Bölüm 2

14 1 2
                                    

Multimedia: Eren Dalkılıç

★★★

Ertesi sabah okula gitmek için erkenden kalktım. 12. sınıf olduğum için bazen okula gitmeyip evde ders çalışsamda okulun daha verimli olduğunu inkar edemezdim.

Biraz yatağımda oturup halıyı izledikten sonra seslice esneyerek gerneştim. Gece pek iyi uyuyabildiğim söylenemezdi. Eren ve Kayra'nın devlet sırrı gibi sakladığı kızı ve Eren'le olan yakınlaşmamızı düşünüp durmuştum. Ama en sonunda bazı kararlara varmıştım; öncelikle Eren'le arama ufak da olsa bir mesafe koymalıydım çünkü hem onun hoşlandığı biri vardı hem de o benim arkadaşımdı, aramızdaki ilişki böyle olmamalıydı. Kız meselesine gelirsek; onları daha fazla sıkboğaz etmemeye karar vermiştim, söylemek istemiyorlarsa söylemezlerdi.

Banyodaki günlük işlerimi hallettikten sonra üzerime sade bir şeyler geçirdim. Sonra aynanın karşısına geçip, Kayra'nın geçen ay bana armağan ettiği fuları boynuma doladım ve uykusuzluktan kızaran gözlerime biraz rimel sürdüm.

Kayra ve Eren, geçtiğimiz aylarda 19. yaşlarını doldurmuşlardı. Ve ikisininde hem ehliyeti hem arabası vardı. Bense, daha 17. yaşımı bu ay bitirecektim. Ailelerimiz, okulda aynı dönemde okumamamız için beni bir sene erken, onları ise bir sene geç yazdırmışlar. İyi ki de yazdırmışlar. Kayra ve Eren'siz bir sınıf düşünemiyordum.

Kayra ve Eren, her sabah ikisinden birinin arabasıyla beni okula götürmeye gelirlerdi. Saatime baktım; aşağı yukarı bu saate kapıma dayanırlardı. Onları bekletmemek adına daha fazla oyalanmamaya karar verdim.

Sırt çantamı tek omzuma takıp aşağı inmeye başladım. Mutfaktan gülüşme sesleri ve yemek kokuları geliyordu.

Mutfağa girdiğimde tabiki de anneme yardım eden Kayra ve Eren'i görmeyi beklemiyordum. Kahvaltı etmek gibi bir planım olmasa da bozuntuya vermeden çantamı mutfak kapısının önüne attım ve mutfak masasının baş köşesine oturan babamın soluna oturdum.

"Oo günaydın, Esin Hanım!" Diye dalga geçti babam.

Ben daha cevap veremeden annem atıldı.

"Zahmet etmeseydin kızım, biz yatağına getirirdik kahvaltını." Diyerek eliyle daha yeni masaya oturan Kayra ve Eren'i gösterdi. Anlaşılan annemin bugün kahvaltı etmeme planımdan haberi yoktu.

"Aman, bir işe yarasınlar işte," dedim, yine bozuntuya vermeden ve Erenlere dil çıkardım. Ama yine de bir işin ucundan tutuyor gibi görünmek için kalkıp kendime kahve yaptım.

"Meral teyze nerelerde?" Diye sorarken bir yandanda kahvemi yudumluyordum.

Meral teyze, kendimi bildim bileli bizim yardımcımızdı. Ayrıca, biz küçükken, annelerimiz işteyken bana, Kayra ve Eren'e o bakardı. Çoğu zaman bizim evimizde kalsada bazen şuanda da olduğu gibi bir takım işleri çıkar ve ortadan kaybolurdu. Bu durum son zamanlarda iyice sıklaşmaya başlamıştı. Annem, artık Meral teyzenin iyice yaşlandığını ve kısa zaman sonra bizimle çalışamayacağını söylüyordu.

"Büyük kızı doğum yapmış. Birkaç hafta onun yanında kalacak." dedi annem.

Anladım dercesine kafamı salladım. Onun yokluğunda başımın çaresine bakacaktım artık.

"Peki, siz ne arıyorsunuz burada?" Dedim çenemle Kayra ve Eren'i işaret ederken. Genelde, beni sadece kapıdan alırlardı; beraber kahvaltı etmezdik.

Kayra, gıcık bir şekilde gözlerini kısarak bana baktı.

"Sezen teyze davet etti, canım."

"Aslında, seni alıp kahvaltıya götürecektik ama daha uyanmadığın için annen sağolsun bizi içeri davet etti." dedi Eren ve anneme dönüp kibarca gülümsedi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 11, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Kız MeselesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin