Gözlerinden az önce boncuk boncuk yaşlar akan bir kızın sorusu bu. Sahiden neye benzer insanın yüreği. Hani diyorlar ya yufka gibi yüreği var diye. İşte bence yürek yufka gibi olamaz. Bu kadar kırılgan bir şey nasıl yufka gibi olabilir ki. Bence yüreğimiz olsa olsa yumurta kabuğu kıvamında bir şey gibi olur. Bakınsana dokunmasını, elinde tutmasını bilmeyenler içinden geçerken nasıl bir parçasını kırıp da gidiyor. Bence yürek tam da öyle bir şey bu yüzden.
Hani sözüme başlarken bahsetmiştim göz yaşlarımdan. Belki merak edenleriniz olur diye anlatmak istiyorum. Benimde yüregimde biri var severek davet ettiğim benliğime. Hakkında her şeyi ezbere bilmek istediğim. Her hatasına türlü sebeplerle göz yumduğum.
Dün aniden kırıverdi yine beni. Bu gün aynı saatte gelip özrünü diledi sonra. Elbette ki hiçbir şey olmamışçasına hiç sorun değil havalarında konuştuk sohbet ettik özrünün sonrasında. Ben sanki evvelinde paramparça ağlamamışçasına karşılıklar verdim hal hatır sorularına, yarım elma gönül alma ilgisine çoğu zaman yaptığım gibi. Diyorum ya işte her yanlışına buluyorum bir mazeret diye.
Şu içinde bulunduğum duruma fazlasıyla trajik bir benzetme yapıyorum kendi kendime. Kangren olan bir uzuv gibi sevme hallerim şu sıralar. O evreye yavaşta olsa girdim yine. Nasıl bir şey tarif etmeye çalışayım bir de. Bir uzuv kangren olduğu vakit kesilmesi gerekir daha fazla yayılmadan. Vücuttaki o parçanın siz hala yaşarken ölmesi halidir yani. İnsanın bir parçasının kesilecek olmasını, onun yokluğunu kabullenmesi gerektiğini bir düşününsene. Benim de içinde bulunduğumu düşündüğüm evre böyle işte. Sevgim ve iyi niyetim tavan yaptığı zaman böyle böyle kullanılıyorum. Kullanıldıkça da ölüyor sevgimin bir parçası. Çimdik çimdik çürüyor samimiyetim. Ta ki karşımdakiyle tüm bağları kesip atıncaya dek. Ağlayarak, uykusuz geceleri sahiplenerek, yıllar boyu up uzun uzattığım saçları kısacık keserek, onu hatırlatan en ufak bir detayda içimde çürüyerek ölüp kalmış o parçanın yaşattığı akıl almaz sancılarla kıvranmayı kabullenerek keserim o bağları. Sonra bu kısır döngü başlayıverir hayatımda. Odaklanmam gereken herşey ikinci planda kalır elimde olmaksızın.
Çok yakın bir zamanda, daha fazla çürümeden koparmış olmak istiyorum herşeyi. Böyle bir iradeyi henüz kendimde göremesemde istiyorum işte. Boşuna dememişler umut fakirin ekmeği diye...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ve Gözlerin Yağmurlu
RandomBiraz oradan biraz buradan bahsederek sevmelerimi şaçmaladığım minik gizli günlüğüme hoşgeldiniz. Hiçbir profosyonellik iddiası olmayan, içinden taşan hüzünlerimi paylaşma isteği ile ortaya çıkardığım nacizane karalamalarımla karşınızdayım. Umarım b...