İlk günden işe geç kalmak. Pardon ya ilk günüm değil. En azından benim değil. Patronun ilk günü bugün şirketteki. Ah, ne saçmalıyorum ben?
Unutmadan size kendimi tanıtmalıyım sanırım, ben Caitlin. Londra'da büyük bir şirkette sekreterim. Evet burası büyük bir şirket fakat patron hiçbir zaman gelmedi. Hep diğer patron yönetti şirketi. Herneyse. İlgi alanım değil.
Ayağımı sıkan siyah ruganlarla yürümeye çalışırken taksi bulmaya çalışmayı da ihmal etmiyordum. Ah neden gelmez ki? Hep bana aksilik düşer zaten, hep hep! O sırada önümden geçen bir siyah porche beni umursamadan önümden geçti. Her ne kadar dur işareti yapsamda.
Bir erkek değilmisiniz hepiniz aynısınız bakışı attıktan sonra sonunda sarı taksiyi buldum.
Siyah olcak hali yok he.
Herneyse, taksiciyle olan konuşmam başlamış bulunmakta, şhh susun.
''Fenies Holding'ine lütfen.''
''Peki hanfendi.''
Adam gerçekten kibardı ve saygılıydı. Az önce tüm erkeklere söverken haksızlık mı yapmıştım yani? Ah, hiç sanmıyorum. Hepsi aynı ya. O da muhtemelen karısını aldatmıştır falan. Birşey yapmıştır. Herneyse.
Sonunda geldik!
Taksiciye ücreti uzattım, şhh diyalog yine başlıyor.
''Buyrun.''
''Sağolun efendim.'' derken köpek gibi bu kadarcık mı ya bakışı atıyordu.
Ben size demiştim!
Sonunda holdingin kapısına geldim ve ittirerek içeri girmeyi başardım. O sırada asansörün açıldığını gördüm ve son anda ona da yetiştim.
Hariqayım.
O sırada yanımda duran bir çocuk gördüm, bu bal rengini almış gözleri ve sarı saçlarıyla mükemmel duran bir çocuktu. Tanrım.. Çok yakışıklı.
Ama ben bu çocuğu neden daha önce görmedim? Eleman eksikliği de yoktu oysaki. Yoksa? Yoksa bu patron mu!?!?