1

354 8 1
                                    

5 aydır ortalarda yoktuk.Çok karışık olaylar oldu ama sanırım düzelttik.Sahi'yi yayından kaldırıp tekrar ekledik çünkü bazı şeyleri düzenlemek istedik.Kendimizi biraz daha geliştirdiğimizi düşünüyoruz.Arwen'e gösterdiğiniz ilgiyi Sahi için de bekliyoruz.İyi okumalar!

Playlist : Theory of A Deadman - Head Above Water

Eylül & Zeynep

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Akşam serinliğinin verdiği buz gibi hisle ıssız sokakta yürüyordum.Ne tek kuruş param,ne de üzerimdeki hastane kıyafetinden ve çaldığım hırkadan başka elbisem vardı.Bir süre duraklayıp düşündükten sonra,yolumu değiştirip sahildeki banklara ilerledim.Evsizler böyle yapardı değil mi?

 Yaşadıklarım...17 yaşındaki bir kız için fazla ağırdı.Akıl hastanesine yatırılmıştım.İyi de deli değildim ki ben! Hepsi beni oraya sokan eski sevgilim yüzündendi.Ailemden kalan parayı da onun yüzünden kaybettim.Beni o lanet hastaneye kapatıp kaçmıştı.Nasıl güvendim ki ona? Bunca sorunun yanında ona nasıl güvendim ben?Bu kadar salak mıydım?Sanırım bunun tek cevabı lanet bir 'evet' olmalıydı.

  Banklara yaklaşırken hırkama daha da sarıldım.Hava çok soğuktu ve benim kalacak bir yerim bile yoktu.Bunların hiçbirini hak etmemiştim ben.Neye inansam yalan çıkmıştı.Fazla mı saftım,yoksa insanlar fazla mı zekiydi?Bilmiyorum.

 Kuru olan banklardan birine oturdum ve karşımdaki kirli Marmara Denizi'ni seyrederken tekrar düşünmeye başladım.Tüm hayatımı onun için değiştirip buraya gelmiştim.Sırf o var diye kimseyle yakın bir arkadaşlık kurmamıştım.Gidecek bir yerim yoktu.Yalnızdım.

  Az önce oturduğum banka uzanıp gökyüzünü izlemeye koyuldum.Dolunay vardı.Eskiden her dolunay çıktığında bir dilek dilerdim.Saçmaydı,biliyorum.Fakat annem alıştırmıştı beni buna.Ailemi kazada kaybedince daha çok bağlanmıştım dolunaya.Tek dostum oydu sanki.Aras hayatıma girdiğinden beri ondan dilek dilemiyordum.Belki de bu yüzden bunlar başıma gelmişti.Umuda ihtiyacım vardı artık.Ve benim tek umudum,gökyüzündeki parlak dolunaydı.

  Gözlerim dolmuş bir halde fısıldamaya başladım. "Beni kurtaracak bir mucize istiyorum,lütfen.Sana yemin ediyorum,o mucizeyi bana verirsen,elimden gelenin en iyisini yaparım.Sadece...Yalvarırım.Bana bir umut ver."

  Bir süre daha aya baktıktan sonra sağa döndüm ve üzerimdeki hırkaya iyice sokularak uyumaya çalıştım.Yarından itibaren yaşamak için sağlam bir dal bulmalıyım.

 ***

Sabah birinin beni dürtmesiyle uyandım.Karşımda uzun boylu,siyah saçlı ve dudağının yanında piercing bulunan bir kız vardı.Suratındaki bütün mutsuzluğuyla "Kenara kay,yatak değil burası" diyerek bankın üstünde olan bacaklarımı kenara ittirip açılan yere oturdu ve çantasının içinden sigarasını çıkartıp yaktı.Bana uzattığı pakete şaşkınlıkla bakarken başımı 'hayır' anlamında salladım.Umursamaz bir şekilde "İyi,işime gelir." dedi.

  Kız gözlerini denizden ayırıp tekrar bana baktı."Bu üstündeki hastane kıyafetleri de neyin nesi?" dedi.Soğuk bir şekilde ona bakarak "Akıl hastanesinden kaçtım" dedim.Dudakları şaşkınlıkla 'O' şeklini alırken birden gülmeye başladı ve "Üzerinde deli gömleği olması gerekmiyor muydu?" Ah, evet.Daha birkaç dakikadır yanımda olan biri bile bana deli muamelesi yapıyordu.Gözlerimin dolduğunu hissederek "Ben deli değilim." diyebildim sadece."Haklısın,oradaki herkesin böyle söylediğine eminim."Soğuktan mı yoksa ağlamamak için kendimi sıkmaktan mı bilmiyorum ama,titriyordum.

SahiWhere stories live. Discover now