2.8

970 53 2
                                    

"Sana yoldan birşeyler alırız demiştim."

Chanyeol bagaja eşyaları koyarken kendince söylenmişti.

"Bu bizim ilk pikniğimiz. Kendi ellerime bir şeyler hazırlamak istedim."

Bana belli  etmemeye çalışsada yüzündeki tebessümü görmüştüm.Etrafındaki insanlara karşı duvar örsede artık benim yanımda daha rahattı.Onun için özel olduğumu hissetmek kadar iyi bir şey yoktu.

Han Nehrine geldiğimizde ilk önce yürümek istemiştim.Hava çok güzeldi , yanımda sevdiğim çocuk vardı.Sadece onun elini tutup hafif rüzgar saçlarımızı okşarken yürümek istiyordum.Dışarıdan çok basit bir şey gibi gözüksede benim için çok şey ifade ediyordu.Hiç bir sıkıntıyı düşünmeden sadece yanımda olmasının huzuruyla mutlu olmak istiyordum.Hissettiğim bakışlarla yüzümü Chanyeol'e çevirdim.

"Çok yakışıklıyım değil mi ?"

"Ne?"

"Bana bakmadan bir saniye bile duramıyorsun."

Söylediğimde Chanyeol'ün yüzünde gülümseme oluşmuştu.

"Bende Sehun'un egosu nerelerde diyordum.Hoşgeldiniz ego beyfendi."

Chanyeol söylenip  kıkırdadığında onun yanaklarını ısırmak istemiştim.Ama tabi ki bunu bilmesine gerek yoktu.

"Sehun yemek yiyelim artık çok acıktım.Ayrıca elimi çok sıkıyorsun kaçmıyorum bir yere."

Kesinlikle bende çok acıkmıştım.Ayrıca sadece suratıma bakarak yürüdüğü için düşecek diye endişelendiğim için sıkı sıkı kavramıştım elini. 

Yemeğimi yerken Chanyeol'ün kahkasını duyduğumda ilgimi sandviçten karşımdaki adama vermiştim.

"Neden gülüyorsun?"

Baş parmağını dudağımın kenarında yavaşça dolaştırdı ve daha sonra  kendi ağzına götürüp emdi.

"Ağzın açık şaşkın bakmayı kes Sehun.Sadece yüzüne bulaştırmıştın."

Tab iki şaşkınlıkla ona bakıyordum.O büyük uzun parmakları dudaklarımı okşamıştı.Allahım al canımı diye bağırıp yerimde tepinmek istiyordum.Ama aynı zamanda utanmamada engel olamıyordum.Nede olsa her zaman  Park Chanyeol bana dokunmuyordu.Alışık değildim.Gerçi hiç bir zaman alışabileceğimi sanmıyordum.Ona baktığım her an kalbim  yerinden çıkacakmış gibi atıyordu.

"Sürekli bana bakacağına sende yemeğini ye Chanyeol.Hala sandvicini bitirmemişsin.Neden hep bana bakıyorsun"

Tabi ki sürekli bana bakması hoşuma gidiyordu.

"Sadece.."

"Sadece ne ?"

"Öylesine."

Gözlerimin dolmasına engel olamamıştım.Biliyordum.Üzüldüğümden değildi sadece içim burkulmuştu.

"Hey.Gözlerini niye doldurdun"

Sebebi yoktu.Öylesine .. engel olamadığım için.

"Rüzgardan dolayı.Hadi gel müzik dinleyelim."

O ağaca yaslanırken bende göğsüne yaslanmıştım.

"Sen her zaman müzik dinliyorsun, bu sefer de benimle dinle."

Kulaklığın teki bende diğer teki ise ondaydı.Şuan hissettiğim tek şey huzurdu.Kokusunu dilediğimce içime çekebiliyordum.

"Şarkı çok güzeldi değil mi? "

Sorduğumda cevap gelmemişti.Kafamı kaldırıp baktığımda karşısındaki denize baktığını gördüm.Elimle çenesini kavrayıp kendime çevirdiğimde irkilmişti.Denize bakarken dalmış olmalıydı.

"Diyorum ki şarkı güzeldi değil mi?"

Gözlerime uzunca bakıp gülümsemişti.

"Güzeldi."

Evet çok güzeldi.Çünkü benim dinlediğim tek şey onun kalbinin ritmi olmuştu.

The Secret Of Chanyeol // TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin