Musul

41 13 6
                                    

💦💦

Kırgınım.
En çok kendime.
Sonra sana, ona, şuna.
Uçan kuşa, sokakta gördüğüm; hayatına devam eden insana.
Kırgınım.
Duvarlara, gökyüzüne, ağaçlara...
Anlamıyorlar beni,
En çokta kendim.
Soruyorum; nedir bu geçmeyen derdim?
Oysa ben, kendi halinde bir ferdim.
Neden o zaman, içimde kopan iplerim?
Müsebbibin nedir uyuşan beynim?
Ya sen ellerim?
Kim bıraktı da seni, üşüdün,
Yüreğimi de üşüttün?
Tir tir titriyorsun.
Ve titretiyorsun dünyamı.
Bedenim ayazda kalmış bir evsiz gibi.
Hayallerim ise İstanbul.
Sular altında kalmış bir İstanbul.
Yüreğim..
O Musul.
Geldiler, harap ettiler ve gittiler.
Zararım büyük, bir odam bile yok yaşanacak.
Benzesekte, Musul kadar ederi yok yüreğimin,
Kimse onarma planlarında değil.
Zaten, yeniden yok edilecek bir yerin onarılmasını istemekte,
Çok mantıklı değil.
Böyledirler çünkü,
Önce iyileştirirler, sonra iyileştiğin yerlerinden tekrar yerle bir ederler.
İstemem zaten, yaklaşmasınlar yüreğime, kirli yürekleriyle.
Dokunmasınlar kanlı elleriyle.
Musul'a da.
Bıraksınlar beni de, Musul'u da.
Daha fazla acı görmemek için, razıyız böyle yaşamaya.
Başka oyuncaklar bulsunlar kendilerine oynamaya.
Başka kurbanlar, harcamaya.

💦💦


27.07.2017

HeyhatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin