bir buçuk

8 0 0
                                    

Evinde ışıkların sönük. Nerdesin?
Hava çok soğuk bu akşam,içim titriyor,nefesimi görebiliyorum. Beklemek bir şey değil,beklediğimi bilsen... Bilsen,kızardın. Burun deliklerin genişler,dudağın sağa doğru hafif hafif titrer,kaşların yukarıya doğru kalkar,yeşil hareli ela gözlerin çakmak çakmak olur,sakağındaki damar atmaya başlardı,beklediğimi bilsen...
Sokağına saklanmadan,köşelere sinmeden girip çıkan insanları kıskanıyorum. Ben yabancıyım bu sokakta,kaçak.. Oysa bu sokakta oturan hiç bir insan saymadı benim gibi arnavut kaldırımlarında kaç tane taş olduğunu. Sokak kedilerinin kaç tanesinin sarı,kaç tanesinin siyah,kaç tanesinin beyaz olduğunu,hangisinin topal hangisinin kuyruksuz olduğunu bilmez bu sokağın hiç bir sakini. Benim gibi tek gözü kör sokak köpeğinin nerde uyuyup nerde uyandığını bilmez... Benim bu kediler kadar, kader arkadaşım şu uyuz köpek kadar kıymetim yoktur senin gözünde;onlara senin sokağında gezdiler diye kızmazsın sen,iyi günündeysen belki beslersin bile... Senin tarafından şu köpek kadar sevilme ihtimalim yoktur benim. Bilirim, kıskanırım sokağındaki kedileri,köpekleri,kuşları...
Hala gelmedin,nerdesin? İş yerindekilerle planlar yaptınız belki,akşam yemeği,kahve,sinema... Beni de çağıracak değildiniz ya elbette... Düşünsene,siz hepiniz olanca güzelliğiniz,kusursuz elbiseleriniz ve her ikisi de sağlam mükemmel gözlerinizle ortada salınırken,bu yüzümdeki kahrolası işe yaramaz çukurla yanınızda oturuyorum... Ne komik,ne imkansız değil mi...Gülmeden edemiyor insan.
Hava gittikçe daha da soğudu. Eğer dışarıdaysan şimdi kıpkırmızıdır burnunun ucu, lacivert kabanın sıkı sıkı düğmelidir,kırmızı koșkolun benim asla olamayacağım kadar yakındır dudaklarına. Belki ellerini ceplerine sokmussundur,şu anda benim cebimde benim yüreğimi ısıtan kırmızı eldivenlerini bulamayınca,belki hemen yeni bir çift eldiven almışsındır kendine.
Hava buz kesti,saat gece yarısına yaklaştı neredeyse,nerdesin?
Ben böyle senin yüzüne suratını buruşturmadan baktığın insanları,sokağındaki hayvanlari,boynundaki kașkolü,okuduğun kitabı kıskana kıskana tüketeceğim omrumu,senin hiç haberin olmayacak... En acısı da kendini attığın kucakların hiç birinin benim kadar sana hasret olmayışıdır. Yüzüme gülsen,başını çevirmeden,yerlere bakmadan bir defa konuşsan benimle ben bu dünyadaki en mutlu insan olurum. Bundan daha fazlasını beklemek hem sana,hem güzelliğine hakaret olur. Oysa ki sen,iş icabı uzattığım dosyayı alırken bile yüzüme bakmaya korkarsın benim. Ben senin için,ah yazık diye lafı gecistirilecek,bakmaktan rahatsızlık duyacağın,hatta belki aynı havayı soluduguna bile hayıflanacağın,acınası zavallı bir mahlukatım,hepsi bu...
Saat gece yarısını çoktan geçti,nerdesin?
Sokakta hiç bir canlı belirtisi kalmadı. Ben de az sonra buradan ayrılmak zorundayım. Devriye arabası beni bir kez daha görürse,burada ne aradığımı soracaklar bana. Ben normal bir delikanlı olsam,abi kız meselesi,desem polis belki biraz dudak altından gülerek hadi evine derdi bana. Oysa ben bu suratimla bu cümleyi kuramam,bu kadarına bile hakkım yoktur benim.
Gidiyorum. Nerdesin? Nerdesin? Nerdesin!!!

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 14, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ÇukurHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin