BÖLÜM 1--- BARLAR SOKAĞI
Eserime bakınca gülümsedim. İşte en sevdiğim kısma gelmiştik. Adamın alnına pek de sivri olmayan bir bıçakla ''P'' yazdım. İmzam olmadan olmazdı zaten değil mi? Ve barıma geri girdim. Bar benim değildi , zengin filan da değildim. Ama açıldığı günden beri neredeyse her gün oradaydım . Ah, barları bu yüzden seviyordum işte. İçki deposunda rahat rahat adam katledebiliyor ve içinde hiçbir şey olmamış gibi içkinizi yudumlayabiliyordunuz. '' Snakebite''* dedim barmene -hiçbir zaman kendimi anlatmak için uzun uzun kelimelere ihtiyaç duymam zaten.Ses tonumu ne kadar az kişi bilirse o kadar iyi. Gelen içeceğimden büyük bir yudum aldım .Bu kadar hafif içmem normalde, ama içimdeki ergenin coştuğu anlardan biriydi yine. Biranın acı tadını sevmediğim için snakebite'm beni ferahlatırdı böyle yaz gecelerinde. İçecek ceketime döküldüğünde güzelim deri ceketi hışımla bir kenara fırlattım. Üstümdeki şort tulumun karnımın birazını açıkta bıraktığı için soğuktan ürperince dışarı çıkmaya karar verdim. Yürürken bir yandan da sokakta kendime yeni bir hedef arıyordum. Şu ucuz üniversite barında her tarafı ben sürtüğüm diye bağıran sarışın kız,almayayım. Şu asi görünmeye çalışan olsa olsa 20 yaşındaki ergenler,ah hayır.Şu ilk içkisini deneyen liseli kumral kız,daha neler.Birini bulamayınca bu günlük dükkanı kapattık herhalde diye düşündüm.Bu gün temiz temiz altı kişi katletmiştim zaten. Kabaca öldürdüm yani.Nedense daha hoş geliyor katlettim demek.Üstelik biri kördü.Ah ne söyleyebilirim umutsuzlukla nerede olduğunu anlamaya çalışmasını görmek beni zevklendiriyor. Manyak mıydım ben? Hem de nasıl,sabahları bir doktor olarak insanları tedavi ederdim geceleri ise gözü dönmüş kanlı bir katile dönüşürdüm. Evime çabuk ulaşmak için ara sokaklardan birine daldım. Klasik barlar caddesi ara sokağı… Kendini satan kadınlar, hırsızlar,tüttüren yeni yetme ergenler … Karşıma bir grup genç çıktı, torbacı oldukları her hallerinden belliydi. ‘’Bizi uğraştırma , paranı dök ve gidelim.’’ Dedi öndeki . Normal birinin şu durumda çok korkması ve kaçması gerekirken ben dudaklarımın yukarı kıvrılışını hissettim. Yeni kurbanlar,yorgundum ama umurumda mıydı? Hiçte bile . Keşke ayık olsalardı; daha fazla hissetmelerini , daha fazla bağırmalarını , daha fazla yalvarmalarını istiyordum.
=======
İşimin tamamen bittiğine emin olunca bıçağımı dairesel hareketlerle adamın göğsünden çıkardım.Ah, patlamış organlarından gelen vıcık sesler beni rahatsız etmiyordu. En çok sızlatacak , acıtacak yerlere bıçağımı kullanıyordum önce. Doktor olmanın iyi yanlarından biride buydu işte. Bunun da alnına ‘’P’’ yazdım. Kısmen en az hasar görmüş olanın alnına ‘’Pegasus’’ yazdım. Açık açık belli olsun değil mi? Çıkardığım iş hoşuma gitmişti. Adamın göğüsüne bu sefer ‘’Disfrute de una muerte fría ‘’** yazdım. Şimdi yerde soğuktan ve kan kaybından öleceklerdi muhtemelen . Belki de sabah çöpleri dışarı çıkaran bir temizlikçi görürdü.
=======
Alarmın sinir bozucu sesiyle uyanmıştım yine. Doğrulup ayağımın soğuk parkeye bastığı an tam olarak uyanmıştım. Zaten uzun olan koridorum yürüdüğümde bitmek bilmezmiş gibi geldi.Mutfağa yöneldim ki ayağım koridordaki ufak komidine bir tekme attı. Lanet olsun , yine serçe parmağıma gelmişti.Acıyla yüzümü buruşturdum . Şimdi bu ayak acısıyla hiç birde kalkıp kahvaltı hazırlayamazdım. Yine mısır gevreğine kalmıştık anlaşılan. Beyaz derin bir kasenin içine önce gevreği , sonra sütü boca ettim. Çekmeceden de bir kaşık çekip televizyonu açtım. İlk önce dün gece Diyarbakır’da olmuş bir deprem haberi çıktı, sırıttım, ben o sırada adam katletmekle meşguldum. Sonra da kendi haberim çıktı, dün gece katlettiğim grup ve adam çıktı. Spiker ‘’Pegasus boş durmuyor.’’ Diyordu. Aaa, benim ne zaman boş durduğum gözükmüş ki? ‘’Pegasus lakaplı yakalanamayan seri katil dün gece 4 kişiyi daha siciline ekledi.’’ Ah, ne kadar üzüldüm anlatamam. Ya gerçekten diğer katlettiklerimi bulamıyorlardı ya da milleti korkutmamak ve beceriksiz olduklarını aşikar etmekten çekiniyorlardı. Televizyonu kapattıktan sonra giyinip çıktım. Hastaneye vardığımda yüzüme mecburi bir gülümseme yerleştirdim. Odama Lerzan girince dehşete düşmüş suratı beni güldürdüyse bile toparlanıp ‘’ Ne oldu Lerzan ? Ölü görmüş gibisin.’’ Dedim. ‘’Ya şu Pegasus manyağı dün dört kişiyi daha öldürmüş. Yarın bir gün bizde öleceğiz valla. Hayır yani bir de Pegasus ne kadar saçma bir isim.’’ ‘’Gayet güzel bir isim bence, korkutucu hem de. ‘’ deyince bana bir bakışı vardı ki ‘’Şaka yaptım.’’ Deme gereksinimi duydum. ‘’Hadi aşağı inelim’’ dedi. ‘’Ben birazdan geliyorum git sen .’’ deyince çıktı odadan. Yüzümdeki şeytani gülümsemeyle kim bilir, belkide yarın bir gün sende ölürsün diye onu tekrar ettim.
*Snakebite: Özellikle İngiltere’de üniversiteliler tarafından çok tüketilen bir tür bira/kokteyl
** Disfrute de una muerte fría : İspanyolca ‘’ Soğuk bir ölümün tadını çıkarın’’ anlamına gelir.
Selam arkadaşlar. Wattpad’da uzun süredir hikaye okurdum şimdiyse yazmaya başladım. Hikaye tutulursa devam ettirmeye kararlıyım. Umarım da dilediğim gibi olur. İsterseniz biraz hikayeyi size açayım : Hikayemizin ana karakteri ismini açıklamayan ancak ‘’Pegasus’’ lakaplı 30 yaşında genç ve güzel bir kadın. Sabahları mesleği olan doktorlukla geçinen akşamları ise psikopatça adam öldüren seri katil . ( :) ) Hikaye ise bu kadının yaşamını ve başına gelen olayları konu alıyor. Wattpad ‘da şu an neredeyse bütün hikayeler Türk pembe dizilerine sarmış durumda ( arada iyileri de var elbet) hepsinde aşk en önemli şey sanki. Bu yüzden hikayem biraz ayrılıyor onlardan, daha çok bir psikopatın dünyasını , hayatların gerçek yüzünü aşikar ediyor. Aklımda kaba taslak hikaye belli. İnşallah seversiniz, ne diyeyim ? :)
Not: Multimedia'da Pegasus'un tulumu var :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pegasus
Teen FictionGerçek adını açıklamayan, Pegasus lakaplı, gündüzleri bir doktor olarak insanları tedavi ederken geceleri gözü dönmüş, kanlı,vahşi bir seri katile dönüşen genç,güzel ve akıllı ,şeytan tüylü bir kadın. Başından neler geçecek dersiniz? Kendinizi kanlı...