Bölüm 2

1.2K 26 0
                                    

Gözlerini açıp bana bir süre baktıktan sonra birşey der gibi oldu ama geri sustu. Kafasını geriye atıp gözlerini kapattı. Bende konuşmayacağını anladığım için ' bugün annem geldi' gözlerini tekrar açıp bana bakmaya başladı o da ' eee' dedi bende ' ee si öylesine oturmak için gelmiş' dedim o da 'tamam sofra hazır mı' diye sorduğunda bende 'yemek hazır ama masayı hazırlamadım şimdi hazırlarım' dedim o da 'tamam üstümü değiştirip geliyorum' deyip yukarıya çıktı bende hemen masayı hazırlayıp corbayı kaselere koyup Aslanı bekledim bir süre sonra gelince oturup sessizce yemeği yemeye başladık cesaretimi toplayarak 'Aslan' dedim o da ne der gibi bana baktı 'ben çalışmak istiyorum' dedim o da 'biz bu konuyu kapattığımı sanıyodum' deyince bende 'evet ama beni şimdi anlarsın diye düşündüm yani evde sıkılıyorum bir yere de gidemiyorum lütfen' deyip yalvarır şekilde ona baktım o hiç sert yüzünü değiştirmeden 'hayır' dedi bende ' niye ya bak lütfen beni de anla akşama kadar sıkılıyorum kendini benim yerime koy' dedim o da 'hayır' yüzüne biraz baktıktan sonra 'ne kadar inatçı adamsın ya' dedim o da 'senin kadar olmasam da' deyip dudağını biraz yukarı mi kıvırdı bende sert bi şekilde 'senin kadar inatçı olsaydım emin ol çalışıyo olurdum' dedigimde hızlıca ayağa kalkıp benim bileğimden sıkıca tutup ayağa kaldırdı ve sinirlendiği her halinden belliydi. ' ben sana calışmıyacaksın dediysem çalışmıyosun bir daha bu konuyu acarsan seninle beraber konuyu kapatmasını bilirim' bağırarak demişti bunları ve beni yere fırlatıp mutfaktan çıktı. Gözyaşlarımı tutamayıp hıçkırarak ağlamaya başladım. 'Neden ya neden bem bunlari hakedecek ne yaptimda' üstüme ağırlık çökmüştü birde kalp ağrısı vardı o nolcaktı Aslan böyle yapmaya devam ederse benim ölümüm evden çıkacaktı. Yavaşça düştüğüm yerden kalkıp salona geçtim Aslanda koltuğa yayılmış tabletle bir şeyler araştırıyodu yemek yemediğini düşünerek yanına kadar gidip 'sandiviç hazırlayım mı' bana kafasını çevirip tablete geri döndü ve ' iştah bırakmadın saolasın' demisti. Bende yanına oturup ' neden bana böyle davranıyosun Aslan' bana dönüp 'nasıl davranıyorum' sesi sert ve soğuk çıkmıştı. ' gerçekten bilmiyo musun ya bir aydır işlerin kötü gidiyo ve acısını benden cıkarıyosun sanki ben sebep oldum' bana yaklaşıp aramızdaki mesafeyi kapatıp kulağıma ' sen benim karımsan bunlara katlamacaksın' diye fısıldamıştı. Duyduklarımı sindirmeye çalışıyordum. göz yaşlarım çoktan firar etmişti. Içimdeki ses çok yara alacagimi söylüyordu ama sabredip mutlu sonsuza ulaşacağımı da söylüyordu. Ayağa kalkıp gideceğim sırada ' nereye' demişti bende ' cehennemin dibine' deyip göz devirdim. Bur sey demesini beklemeden hızlıca banyoya girip kapının arkasına oturup ağlamaya başladım. Gözlerim yanıyordu kim bilir daha ne akdar yanacakti neden ben yapmışım gibi davranıyo ki yaşlar gözümden bir bir düşerken bunları düşünüyordum bir sure daha kalıp yüzümü yıkamak için ayağa kalkıp yüzümü yıkadım ve odaya geçmek için kapıyı açtığımda karşımda Aslanı görmemle küçük bi çığlık atıp korktuğumu belirttim. Bama sadece bakıp 'niye ağladın' diye sordu yine sert çıkan sesiyle bende ' seni ilgilendirmez' deyip gideceğim sırada kolumu sertçe tutup 'nasıl ilgilendirmez lan ben senin kocan degil miyım' bağırarak demişti bende gözlerine bakarak 'öyle misin hiç belli olmuyo da' kolumu bırakıp ya sabır dileyip ellerini saçlarının arasına geçirip odada volta atmaya başladı.

Kıskanç KocamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin