Tam aşağı inerken hızla kapıya koştum ve
''kerem gelebilirsin'' dedim ve hızla yatağıma oturdum daha sonra gelmediğini farkettim ve aşağı indim salonda yayılmış oturuyordu
''zeynep tatlın hazır''
''tamam canım geliyorum'' bağırarak söylemiştim sırf Kerem sesimi duysun diye ama nafile duysa bile duymamazlıktan geldiğini adım gibi biliyordum mutfağa ilerledim...
''gel bakıyım sen buraya neyin var senin Kerem aşağı indiğinde suratı düşüktü hayır yani bu çocukla aranızdaki kin ne?''
''yağmur güldürme beni onu çocukluktan tanıyorsun küçükkende öyleydi zaten''dedim ve ellerimi göğüslerimde birleştirdim
''bu gece Kerem ile takılırsınız artık çocuk burda kalıcak ama yani en azından takılacağı birisi olsun değil mi Zeynep hanım?'' dedi imalı bir şekilde çok bilmiş hemende savunmaya geç zaten sen
''Aa nedenmiş o ya B-banane ya kendi siznle otursun işte hem benim uykum gelir yatarım şimdi''
''ben anlamam Zeynep sana kalmış o'' dedi ve elindeki tatlıyı masaya bıraktı salona geçti allah allah ya şuna bak sen hem belki Kerem benimle vakit geçirmek istemiyo olamaz mı yani? off zeynep her neyse ya boşver
salona geçtim ve Kerem'in karşısına oturdum Can sessizliği bozdu
''Eee gençler film izleriz demi bu gece? hem bak zaten çok güzel bir film seçtim''dedi gülümseyerek ama Ben ve Kerem aynı anda ''sakın can sen seçme film felan'' aynı anda bunu söylemiştik şaşırmanız normal çünkü bende şoktayım tabi ciddiye almamıştım daha doğrusu belli etmiyordum diyelim
''aa nedenmiş o ya ne var benim film seçmemde''
''valla sinemada senin yüzünden istemsizce rezil oldum ben'' dedim Kerem'e dönerek
''evet can hem rahatsız oluyorum ben'' Ben lafını bastırarak söylemişti gıcık işte ama ben altta kalırmıyım ben Cihan Güzel'in kızı olarak hhaha hayatta olmz birşey söylemem lazım buldum
''Valla hiç de öyle gözükmüyordu ama neyse'' dedim imalı bir şekilde
''Belkide belli etmemişimdir olamaz mı?'' dedi Kerem
''etseydin o zaman'' dedim bağırarak Yamurve Melis bana anlamamış bir şekilde bakarken
''yok bişeyim oldu mu?'' diyerek yukarıya çıktım saat 00:13 dü aynanın karşısına geçtim ve makyajımı temizledim o sırada da kapım açıldı ve içeri aniden giren iki çatlak yağmur-melis girmişti
''Zeynep?'' diye sordu Melis
''efendim?''
''ne oluyo''s
''ne olucak ya atarlanıyo bildiğin baksana''
''iyi peki gel bakalım aşağıya benimle gel gel sen'' diyerek kolumdan tuttu mutfağa soktu ve elime nutella verip yememi söyledi bu kız beni harbi tanıyo hee e tabi tanıcak zeynep öz be öz Kardeşin yani saçmaladın iyice sen
''rahatladın mı?''
''evet ya saol valla hiç düşünmemiştim''dedim kıkırdayarak
*
Melis Yağmur Can ve Barış yatmışlardı ben ve Kerem içeride oturuyorduk öylece ikimizin elindede telefon aradabir kaçamak bakışlar atıyorduk birbirimize zaten baksa şaşardım Öküz!!
gözlerim telefon ekranına sabitlenirken gördüğüm mesajla Kerem'e döndüm ''özür dilerim...'' çünkü Kerem Sayer'den özür mesajı gerçekten ilginç daha sonra Kerem'e döndüm
''Zeynep bak sana herşeyi anlatıcam ama sözümü kemiyeceksin okay?''
''tamam'' daha sonra karşıma geçti ve konumaya başladı
''Bak zeynep seninle küçüklükten beri arkadaşız seni çok iyi tanıyorum seninle ne kadar kötü anlar aşasakta benim sana aşık olmamı değiştirmez bunlar sırf hep sana aşık olduğum için seni hep sevdiğim için sana kötü davrandım çünkü aşkımın platonik olduğunu düşündüm hep hala da öyle düşünüyorum ve olduğunu da biliyorum seni ne kadar üzsem de seni çok seviyorum o yüzden özür dilerim senin benden hala nefret ettiğinide biliyorum çünkü gayet haklısın'' dedi ve kafasını öne eğdi'' ağlıyordum ve elimle çenesinden tutup kaldırdım bana bkmasını sağladım ve göz yaşlarını sildim
''Senden nefret etmiyorum'' dedim ve sıkıca sarıldım kafamı boynuna bastırdım ve kokusunu içime çektim daha sonra geri çekildim ve yüzüne baktım
''Zeynep ben sana aşığım''
''bende sana aşığım''dedim ve dudaklarına yapıştım...