GERÇEK AŞK VARMI

OKULA GERİ DÖNDÜM

Sabah erkenden kalktım yatakta oturur bozusyona gelip biraz bekledikten sonra okula gittmek için kalktım dünki olaylardan sonra kendime çok kızmıştım ve ağlama nöbeti geçirmştim sonra bora gelip beni sakinleştirip yanıma yatmıştı ama şuanda yok herhalde ben uyuyunca gitti banyoya girip elimi yüzümü yıkarıp çıktım sonra giyinme odama yöneldim içeri girip giyicem kıyaftleri alıp giydi (multimedyada var) sonra saçlarımı at kuryuğu şeklinde topladım sonra makyaj masamdan eylenır,rimel ve pembe rujumu alıp makyajımı yaptım birtanane çanta alıp içine defter,kalem,cüzdanımı,kullaklığımı koydum telefonumu alıp arka cabime koydum ve çantamı alıp odadan çıktım bu sabahh kahvaltı yapmicaktım bu yüzden salona gitmek için dokuz kat aşağı indim salona girince bora ve babam oturmuş konuşuyorlardı bnde yanlarına gidim boranın ya nağını öptükten sonra babamın yanına gidip onun yanına oturup ona sarıldım oda bana saaılıp
' günaydın deniz gözlüm daha iyimsin' dedi dün ki olaylardan bahsettiğini anladım kafamı olumlu sallayıp boraya döndüm o da beni izliyrdm babam kesin tüm olayları anlatmıştı babama sarılmayı bırakıp oturduğum yerde dikleştim ve boraya
'Eee bora babam sana kesin anlattı olayları bunları kimseye söylemek yok heleki kızlara hiç yok' deynce gülümseyip kafasını olumlu şekilde salladı aya kalkıp babam ve boranın yanağını öpüp kapıya giderken
' ben çıkıyorum gençler okul beni bekler' dediğimde ikisinin gülme sesleri kullağıma gelmişti arabamın anahtarını alıp çıktım ve arabama yöneldim ( arabanın fotağrafı ikinci bölümde var) arabama binip üç yıldır gitmediğim okula gitmeye başladım
Okulun önüne gelince dirift çeker durdum bütün gözler bana dönmüştü gözlüklerimi takıp çantamı ve arabamın anahtarını alıp arabadan indim çoğu kişi kim olduğumu alamışki hemen aralayında konuşmaya başladılar onları takmayıp okula yöneldim okula girince bu koleji hiç özlemediğimi anladım müdürün odasının önüne gelince çalmayıp içeri direk girdim içeride müdür ve bir çocuk vardı müdür beni ilk gördüğünde şaşırsada aya kalkıp yanıma geldi bana tebesüm edinde gözlüğümü ve şapkamı çıkarınca hemen
- asena hoşgeldin üç yıldır burada yoktun yurt dışında olduğunu söylemişti baban deyince odadaki sert çocuk şaşkınca bana bakarken çınar amcaya
- ama sizin hasretinize dayamayıp gezmeyi bırakıp ait olduğum yere geri döndüm deyince gülümseyip bana koltuğu gösterip
- otur sen ben ayberk'le konuşucam deri masasına geri oturdu bende omuz silkip gözlüğümü ve şapkamı geri takıp koltuğa oturup çınar amcaya
- ben gittsem iyi olucak hem sen şu çocukla ilgilen  bende sınıfa çıkıp arkadaşlarımla özlem gideriğim deyince adı ayberk olan çocuk
- şu çocuk dediğin kişinin bir adı var adım ayberk a-y-b-e-r-k deyince gözlüğümü çıkarıp gözlerime dikip ona
- ben kıt değilim hem banane senden eğer biraz daha burada kalırsam ilk günden uyarı alıcam deri gözlüğümü geri taktım ve aya kalktım onları takmayıp odadan çıktım şu anda sinirlenmeye başlıyordum etrafta bana bakan kişileri takmayıp sınıfa yöneldim sınıfın kapısının önüne gelince kapıyı açıp içeri girince bizim kızların aynı yerinde oturmuşlar iki çocukla muhabet ediyorlardı beni ilk fark eden sınıfın komik çocuğu olan tolga olduğ bana gelerek sarıldı ve bağrarak
- asena canım kankim seni çok özlemişim bu sınıfta beni anlayan tak kişi sendin deyice gülümseyip bende ona sarıldım kızlar duymuş olmalıki bu tarafa bakıyorlardı tolgadan ayrılıp ilgin şapkamı çıkardım sonra gözlüğümü çıkarınca kızlar çığlık attıp koşarak yanıma gelip bana sarıldılar defne
- asena seni çok özledik deyip ağlamaya başladılar göz devirip onlardan ayrıldım ikiside ağlıyorduo çocuklara dönüp
- alın şu bebekleri ağlamaları durunca sınıfa geri getiyirsiniz deyince kumral saçlı olan çocuk gülümseyip yanımıza geldi ve defneye sarıldı diğer siyah saçlı çocukta gelip ecrine sarıldı gözlerimi devirip tolgaya dönüp
- bende seni çok özledim tolga sen bağri ağlamıyorsun deyince gülüp bana
- benim gözlerim ağlamaz sadece su sızdırır deyince ben gülümseyip sınıfa dönüp
- esbiri yaptı kazım gülmek lazım deyince sınıf kahka atmaya başladı bu sınıf üç yılki gibiydi o anlar aklıma gelince gülümsememi silip boş gözlerle yerime yani cam kenarı en arka sıraya geçip oturdum ve telefonumu çıkardım kızlar ağlamyı kesip yanıma gelip oturdular fotoraflara girip telefonu onlara uzattım ecrin hemen alıp defneyle bakmaya başladılar kafamı sıraya gömüp uyumaya çalıştım bakın çalıştım dedim uyudum demedim çünkü kızlar beni kolumdan tutup kaldırdılar sinirlenmeye başlıyordum ama onların korkmaması için dişlerimi sıktım o çocukların önüne getirip defne
- bunlar çift yumurta ikizleri kaan ve burak ayrıca burak benim sevgilim olur kaan'da ecrinin deyip çocuklara dönüp beni gösterip
- bu asena hani şu ünlü koran şirketleri sahipi mert koranın kızı üç yıl önce yurt dışına ıkmıştı telefonum çalınca herkez bana odaklandı arayana bakınca kaşlarım çatıldı sınıftan çıkmak için kapıya ilerledim tam kapıyı açtımki ayberk denen çocukla çarpıştım zaten sinirliydim çocuğa dönüp
- biraz dikkat ettesen körmüsümn deyip onu kenara ittip koşarak sınıftan uzaklaştım koridorun sonuna gelince durup telefonu açıp
- neden arıyorsun bak senin yüzünden zaten bulaştım ona deyince gülümsediğini anladım sonra
- asena hadi ama ben seni çok özledim hem ne güzel anlaşıyorduk onunla nasıl sevgili oldumda onunla o batağın içine girdim ben
- attığım adrese gelsenine konuşucam deyince hemen
- tamam bebek seni bekliyorum deyince yüzüne kapatım zil çalmıştı ve hocalar derse girmişti sinirimi atmak için duvara yumruk attım on dakika sonra sakinleşince elime baktığımda kanadığını gördüm ama şuan elimi düşünecek zamanım yoktu sınıfa doğru ilerledim sınıf kapısının önüne gelince kapıyı çalmadan açıp yerime doğru ilerledim defne ve ecrin elimi görünce çığlık attılarhiç kimseyi takmayıp çantamı alıp sınıf kapısına yönelmişken hocanın konuşmasıyla olduğum yerde durdum
- babanın malımı sınıfa geliyorsun kapıyı çalmıyorsun özür dilemiyorsun çantanı alıp kapıya yöneliyorsun ve elin kanıyor bana hemen hesap ver tam konuşacağım zaman telefonum çaldı herkez beni izlerken telenuma bakınca küfür ettim ona beni beklemesini bekliyorum ama illa aricak telefonu açıp
- sana beni beklemeni beklemeni söyledim hiç değişmemissn kapatıyorum on beş dakika sonra oradayım deyip onun konuşmasını beklemden kapatıp cebime koyup hocaya dönüp
- hocam adınız neydi acaba deyince onun konumasını beklerken defne ve ecrin yanıma gelip elime bakmaya başladılar bu benim için hiçti ama onlar için büyüktü elimi geri çekip onlara
- kızlar ben iyiyim elimde açımıyor deyip hocaya döndüm canım sıkıldığ için öğretmen sandalyesini alıp ortaya koyup ters çevir ona baktım ve
- Eee hocam dilinizimi yuttunuz konuşunda daha gidip birinle konuşmam gerek deyince sınıf bize bakıp konuşmaya başlıyorlardı hoca
- adım nilay taşkın matemetik öğretmeniyim deyince suratımdaki sırıtma azaldı çünkü annemde öğretmen olmak hata matematik ama sonradan modacı oldu defne ve ecrin benim gibi hatırlamış olmalıki sevgililerine sarılıp ağlamya devam ettiler birden yerimden kalkınca hoca bir adım geri attı ona doğru yaklaşıp ona doğru korkutucu bir bakış attıp
- ben artık eski kız değilim ben değiştim tamammı ve artık hiç bir şey zorunlu değilim dedim sınıf şok olmuş bir şekilde bakarken hocaya dönüp
