Göz yaşları istemsizce akmaya devam ederken güneş batmaya başlıyordu. Kaç saattir bu halde oturduğundan haberi yoktu, onun için bir önemi de kalmamıştı zaman kavramının. Önemli olan tek şey kollarının arasında sessizce yatmakta olan kızdı.
Ne yazıktı ki genç kız son nefesini vereli saatler oluyordu. Ancak bunu kabul etmeyi ısrarla reddeden genç adam eğer yeterince uzun süre beklerse sevdiğinin uyanacağını, birlikte bu kabustan çıkıp gidebileceklerini düşünüyordu.
"Birlikte..." diye düşündü Simon, "Hani sonsuza kadar birlikte olacaktık Claire ha?!" Öfkeden çatlayan sesi bütün ormanı doldurdu. Ancak öfkesi ne kollarında sımsıkı tutmaktan vazgeçtiği kıza ne de kendisineydi. Öfkesi yüzyıllardır süren, kimsenin nedenini bilmediği halde zamanı geldiğinde basit bir piyon olarak öne sürülüp düşman kuvvetlere kurban edildiği bu anlamsız savaşaydı.
Ormanın sakinliği yavaşça etkisini göstermeye başladığında gözlerini kapattı Simon. Derin bir nefes alıp ayağa kalktı, hiçbir şeyin değişmeyeceğini anladığında kollarında Claire ile eskiden ev olarak görmeye başladığı garip binaya ve içerisinde ki aile sayılamayacak kadar parçalanmış insanlara doğru yol aldı.
Merhaba hala kitaplarımı garip bir şekilde okumaya istekli insanlar ve biricik Levye'm! Bu kitabı yazmaya başlamamda Levye'min çok fazla katkısı var zira bizzat kedisi ısrar etti yazmam için :D Buraya ulaşacak ilk insan olman için seni etiketliyorum ve daha fazla konuşmadan ufak not kısmından ayrılıyorum.
Laywa123456 PS: Desteklerin için çok teşekkür ediyorum Levye'm! Bir kez daha, sen olmasaydın bu kitap olmazdı <3
YOU ARE READING
Blood and Tears (CreepyPasta OC)
FanfictionYavaşça gözlerini açan Simon kendini oldukça tanıdık bir yerde buldu. Ayağa kalkma zahmetine bile girmeden sıkıca gözlerini yumdu, karanlıktan ve gölgelerden başka bir şey görmeyeceğini biliyordu çünkü. Her seferinde olduğu gibi onun çığlığını duydu...
