Dream' Min Yoongi

《0.1》

Yanımda melek gibi uyuyan adamı izliyordum. Gri saçları yastığa düşerken yastığı ne kadar kıskandığımı farkettim. Ben bencil biriydim. Onu istiyordum. Sadece bana bakmasını sadece bana dokunmasını istiyordum. O küçük gözlere sadece ben bakmalıydım. O kusursuz yüzüne bir tek ben dokunabilmeliydim. Muhteşem dudaklarının tadını yalnızca ben bilmeliydim.

Ona aşırı bağlanmıştım. Ama hangi akıl ile bilmiyorum. Nasıl bir idole aşık olurum diye bazen kendime kızıyorum. Ama yapacak bir şey yok. Artık onunum. O da benim. Onu bırakacağımı sanmıyorum.
Yaklaşık bir saattir izlediğim adamı izlememi mesaj sesi böldü. Telefonuma baktığımda mesajın bana gelmediğini farkettim. O muhteşem adamı uyandırmadan yataktan kalktım. Masanın üzerindeki telefonu aldım. Kilit ekranını açtım. Sevgilim telefonunun şifresini bilmem normal bence. Her neyse gelen mesajı açtım ve okumaya başladım.

Başbelası
  Yah! Yoongi hyung neredesiniz siz?
Menajer hyung delirdi. Yerinizi sorup duruyor. Onları artık oyalayamıyoruz. Buraya gel ve lanet olası planını uygula.

Şuan düşündüğüm tek şey planın ne olduğu. Evet arsız bir kızım ve aklımdakini yaparım.

Yoongi
     Jimin ne planından bahsediyorsun. Beni bu saatte uyandırdığın için öldürücem.

Başbelası
      Yah! Kafana saksı falan mı düştü?Şirkete gelip menajer ile konuşacaktın. Ya Yungcha'yı kabul edersiniz ya da şirketten ayrılıyorum diyecektin. Cidden hatırlamıyor musun?

Jimin salağının yazdığı şeyleri okurken dolan gözlerimi sildim. Yoongi benim için işine son verecek. Ben... ben buna izin vermemeliyim.

Yoongi
       Hey! Benimle düzgün konuş velet. Sabah sabah aklım gitmiş sadece.

Yoongi'nin kıpırdadığını görünce telefonu masaya bıraktım ve banyoya gittim. Yanıma aldığım telefonumu çıkardım.

Yungcha
      Hey! Naber kuzen?

Uzaylı
      Ne istiyorsun açıkça söyle aptal kuzen.

Yungcha
      Sen bana aptal mı dedin? Yah bunun hesabını sorarım ben sana.
Şuan sana ihtiyacım var ancak önce bir şey soracağım.

Uzaylı
      Yungcha sen iyi misin?

Yungcha
      İyi değilim Tae. Yoongi'nin şirketten ayrılacağını biliyor muydun?

Uzaylı
       Ne? Nasıl? Ne zaman? Ben bir şey bilmiyorum.

Yungcha
    Anladım gerizekalı. Şimdi bana yardım et.

~1 saat sonra~

     Yoongi o sevimli ve küçük gözleri ile bana bakıyordu.

"Senin yüzünden yemek yiyemiyorum Yoongi."

"Bende senin yüzünden yiyemiyorum güzelim. Sabahları daha güzelsin."

Ona gülümsedim ve kahvaltıma devam ettim. Bir yandan da onu inceliyordum. O muhteşem ve kusursuz yüzünü hafızama kazıyordum.

"Sen kusursuzsun Yoongi-ah."

Şaşkınca bana bakıyordu.

"Bunu biliyorum. Bilmediğim bir şey söyle bana."

"Egonu tatmin etmeli miyim?"

"Devam edersen sadece egomu tatmin etmiş olmayacaksın."

Göz kırptıktan sonra aklından geçen fantazileri düşündüm. Onu her şeyi ile özleyeceğimi biliyordum. Ama yapmam gerekiyordu. Bunları düşünmeyip yukarı çıktım. Üzerime şortumu ve bluzumu giyip aşağı indim. Yoongi de giyindikten sonra dışarı çıktık. Banklara doğru ilerlediğimizde Taehyung'un bizi beklediğini gördük. Koşarak onun üzerine atladım. Beni kucağına aldığında Yoongi'nin bağırışını duydum.

