SİS

127 11 1
                                    

Bu benim ilk hikayem.Gerçektem çok heycanlıyım.Konu bulmak ve konuyu düzgün bi biçimde kurgulamak için çok uğraştım.Daha doğrusu uğraştık.Kuzenimle birlikte yazıyoruz. Yazarken kendi hayatımızdan alıntılar yapıyoruz. İlginç bir hikaye olacağına inanıyoruz.Umarım beğenirsiniz. Okurken sıkılmanızı istemediğimiz için bölüm parçası koyalım dedik. İlk bölüm parçamız Justin Timberlake--- TKO :)

Sabah alarmın cırtlak sesiyle birlikte göz kapaklarımla bir savaşa girdim.Bu gün üniversitenin ilk günü.Normal insanlar ilk gün için heyecanlanırken benim içimde intihar duygusundan başka bir duygu yoktu.Gerçekten sıkıcıydı.Ölmek istiyorum.

Ben Sude.Annemi hatırlamıyordum.Sadece babamın gösterdiği resimlerden tanıyordum onu.Babam da ben annesiz büyümeyeyim diye başka bir kadınla evlenmişti.Kadın beni hiç sevmedi.Onun için üvey evlattan başka birşey ifade etmiyordum zaten.Kaltak kadın sadece 2 geberesice oğlundan başka birşey düşünmüyordu,oysa benim anne sevgisine ihtiyacım vardı.Şirketin borçları arttığı için babam 9 yaşındayken bizi terk edip kayıplara karıştı...Aylarca babamın gitmesini kabullenemediğim için üvey annem beni rehabilitasyon merkezine gönderdi.8 ay boyunca orada saçma sapan dersler görüp eğitimler aldım.Nefret ettiğim ailem beni 1 kere bile ziyarete gelmedi.Çıktığımda ise evin yolunu kendim bulmaya çalıştım.Sadece 10 yaşındaydım!Kapıyı açtıklarında beni bekliyorlarmış gibi bir görüntüleri yoktu.Annemin kapıyı açarkenki gülümsemesi,beni görünce solup gitmişti.İlk önce hiç birşey demedi.

Sosyal biri olamadım.Aslında bakarsanız asosyal biri bile değilim.Hala babam kapıyı açıp içeri girecekmiş gibi geliyordu.Hala onun acısını atlatamadım.Bu yüzden kendimi derslerime ve yemek yemeye verdim.Başarılı bir öğrenciydim.Daha doğrusu onların değimiyle "İNEK". Şişmanım.Gözlüklerim ve tellerim var. Kimse benimle dalga geçip gülmekten başka birşey yapmıyoru.Herkesin önyargıları yüzünden kimse benimle konuşmaya bile gelmiyorduç YÜZÜME BİLE BAKMIYORLARDI.LANET OLSUN KENDİMDEN TİKSİNİYORDUM!!!

Lise hayatım da berbattı.4 yılda sadece 1 tane arkadaş edindim.Adı Buse.Hayatımda dostum sırdaşım ve KARDEŞİM diyebileceğim tek kişi.Zaten lise 3'teyken gedi buraya.Şişman ve gözlüklü olmama rağmen teredütsüz yanıma oturdu.Benimle konuştu.Gerçekten mükkemmel zaman geçirdik.Lise den sonra bir karar aldım.Şu an yazdı. kilo vermem için mükkemmel bir fırsatım vardı.Artık insanların benle dalga geçmelerini istemiyordum. Güzel olmalıdım. Bu yüzden spor salonlarına kayıt yaptırdım.cilt bakım merkezlerine güzellik merkezlerine gidip bakım yaptırdım. ve şu anda gerçektem güzel olmuştum. 94 kilo dan 55 kiloya düştüm. Boyumun uzunluüu da daha iyi görünüyordu. Çok uzun olmasamda iiyiydim. 1.74 boyumla artık dalga geçilecek bir kız değildim.

Artık Buse'de yoktu. O Eskişehirde bir üniversite kazandı.Bense şu anda İstanbuldaydım.Ankara'dan yeni geldim.Ve burayı hiç bilmiyorum.

Ben böyle düşünürken uzun bir yolda yürüyordum.Yolda kimse yoktu. kuş esleriyle çok huzurlu bir yerdi.Ve bende bu andan faydalanıp yürümeye devam ettim.

...

Şu anda okulun içindeydim.İlk dersin başlamasına yaklaşık 20 dk vardı. Bende kantinde oturup kahve içmeye karar verdim.

görevliden acı bir kahve istedim. O sırada arkadan "Sude" diye alaycı bir ses geldi.Sesin geldiği yöne dönmemle lanetler okumam bir oldu.Araslar beni burda da bulmuştu. benim eski şişman resmimi telefonunda açıp elini havaya kaldırdı. bağırmaya başladı "Hey millet Bakın bu Sude.İnek SUDE. İNEĞİMİZ NE KADAR DA GÜZELLEŞMİŞ" dedi. gerzek grubunun da arkadan "mö" sesleriyle tanımadığım bir sürü insanın kahkahaları kulağımda yankılanmaya başladı. Nefes almakta zorluk çekiyordum. Gözlerim kararıyordu. Ağlayıp çığlık atmak istiyordum. Bir anda kendimi dışarı attım.Hızlı adımlarla yürümeye başladım. Lanet olsun.Ben herşey düzeldi derken yine bulmuştu. Hiçbirşey peşimi bırakmıyordu. Bunların hepsi o bencilin önde gideni babam yüzünden oluyordu.

"Huzurlu" diye adlandırdığım yolda hızlı adımlarla yürürken eve giderken ki yoldan başka bir yola döndüm.Nereye gittiğim hakkında hiç bir fikrim yoktu. Dümdüz yürüdüm.Ta ki yol bitinceye kadar. Sisler içindeki bayağı yüksek olan bir uçuruma gelmiştim. Ağlamay başladım.Hıçkıra hıçkıra ağlıyordum.Çığlık atıyorum. Tüm kitaplarımı çantamı yere savurum kendimi de yere attım.Tükenmiştim.Bitmiştim.Ben artık olmamalıydım.Uçurumun uç noktasına kadar ilerledim. Kendimi boşluğa bırakacaktım ki Biri beni öyle sıkı ve canımı acıtmak istemezcesine tuttu ki... Neye uğradığımı şaşırdım. Ona bağırmaya başladım." Neden beni bırakmadın. neden ölmeme izin vermedin.bırak beni.ÖLMEK İSTİYORUM İNSANLAR ÇOK İĞRENÇ. BEN ONLAR İÇİN BİR FAZLALIĞIM!!" diyip ona yumruk atmaya başladım.Bileklerimden kavrayıp bana sarıldı."shhh sen fazlalık değilsin. sakin ol herşey bitti onlardan uzaktasın" diye fısıltı şeklinde kulaklarıma doğru konuştu. Rahatlamıştım,mutludum. Sisler içinden gelen bu çocuk beni rahatlatmıştı. Ağlamamın şiddeti azalmıştı.Yıllar sonra ilk defa böyle hissediyordum. Bu his...

SİSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin