8 Mayıs 2014
"Sevgili günlük,
Bugün ona soracak cesareti buldum.
Her zamanki gibi gizli yerimizde buluştuk.
Bir tepenin yukarısında. Yukarı çıkmayı sevmiyordum çünkü yoruluyordum ama Taehyung'un beni beklediğini gördüğümde, tüm gücümü geri topluyordum.
Yani, bizim kayamızda onun yanına oturdum. Uzun zamandır konuşmuyorduk. Rüzgar güçlüydü ama bu bizi rahatsız etmiyordu. Bu tepenin üzerinde, hiçbir şeyin bizi durduramayacağını ve gökyüzüne kolayca ulaşabileceğimizi düşünüyorduk.
Bir süre sonra, nihayet ona sordum. "Biz erkek olduğumuzdan, bir erkeğin çekici olduğunu hissetmek garip mi ?"
Taehyung bir an için sessiz kaldı. Korkuyordum. Çok korkuyordum. Ya itiraf etmek zorunda olduğum şeyi itiraf ettikten sonra, beni bir daha görmek istemezse ?
Kalbim trilyonlarca parçaya ayrılmış olacak.
Ama cevabı beklediğim gibi değildi.
"Önemli değil, Jungkookie. Senden hoşlanandan hoşlanıyorsun. Farklı olmaktan korkma. Farklı olmaya cesaret et. Bu, bu gezegendeki milyonlarca insanın arasından sıyrılmak için harika bir şey."
Dudağımı ısırıp, ona baktım.
Onun yan profiline baktım.
Sarı kahkülleri görüşünü engelliyordu ama bu onu rahatsız ediyor gibi görünmüyordu. Burnuna baktım. Ve sonra ağzına.
"Hyung..." Usulca başladım.
Bana bakmak için kafasını çevirdi. Gözleri benim gözlerime bakıyordu ve onlarda milyonlarca yıldız gördüğüme yemin edebilirdim.
Kim Taehyung sanki dünyadan değil gibiydi.
Bu yüzden onu öptüm."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Earphones | TaeKook [Çeviri]
Fanfiction"Sevgili günlük, Bugün kulaklığımı paylaşmak zorunda kaldım..." Jeon Jungkook hayatın tamamen pembe olmadığını öğrenir. Thank you for permission; @chogiwang