- ve ne özür dilicem nede senin derslerine giricem arkamı dönüp giderken hoca'nın dediklerirle yerimde durup gözlerimi kapatım
- annen ve baban sana hiç terbiye vermemişler deyince defne hemen
- sen nerden bileceksin leyle teyze ve mert amcanın terbiye vermediğini deyince dişlerimi sıktım annem hakkında böyle konuşamazdı hocaya dönüp
- seni hiç sevmedi hatta yaşamayı bile hakketmiyorsun hoca sana bir teklifte bulunucam ve annemya da babam hakkında konuşamasın kızlar bana şaşkınca bakıyorlardı ama az sonra içimdeki psikopatı dışarı çıkarıcaktım hoca
- ne teklifiben senin hocanım müdür beyi arıyorum deyince histerik bir kahka attıp ona
- tabi tabi müdür beyinde burda olsun size sunucağım teklifte deyip kalktığım sandalyeye geri oturup kafamı eyip elime baktığımda hala kanıyordu ama az sonra daha kötü olacaktı ecrin yanıma gelip
-asena bak biliyorum leyla teyze gittikten sonra ne yaşadığını bilmiyorum ama biraz sakin ol bak eline bansuman yapalım deyi kullağıma kafamı kaldırmadan bütün sınıfın duyacağı şekilde
- az sonra yapacağım şey için elime bansuman yapmicam çünkü az sonra tekrar kanamaya başlicak deyince sınıf 'ooooo'lamaya başladı sınıf kapısı açılınca müdür sesi duyum
- ne oluyor burada onlar konuşurken ben telefonumu çıkarıp rüzgara gelemiyeceğimi haftasonu buluşalım diye mesaj attıp kafamı kaldırdım telefonumu cepime geri koydum herkez bizi izliyordu aya kalkıp çantamı defneye verip
- ona sahip çık işim bitince senden alırım deyince bana
- lütfen sakin ol bak o ne olduğunu bilmiyor deyince omuz silkip hocaya baktığımda bana bakıyordu ölzerimi ondan çekip tırnaklarıma bakıp hocaya
- 1.seçenek bu okuldan defolup gidersin deyip sustum ama hoca
- gitmiyorum ve senden korkmuyorum eyince yüzümde pis bir sırıtışla
- Eee o zaman siz ikinci seçeneği seçiyorsunuz ama hoca sana tavsiye benden kork deyince gözünden korku geçti sınıfa dönüp
- beni iyi dinleyin sizde benim sahidimsiniz deyince sınıf 'acaba ne yapıcak,bence okuldan attırcak' gibi hocaya dönüp ona doğru yaklaşıp
- senin yüzünden işimi ertelemek zorunda kaldım şimdi 2. seçenek sana sadece bir hafta bu haftada kendine bir kefen hazırla çünkü seni öldürürken hiç ama hiç acımicam ona göre deyip defneye dönüp yanına ilerleyip ona sarılıp kulağına
- burada sadece iki hafta kalıp yurtdışına geri dönücem ama dönmeden şu hocayı halledicem deyip ayrıldım sonra ecrine gidip sarıldım ve kullaına aynı şeyleri söylerip ayrıldım defne hemen
- hayır izin vermiyorum hiçbir yere gidemezsin bizi böyle bırakıp bak o dönem ne olduğunu bilmyorum asena ama lütfen bırakma deyine telefonumu çıkarıp onu aradım defneden çantamı alıp hocaya
- sakın unutma sadece bir hafta sonunda senin yanına gelicem deyip sınıftan çıknca müdürde çıktı ve bana
- asena nereye gidiyorsun hemen sınıfına onu dinlemedim arkama bakınca bütün sınıfın bizi izlediğini anladım onu arayıp onların önüde
- tamam attığım adrese geri dön rüzgar oraya geliyoru eğer gelmesen ben gelir ve seni zor çıkarıyım deliğinden deyince ayberk,kaan ve burak kaşlarını çatıp birşey konuştular rüzgarise
-hadi ama bebeğim işim çıktı ve haftasonuna kadar burada değilim deyince sınıfıntakilerinin önünde duvara yumruk attınca kızlar çığlık attılar onları takmayıp rüzgara
- sen haftasonu gel bak ne yapıyorum seni orosbu çocuğu deyip arkamı dönüp ilerlemeye başladım arkama bakınca sadece bizim kızlar ve ayberkler geliyordu dışarı çıkınca bir tane çardağa oturup rüzgar
- bebeğim hadi ama önceden daha iiyidin hepsi babanın suçu seni götürmeseydi böyle olmicaktı bebeğim kapatmam lazım görüşürüz deyip kapatı şuanda ona
