seviyosan niye saklıyon?

269 8 8
                                    

yaa ben şu hikaye yazma işini baya sevdim. şimdi yoğun istek üzerine biraz +18 e kaçan bi hikaye yazıcam. lütfen benden soğumayın çünkü bu benim fikrim değil. şimdi guzel güzel hikayemi okumaya başlayın bakalım :)

    

selin in ağzından...

merhaba gençler. benim adım selin. 17 yaşındayım. Doğum günüme 5 ay var. buda demek oluyor ki 5ay içinde evlat edinilmezsem buradan kurtuluyorum. ben şimdiden dua etmeye başladım. sizde benim için dua edin. ben size hayatımı anlatayım. benim hakkımda hiç bir şey bilmiyorsunuz çünkü. ımmm şöyle başlayabilirim;

5 yaşına daha yeni bastığımda doğum günüm için Türkiye'den buraya yani Paris'e gelecekmişiz. Eiffel Kulesine çıkmak için asansöre bindiğimizde asansör bozulmuş ve biz 6 metreden düşmüşüc. Bu nedenle annem ve babam ölmüş (allah korusun). yani yetim kalmışım. yurtdaki erkekler benim bir tanrıça olduğumu ve bu yüzden olmedigimi söylüyor. yani beni güzel buluyorlar ancak ben mavi gözlerim sarı ya yakın renkli saçlarım ve süt beyazı tenimle çok çirkinim . anladıginiz üzere yurtta kaliyorum. bana teyzem böyle anlattı...

        

            ...................

  hobi edindiğim gibi sabahın ilk ışıklarında kalktım. ama bu sefer kapım çalıyordu alarmim değil. hemen koştum ve kapıyı açtım. karşımda sevinçle bana bakan bir lizy gördum. lizy benim burada güvendiğim tek kız. erkek arkadaşım justin ve bana karşı farklı duyguları olsa bile benim arkadaş olarak gördüğüm maxim dışında tek tabi. biz çok iyi bir dortluyuz. buradan çıkınca bile birbirimizi unutmayacağız. başımız sıkışık olunca ilk birbirimizi arayacagiz. ve en önemlisi buradan eğer evlatlık olmadan çıkabilirsek aynı evde yaşayacağız. evimiz londra da olacakt. 

her neyse. konumuza dönelim.

lizy- selinn!!

ben-ne oldu lizy?

lizy-beeeen ilk defaaa...

ben-çatlatmada söyle hemen.

lizy-aşık oldumm!

ben-ohaa

kulaklarima inanamadim. yillardir ilk defa aşık olmuş bir sebek karşımda duruyor :)

ben-kim bu şansli çocuk?

lizy-hemen benimle gel.

ben-dur seni surtuk. dusucem şimdi.

lizy-kaltaklik yapma ve daha hızlı koş.

  10-15 saniye sonra Müdürümüz Mr. Thomas ın kapısının onundeydik. Mr. Thomas ile 1 kere birlikte olduk. evet. ben bir surtugum. ama oyle tam değil. 1 kere öpüstük, o benim vajinamı yaladı, bende onun penisini (tövbesteyşınn :o buraları küçukler okumasın). aramızda başka birşey olmadı. kapının önünde durduk ve delikten iceri baktık. iceride justinden tas olmasın, baya taş bi çocuk vardi. birden kapı acildi ve dişari Mr. Thomas çıktı. o an şoka ugramakla kalmayip birde rezil olduk.

Mr. Thomas- ooo selin napiyorsun burda?

ben-sizinle birşey konuşmak istiyordum efendim.

Mr.  Thomas-artık benimle bir baglantin kalmadi bebegim. sorunlarını artik ailene soylemelisin.

lizy ve ben şok olmuş durumda bi birbirimize, bi taşa,  bi de Mr. Thomas a bakıyorduk ve agzimizdan şu kelimeler döküldü

ben-ben burada bir aile göremiyorum.  benim ailem öldü ve ben asla justin i lizy i ve maxim i bırakıp başka bir yere gitmem.

lizy-biz asla ayrılmayı düşünmüyoruz.

Mr. Thomas- bu bir zorunluluk. simdi! lizy dışarı.  bende dışarı çıkacağım ve siz bir güzel tanisacaksiniz.

  hiç bir şey soyleyemedim. dilim tutuldu ama bu arada taş konusmaya başladı.

-merhaba 18 yaşındaki kardesim. ben 20 yaşındayım bu yüzden sana küçük demeyeceğim. ama şuna eminim çok iyi anlasacagiz. hmm bu arada benim adım harry. bu da annem maria.

seviyosan niye saklıyon?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin