Sabah alarm sesi ile uyandım. İlk önce esneyip sonradan banyoya gittim ve rutin işlerimi hallettim. Sonra okul kıyafetimi giydikten sonra kahvaltıya indim. Galiba annemle babam evde yok. Bizim hizmetçimize sorduğumda " Kahvaltıyı dışarıda yapacaklar"ını söyledi. Ben de masaya oturdum ve yemeye başladım. Sonra ayakkabımı giyip dışarı çıktım. Kulaklığı kulağıma takıp 'Pera : sevgilim iyiki doğdun' şarkısı'nı dinlemeye başladım. Okula geldiğimde kulaklığı çantama koyup sınıfa çıktım. Yeşim ile biraz konuşalım dedik.
- Selam Yeşim. Nasılsın?
+İyiyim Eylül. Sen?
- Bende iyi.
Sınıfa Sarp ve onun tayfası geldi. Sarp bana gülümseyip sırasına oturdu. Ama Yeşim Sarp ın yanındaki esmer çocuğa bakıyordu.
- Ne oldu Yeşim? Yoksa aşık mısın sen bu çocuğa?
+ Bilmiyorum. Galiba aşık oluyorum Eylül. Ama çok tatlı.
Gerçekten de tatlı çocuk.
- Evet. Tam sana göre.
Dedim ve ikimizde gülmeye başladık. Hoca sınıfa girince sustuk.
Ders Türkçe. Fiillere geldik ve zil çaldı. Ohh işte kurtuluş zili bu.
Kantine inip ÇİKOLATA aldım ve merdivenlere yöneldim. Bir anda biri beni belimden tutup duvara yapıştırdı. Aşağıya Sarp bu.
- Ne yapıyorsun sen yaaa!
+ Sana itirafını yarın alıcam dedim güzelim. Hadi bakalım açıl bana.
- Bende sana o zaman çok beklersin demiştim ama.
+ Şimdi istiyorum ama napıcazz?
- O zaman çok beklersin!
+ Hadi yaa yorma beni.
Dedi ve yaklaştı. Ohaaa yani beni kendine çekti ve vücudum ona değiyor. Yuhh be! Allah'ım nolur bı kurtuluş olsun derken zil çaldı. Sarp kaşlarını çattı ama ben gülümsemeye başladım. Sınıfa doğru yürümeye başladım. Yeşim e ders i sorunca kimya dersi dedi. Of yaa şu tüküren hoca. Vallaha adam konuşurken tükürüyor ama. Kafamı sıraya gömdüm ve uyumaya başladım.
***
Birinin saçlarımla oynamaya başlamasıyla uyandım. Sarp bu. Ama sınıf boş. Kesin çıkış saati gelmiştir. Ama Sarp beni mi beklemiş. Oyyyy romantik meteor um benim.
- Senin ne işin var yaa?
+ Çıkış zili çaldı güzelim. Bende seni bekledim. Çok tatlı uyuyorsun. Hadi gel gidiyoruz.
- Nereye?
+ Yemek yemeye.
- Ben gelmiyorum.
+ Bal gibide geliyorsun.
Dedi ve beni arkasından sürüklemeye başladı. Arabasına binince oflayıp bende bindim. Niye bindiysem?? Off ya
- Nereye gidiyoruz?
Dedim sessizliği bozup.
+Yemek yiyeceğiz ve seni evine bırakıcam.
Dedi ve bir cafe bin önüne geldik. Adı: " Paten Cafe." İçeri girdik. Ama çok güzel bir cafe duvarları tuğla desenli. Ba- yıl- dım. Bir masaya oturduk ve Sarp ikimize de 1 porsiyon köfte söyledi. Yemekler gelince yemeye başladık. Yemeğimiz bitince Sarp beni eve bırakmak için arabaya bindi ve bende bindim. Evin önüne geldik.
- Saol bu gün yemek için.
+ Ne demek güzelim. Sen ne zaman istersen seninleyim.
