca özet geçmek gerekirse;bana sürtük dedi ama asıl sürtüğün kendi olduğunu anlaması biraz zordu.Bende yardımcı oldum,bu kadar.

Ders zili çoktan çalmıştı,içeri girip girmeme konusunda tereddüt yaşarken nöbetçi öğrencinin adımı seslenmesiyle düşüncelerime ara verdim.
"Ne var?"diye kafa salladım.
"Müdür seni çağırıyor,odasında."
Hasiktir!Ayvayı yedin Okyanus.Bu kadar çabuk ispitlemesini beklemiyordum doğrusu,motor mu taktın be Selin.

"Beni çağırmışsınız hocam?"diye lafa girdim.
"Seni çağırmadığım bir Allah'ın günü var mı ki?Bence sen ne yap biliyor musun,şu serseriliklerini hallettikten sonra tıpış tıpış ayağıma gel,beni uğraştırma."
Ağzımın içinden söylenirken kafamı bir sağa bir sola sallıyordum.Cezayı verse de gitsem,işim gücüm var benim.
"Ee hocam ceza?"kısa kesmesi için direkt cezayı sordum.
"Sana birşeyler düşündüm ama senin için ceza olacağını sanmıyorum."
'Nasıl yani'bakışımı müdüre yolladıktan sonra alayla sırıttı.Ellerini rahatça cebine atıp"Atıldın!"diye kükredi.

"Sen şaka mı yapıyorsun,ne demek atıldım?"peşimden bir saniye ayrılmayan anneme lütfen bir dakikalık saygı duruşu.İnsan yorulur dimi ama?
"Evet anne atıldım."herhalde atıldım sözcüğünü bugün 101.kez kullanıyorum.Tabağımdaki spagettiyi çatalıma dolamış,tam ağzıma atacakken annem elime vurup çatalın elimden düşmesini sağladı.
"Bu kaçıncı ya bu kaçıncı?"annemin klasik nasihatlarını/bağırışlarını dinlemeye hiç niyetim yoktu.Nefesimi sıkıntıyla dışarı verip masadan kalktım.
"Otur şuraya,beni dinlemeden hiçbir yere gidemezsin küçük hanım!"küçük hanım?Öhk!