- seni yalak götlü senin yüzünden nerdeyse ölüyordum amınkoyum ya hala bebeğim diye söyleniyorken kızlar gelip yanıma oturup elime bakmaya başladılar çantamdan pansuman aletlerini çıkarıp elime bansuman yabtım kafamı aşağı eyip ellerimi şaçlarımdan geçirdim ayberk
- asena o rüzgar şu malardan satanların başı olanmı deince kızlar hemen bana
- o yüzden öylerdin asena sen kafayımı yedin deyince aya kalkıp kızlara
- evet kafayı yedim siz benm acımın üçte birini bile çekmediniz ben onu kaybettiğimde öldüm rüzgarlada bir kafede tanıştım deyince ayberk
- o orusbu çocuğunla sevgili oldun yani deyince histirik bir kahkaha atıp onlara
- o benim umrumda değildi ben sadece ondakini istiyordum ve evet onunla sevgili olmuştum deyip dişlerimi sıktım çünkü sinirleniyordum burada öneml olan ben annemi kaybettim onu bir daha göremicem telefonum çalınca arıyana baktığımda rüzgar olduğunu gördüm yüzümde iğrenç bir gülümseme oldu telefonu açıp
- ne olduğ niçin aradın deyince arkadan korna sesi geldi sonra rüzgarın sesi
- bebeğim seni özledim şu işleri hemen halledip yanına gelicem deyince dişlerimi sıktım bandajlı elimi oturduğum banka vurup ona
- bende seni özledim sen gl ben seni diğer dünyaya bostalıcam deyip suratına kapatım telefonu ecrine verip
- sakinleşene kadar yanıma yaklaşmayıp ahh seni bir elime geçirim sikicem senin bebeğim diyen ağzını deyip hızla aya kalkıp arka bahçeye ilerledim arkamdan geldiklerini hissediyordum geldiğimde duvara yumruk attığımda kızlar çığlık attılar defne
- asena sakin ol ıhh ıhhh n-ne olur ona dönüp
- o piç bana bebeğim dedi sürece yada kriz geçi- hassssiktir deyip elimi ağnıma vurdum kaan
- ov ne krizi bu deyince ona gözlerimi dikip psikopatça gülüp ona bir adım attıp
- sinir krizi deyince korkuyla gözleri büyüp ayberkin arkasına geçip
- zaten ayberk vardı şimdi sen oldun tam olduğ amk allahım sen bunları ezir ettsin diyemi yolluğan deyince burak kafasına vurup
- siktir git kaan ayberk seni öldürmeden önce deyince ecrin
- bırak'kın benim sevgilimi deyip kaana sarıldı onlar kavg ederken ben neredeyse kriz geçirmeye başlicaktım onlara
- EĞER.SİKTİRİP.GİDERSENİZ.ÖLMESİNİZ!!! diye bağrınca hepsi bana döndüler tekrar telefonum çalınca defne
- gece arıyor deyince hasssiktır çektim sinirleyimi yatıştırıp hemen telefonu elinden alıp açtığım gibi kulağımdan uzaklaştırdım
- SEN.NİYE.AÇMIYON.GÖREVİNİ.TAMALADIN'MI.KARA EJDER diye bağrınca görev aklıma geldi sonra
- o bakın gece beni ararmısın ve sana o görevi yapmıcağımı açık açık belrtim deyince direğ taraftan derin derin nefes alma sesi geliyordu sonra
- BAK.EĞER.ONU.ÖLDÜRMESEN.KARA EJDER. BEN.SANA.NE.YAPICAĞIMI.BİLİRİM  deyince kahkaha attım ecrinlar bana garip garip bakarken
- sanırım ejder geceyi kızdırdı dedim sonra ciddileşip
- piç herif lan senin yüzünden cehenneme gidicem ve öldürmüyorum lan zorlamı zaten sana çalışan kara ejder'de  suç deyince bir silah sesi gelince alayla
- A-oo ben orada olsaydım bana sıkardın dimi deyip dişlerimi sıkıp
- sonuçta beni beş kere öldürüyordun ama ne yapacaksın gece ölmedim ve o işi adamlarına yaptır deyip kapatıp gülmeye başladım çünkü sinrden kuduruyordu bana garip garip bakan bizimkilere dönüp
- kısacası gece'nin sinir'den kudurmuş yüzü geldi aklıma kesin bu akşam hastanede amiliyata olucam deyince kızlar aynı anda
- neler oluyor deyince kaan
- ne abim hamilemi deyince ben hariç hepsi gülmeye başladılar çantamdan entektörü çıkarıp birden koluma saplayınca hepsi sustular ilacı enjektör ettikten sonra onlara
-size tavsiyem benden uzak durun deyince kızlar hızla gelip sarılınca bir iki adım geriledim sonra kendimi toplayım onlara saarıldım