Jin
Jin seni seviyordur ama bunu sana bir türlü söyleyememiştir.Ne zaman söylemeye kalksa onu reddedecek olmandan korkmuş ve bir şey söyleyememiştir.Bir gün bankta beraberce oturduğunuz bir sırada hızla sana döner.
"(Adın)...Kızlar ne tür erkeklerden hoşlanır?"
Sen böyle bir soru beklemediğinden ilk şaşkın şaşkın ona bakarsın."Kişiden kişiye değişir.Sana genel olarak konuşamam."
"Hmm"Jin sertçe yutkunur ve konuşmaya devam eder."O zaman kendinden örnek ver.Sen nasıl erkeklerden hoşlanıyorsun?"
"Umm.Ben yan sıramda oturan çocuktan hoşlanıyorum.O çok iyi kalpli,masum,sadık,aşırı derecede yakışıklı ve biraz da kıskanç biri."
Jin senin söylediklerinden sonra büyük bir hayal kırıklığına uğrar."Ki-kim!?Kimi seviyorsun?Benden başka kimseyi sevemezsin!O çocuğu öldüreceğim."Jin hızla banktan kalkıp sinirli bir şekilde okula doğru yürümeye başlar.
"Ya beklesene!Şapşal mısın jin?Kendini nasıl öldüreceksin?"Jin'in kolunu çekiştirerek durdurmaya calisiyordursun."Ne?"
"Yan sıramda sen oturuyorsun ya şap-"Konuşmanı kesen Jin'in dudakları olmuştur.
J-hope
"Ya!(Adın)!O telefonda o kadar mühim olan şey nedir?"
J-hope sabahtan beri elinde telefonla gezmenden şikayetçidir.
"Yoksa beni aldatıyor musun (adın)!?"
"Vaaaay.Allah'ım sen neler yaratıyorsun?Taş mübarek.O dudaklarını yerim ben senin."J-hope'u sinir etmek için duymamazlıktan geliyorsundur.
"Ne!Kim?Neyi yiyorsun sen bakayım!"Elinden kaptığı telefonun ekranına hızla baktığında kendi resmini görmeyi beklemiyordur.
Sen gülme kırizine girmişken o bir sana bir de kendi resmine bakıyordur.
"Çok kötüsün küçük hanım!Her neyse seni affediyorum.Hadi şu dudak yeme kısmına geçelim."Dudaklarını yalayarak sana bakar.
Sen üstüne sert yüz ifadesi ile gelen j-hope'u görünce gülmeyi bırakıp evin içinde koşuşturmaya başlarsın.J-hope'da tam arkandadır tabiki.