"Ben bile böyle sarılmıyorum ona. Tae bırak hemen onu!!"

Taehyung beni nazikçe aşağı indirdikten sonra Yoongi'ye karşılık verdi.

"Yah! O benim kuzenim. Öz kuzenim. Bırak da istediğim gibi sevim onu."

Banklardan birine oturduk. İleride gördüğüm pamuk şeker satan adama baktım. Ve yanımda oturan iki adamın kolunu çekiştirdim.

"Ben pamuk şeker istiyorum."

Yoongi'nin bakışları ile Tae kalktı. Onlar pamuk şeker almaya gittiklerinde banktan kalktım ve olduğum yerde biraz gezindim. O anda arkamdan gelen kişiyi farketmiştim. Önüme geçti ve bana baktı. Onun kim olduğunu bilmiyordum. Bir anda elinden çıkardığı bıçağı karnıma sapladı. Acıyla yere çöktüğümde Yoongi ile Tae'nin yanıma geldiğini gördüm. İkisi de endişeliydi. Bense korkuyordum onu kaybetmekten, bir daha görememekten korkuyordum.

Yoongi'nin Ağzından

    Yungcha'nın çocuk gibi pamuk şeker istemesinden dolayı rahat yerimden kalkmak zorundayım. Sevgilimi seviyorum ve onun için her şeyi yaparım. Tae salağı ile pamuk şeker satan adama giderken çığlık sesiyle korktuk. Arkamızı döndüğümüzde Yungcha yere çökmüştü ve kanlar içindeydi. Korkuyla yanına vardığımızda ona bunu yapanın kaçtığını gördüm. Hızla arkasından koşmaya başladım. Tae ise Yungcha'nın yanındaydı. Uzun süre o gerizekalıyı kovaladım ama yetişemedim. Telefonuma gelen mesaj sesi ile irkildim.

Gereksiz
      Hyung onu hastaneye götürüyorum. Konum atarım sana.

Yan tarafta gördüğüm taksiye bindim ve Tae'nin attığı konuma doğru gitmesini söyledim.

    Yarım saat sonra hastaneye gelmiştim. Orada bekleyen kıza sordum hemen.

"Kim Yungcha.Hangi odada."

"5.kat ameliyathane."

Koşarak merdivenlere yöneldim. Lanet olası merdivenleri ikişer ikişer çıkarak 5.kata geldim. Taehyung yere oturmuş ağlıyordu. Düşündüğüm şeyin olmamasını diliyordum. İstemsizce akan gözyaşlarımı sildim.

Taehyung'un Ağzından

    Yoongi hyung koridorda öylece duruyordu. Gözleri ağlamaktan kızarmıştı. Yanıma geldikten sonra beni yerden kaldırdı.

"O nerde Tae?"

Cevapsız bıraktığım sorusunun ardından bağırmaya başladı. Kocaman hastanede sadece onun sesi duyuluyordu.

"LANET OLSUN LANET OLSUN. ONA BİR ŞEY OLMADIĞINI SÖYLE TAE. ONA BİR ŞEY OLMADI DE. SENİ BEKLİYOR DE. YA DA RÜYADA OLDUĞUMU SÖYLE. GERÇEK  DEĞİL DE. TAE BIR SEY SÖYLE LÜTFEN."

Yoongi hyung bi anda çökünce korktum. Ve hemen ona sarıldım. Bir yandan ise ona gerçeği söylüyordum.

"Hyung o dayanamadı."

Hıçkırık seslerimi aldırmadan devam ettim.

"H-hyung o yok artık. O-o öldü. A-artık bizimle o-olmayacak."

Daha fazla ağlıyordu. İlk defa onu böyle ağlarken görüyordum.

"Tae ben ben onsuz yaşayamam. Ben o olmadan bir hiçim. Ben ne yapmam gerekiyor bilmiyorum. Tae yardım et bana.nSevdiğim, aşık olduğum kadını kaybetmek istemiyorum."

YORUM YAPAMIYORUM...AMA YORUMLARINIZI BEKLIYORUM.SONUNU YAZARKEN BEN BILE AGLADIM DOGRUSU.YOONGI YI OYLE HAYAL DAHİ EDEMİYORUM....