Hissizlik..Kim olduğunu bilmemek..Soğuk ve cansız duvarlar arasında varlığı ilerletmeye çalışan bi zavallı gibi hissediyordu Karen..
-Tanrım !
Kolun tamir edildiğini unutup kalmaya calışması elektrik kablolarında oluşan vücudunu germişti..
Her zaman ki rutin işlerden biri olan Hemşire odanya girip sessizce Kareni gözleriyle selamladı..Yanına yaklaşıp elinde ki kağıda bir kaç not aldıkdan sonra Karenin ensesinde vucüdunu ve beynini aynı usb girişi gibi birbirine bağlamasına yardımcı olan girişe her zaman ki hayata tutunması için belleği yerleştirdi..
Bunları yaparken Karen hiç bir şey hissetmiyordu..Boşluk da süzülen bir kağıtdan ibaret değildi onun için..Hemşire gözlerinde sadece boşluk olan Karen'a
-bugün profesör doktor Jenefir la tanışıcaksın binbaşı!
Karen olumluca kafasını salladıkdan sonra ağır adımlarla odadan çıkan hemşireye nefretle baktı..
Yatakdan kalkıp ensesine dokundu..Hemşire kabloları çıkarırken beynini sarsacak derece de kaba bir şekilde çekmişti.
-Lanet fahişe..
Diye soylenirken binbaşı formasını giyip aynanın karşısına geçti.Ayna onun bir binbaşı,Karargah komutanı olduğunu söylese de o geçmişinin bu olmadığına oldukça emindi..
Gözlerini silah deposuna çevirdiğinde yine o anlamsız denizin üzerinde uçan martıyı gördü..bir kaç saniye sonra kaybolan görüntünün arkasından anlamsızca bir o kadar da korkarak baktı.Yavaşca silah deposuna gidip formasını bu bebeklerle taşlandırdı..
***
Hava yine istemsizce sıcak..teknelojinin iğrenç sömürgeciliği arasında dev binaların üstünde kutu kadar kalmış gökyüzüne bakmaya çalışıp işine gitmek isteyen insanlar yine aynı memnuniyetsizlikleriyle etrafinda ki insanları görmemezlikden gelip sadece yürüyorlardı..
Karen Hong Kong şehrinin dar sokaklarından geçip iğrenç gaz kokularının arasından resmi askeri üssün önüne geldi.Hızlıca girişini yapıp zemin kata tanışması gereken bölgeye indi..
Oda ya geldiğinde beyaz bir işık ,silah arkadaşı Ed ve bir o kadar gereksiz bilim insanı gördü..En azından Karenin dusuncesi böyleydi..
-Hey! türunun ilk örneği Karen..seni tanıştırmak istediğim biri var..
Arkasından yüksek ve bir o kadar mutlu sese doğru yöneldi.bu Karenin komutanı aynı zaman da akıl hocası Jack di..
-Meraba jack!
-Meraba binbaşı..
Beyaz ışığın karanlık bölgesinden kızıl saçlı,minyon ve kilolu bir kadın beyaz ışığa doğru geldi.Karen kadına bakıp "demek jenefir denen kaltak sensin" diye içinden sövdü..
-Merhaba Karen! ben dr Jenefir..senin yaraticinim..
Karen tanismak icin kendine uzatilan bu ele tiksinerek bakti..Elini deri ceketinin cebinden cikartip kadinin uzattigi eli sıktı
-benden ne istiyorsun?
Jenefir alaylı bir şekilde gulumsedi.Karenin elini birakip bir kaç adim otede ki sandaliyeye oturdu.
-senden bisey istemiyorum.beni buraya Jack getirdi.yanıtlamam gereken soruları yanıtlayıp senin beynini rahatlatıp proglamdığın gibi savaşa dikkatini vermeni saglamam lazım..
Karen yüzünü buruşturarak doktora baktı..
-bana geçmişimi söyle ki..
Jenefir, Karenin sozunu keserek konusmaya basladi..
-Seni bulduğumuz da trafik kazası geçirmis ağır yaralı ve kısmen beyin ölümü gerçekleşmiş biriydin.Savunma Bakanlığinin izniyle seni buraya getirdik..Evet vucudunu kurtaramadik ama seni sen yapan beyninu kurtardik. Sana mekanizma dan olusan bir vucud yaptik..Ve senin beynini hayaletini bu vucuda koyduk..
Jenefir tesekkur bekler gibi bir ifadeyle Karena bakti..
-ben bir robot olmak istemedim..
Jenefir yuzunde ki tebessumu hircin bakislarina birakarak
-sen bi robot degilsin..Robotlarin hisleri duygulari yoktur ama senin var..zekan robotlardan daha iyi..sen bir ilksin Karen! turunun ilk turu..
Jenefir oturduğu yerden kalkti ve Ed in yanina geldi.
-sen de bu turun devamisin Ed!
Jenefir gulerek salonun ortasinda beya isiğin tam altina geldi..
-bu karargahda ki cogu beyin tasiyan mekanizma askerler..siz bir ilksiniz!Ve sen Karen bundan sikayet etme! Insanı insan yapan geçmişi degil yaptıklarıdır...
Karen anlamsızca Jenefira baktı..Yüzunde ki igren gulumseme ile ona bakması nefretini iyice kuvvetlendirse de bu yol icin savasmak bu dunya da tek gayesi gibi geliyordu..Bildigi tek dogru buydu..Ya da boyle programlandiği icin boyle hissediyordu..
Gozunu yere cevirdiginde yine o anlamsiz sahil.ve martiyi gordu..bu sefer daha gerçekçi gibiydi..
-karen!
Karen irkilerek kendisine seslenen Ed e bakti
-yine halisilusyonlar goruyorsun..ilacini alman gerek
Kendisine paket icinde sari siviyi uzatan Ed e bakip tebessum etti.
Sari siviyi ensesinde ki yuvadan vucuduna enjekde etti.daha iyi hissediyordu artik..--seni sadece yapimcinla tanis diye buraya cagirmadim karen
Jackin ciddi ses tonundan onemli bir konu oldugu anlasiliyordu
-konu ne?
-bundan 2 gun once Hong Kong ve bazı ülkelerin başkentlerinde bilim adamlarımız öldürülmeye baslandi.Suana kadar 4 kisi oldu..Ve engellenemedi.
-veri alicilarindan kimin yaptiğina neden bakmiyoruz?
-saldirganımız bir tur virus.kendini eline silah alma zahmetinde bulunmayıp bilim adamlarının yanlarında ki hizmetci robotlari hackliyor.boylece daha kurban ne oldugunu anlamadan iş bitmis oluyor.
-peki o hizmetcilerin belleklerine baktik mi?
-evet ! Malesef olay yasanmadan bir kac dakika haric butun hepsi silinmis..Kalici olarak!
Karen sessizce duvara yaslandi..dusunme tarziydi bu onun..en azindan aklina en iyi fikirler duvara yaslaninca gelirdi.
-oldurulen hizmetcilerin cesetleri burda mi?
Jack sasirarak
-evet alt katta...ne yapicaksin onlarla.
Karen bir sey soylemeden hizli adimlarla odadan cikip asagi katin merdivenlerinden inmeye basladi.Arkasindan gelen hatta bagirarak gelen kimseyi takmayarak..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASİMİLE
Science Fiction2018 yılında bazı insan üstü farklılıkları anlasilan ve bir testte kullanılmak istenen genç bir kızın hikayesi..Ya ASİMİLE ırkından olur ya da bu dünya ya gözlerini yumarak YOK olur..