Dedi göz kırparak. Ben de hafif gülünce o da güldü. Arabadan çıktım ve evin kapıya doğru yürüdüm. Sarp ta gitmişti. Kapıyı annem açtı.
+ Hoşgeldin canim.
- Hoşbuldum anne. Nasıldı kahvaltı?
+ İyiydi kızım. Hadi odana geçip üstünü giyin.
-Tmm
Odama çıkıp eşofman takımımı giydim ve yatağa uzandım. Uyuyacağım biraz yorgunum.
******
Sabah uyanır uyanmaz hemen üstümü giyinip kahvaltıya indim. Kahvaltımı yaptıktan sonra direk ayakkabımı giyip dışarı çıktım. Okulun kapısına gelince birinin bağırma sesini duydum.
+ Ne olmuş öyle yaa! Eylül ve Sarp? Sınıfta tek!
- Ağzını topla bak doğru konuş!!
+Allah Allah güzelim ne olmuş ki toplamazsam?
Der demez erkekliğine tekme geçirdim ve sınıfa çıktım. Allah'ım yaa ne oluyo? Kim yaydı bu dedikoduyu yaaah!
-Ne konuşuyorsunuz be!
+Sarp ve seni.
-Ne olmuş?
+ Dün okulda ikiniz varmışsınız. Ne oluyo?
- Yaa bu gidin işinize yaaah! Biz sadece arkadaşız ve bunu kimse daha bu konuyu konuşmayacak. Tamammı lan!
Dememle herkes sustu ve yerlerine geçtiler. Allah'ım yaa ne dedikodu olmuşuz be. Hoca gelince kafamı sıraya gömdüm ve zil çalana kadar kafamı sırada yatık tuttum. Sarp da derste arkadaşlarıyla konuşuyordu. En sonunda zil çaldı.
- Yeşim seninle bahçeye çıkalım mı?
+ Oluur. Neden olmasın ? Hadi gel.
Birlikte bahçeye inip agaç dibindeki banklardan birine oturduk. Sonra yanımıza sarp ve arkadaşları geldi. Ha birde Yeşim in hoşlandığı çocuk.
+ Eylül okuldaki dedikodu yu duydum. Aldırma sen ben icabına bakıyorum.
Dediğinde kafa salladım.
+ Ben Can. Sende Eylül Dinç dimi?
Dedi Yeşim in ki.
- Evet. Bu da arkadaşım Yeşim.
+Memnun oldum ikinizlede.
- Saol. Bende .
Dedim ve Yeşim ile sınıfa çıkmaya başladık. Yeşim WC ye gideceğini söyledi, bende sınıfa doğru ilerlerken biri bana çelme taktı ve ben de yere yapıştım. Yeter ama haaa! Off o mal Emre!
- Manyak mısın sen görmüyo musun? Ha! Ben geçiyorum ya!
+ Aa pardon ezikleri göremiyorum.
- Ne diyorsun sen ya! Ne eziği?
+ Haksız mıyım? O gün nasıl dövdük ama seni?
- Sen! Ağzından çıkanı kulağın duyuyor mu! 6 kişiyi ben nasıl dövebilirimki?
+ Ya he he! Neyse senle işim olmaz.
- Tabi tabi bb.
Deyip sınıfa çıktım. Sırama oturdum ve hoca geldi. Ne kadar çabuk geldi hoca yaa. Ders coğrafya off yaaa. Tamam anlaşıldı. Yine uyuma saati. Kafamı sıraya koydum ve derin hayallere daldım.
***
Zilin çalmasıyla irkildim ve çantamı da alıp dışarı çıktım. Ev e geldiğimde kapıyı çaldım ve annem kapıyı açınca içeri girdim. Konuşmadan odama çıktım ve eşofmanı mı giyip kendimi yatağa attım. Biraz uyuyacağım. İYİ GECELER METEOR'UM.😘😘
