İkinci dersiniz de bittiğinde canın çok sıkılmıştı bu diğer uyuzlarla da aynı ortamda daha fazla kalmak istemediğin için Jin Ae ile birlikte bahçeye çıktınız. Gezinerek konuşuyordunuz birden aklına çok merak ettiğin bir şey geldi. Jin Ae'ye döndün ve "Jin Ae... Siz sehun ile on dakikalık teneffüste nasıl o kadar samimi oldunuz? Biz Baekhyun ile sadece yedi kelime konuşabilmişken"
Jin Ae sana bakarak anlatmaya başladı. "O başladı benimle konuşmaya ama o kadar eğlenceli ve tatlıydı ki güldüğünde gözleri çok güzel oluyor"
Anlatırken kendinden geçmişti resmen "aşık mı oldun yoksa? "Dedin ve gülmeye başladın.
"Yah... "
"Tamam tamam"
Gülmeni durdurduğunda Jin Ae hemen ileride duran bankı gösterdi
"Hadi gel oturalım" oturduğunuzda bahçedeki onca insanın içinden resmen okulun öbür tarafında olan sahaya baktın. Her zamanki on iki çocuk ve yine futbol oynamaları... Resmen futbola bağımlılardı. Gözlerini kilometrelerce uzaktan bile tanıdığın Baekhyun'a diktin onu izlerken o kadar dalmıştın ki resmen dünya ile bağın kesilmişti bu kadar uzaktam bile fazlasıyla mükemmeldi. Birden Jin Ae'nin sesini duydun
"Vay be" gözlerini Baekhyun'dan ayırmadan konuştun
"Çok mükemmel" Jin Ae'de gözlerini baktığı yerden ayırmadan
"Hem çok tatlı hem de yakışıklı"
"Çok da cool"
"Aynı kişiden mi bahsediyoruz? "
"Muhtemelen hayır"
Üçüncü ders zilinin çalması ile kendinize gelmiştiniz bıraksalar sabaha kadar onları izlerdiniz. Banktan kalkıp okul binasına doğru ilerlemeye başladınız Jin Ae sana
"Sen kimden bahsediyordun öyle"
Ona anlamlı bir bakış attın
"Söylememe gerek yok bence... Peki ya sen? "
Gülümsedi "benim de söylememe gerek yok bence" ikinizde ufak çaplı bir kahkaha attınız ve sınıfa girip yerinize oturdunuz. Defterini açtın, defterinin arasında katlanmış bir not kağıdı vardı, bu senin yazdığın bir not değildi.
