Bir hafta sonra;
Etrafımdaki insanlar gitgide azalıyordu. Annem her ne kadar isteyerek bizi bırakıp gitsede abim bir okul sonucuna baglı olarak yanımdan uzaklaşmıştı. Babam ise şimdilik yanımdaydı. Bu duruma sevinemiyordum. Çünkü üç güne kalmaz babamda benden gidecekti.
Ben ise terkedilmiş bir kedi gibi İstanbula tek başıma bırakılmıştım.Ne yapacaktım ki ben?
İstanbulda beni seven amcam ,yengem ve sevdiğim her daim yanımda olan iki kuzenim vardı.Kumsal ve Deniz...
Kumsal kıvırcık sarı saçları,koyu kahverengi gözleri uzun boyu, balık etliliği ve gülen yüzü ile dikkatleri üstüne çekiyordu.
Deniz ise dikkat çeken deniz mavisi ve güldüğunde kısılan gözleriyle farklıydı. Kumral saçları teni ile cok iyi bir ahenk icindeydi. Kaslı ve çevik bir vucudu vardı. Hani bu fitness hocaları vardır ya kollarında sanki tavla taşır gibi yürürler. Denizin yürüyüsünü ona benzetirim hep ve kızların gözdesi , beyaz atlı prensi olmustur.
Amcam ve yengem hep uyumlu bir cift olmustur. Giyimlerine,yemelerine, icmeleriyle uyumlu insanlardır. Fakat yeri geldiğinde bizlere uyup gülüp eğlenirler.
Amcamın ve babamın dünyanın farklı yerlerinde araba üzerine çalışılan ve üretilen fabrikaları vardır. Yengem ise bi süreliğine avukatlık mesleğini bıraktı.
Valizimin tekerleğinin takılmasıyla daldığım derin düşüncelerden sıyrıldım. Hemen toparlanıp havalimanının dışındaki taksilerden birine binip oradan uzaklaşıp uzun yolculuğuma başladım.
Yolda kulaklıgımı takıp müzik dinlemeye başladım. Müziğin melodisi ile beraber camdan gökyüzüne bakıyordum. İstanbula daha önce bu kadar aşkla, sevgiyle ve yaşam hevesiyle bakmamıştım. Derin bir şekilde şehre dalıp gitmiş iken arabanın ani freni ile sarsıldım.
Taksicinin ağzından dökülen tek kelime ise " Eyvah!!! Sanırım birine çarptık" idi. Neye uğradığımı şaşırmıştım ani şokumdan sıyrılarak arabadan aşağı indim. Motorsikletli bir sürücüye çarpmıştık kazazade sürücü yerde bacağını tutarak acıdan inliyordu. O anki panikle yanına yaklaşıp çömeldim ve kaskını çıkarıp kenara fırlattım. "İyi misin?"diye sordum.
"Pekte iyi sayılmam."
Taksiciye dönup "Ambulansı aradın mı?"diye sordum. Taksici ise "evet" anlamında başını salladı. Sonra dönüp yarasına bakmayı istemiştim cevabı bir inleme olmuştu. Bir de baktım ki bacağı motorsikletin arka tekerleğine sıkışmışti daha fazla dayanamayıp oraya toplaşan millete baktım. Sanki ayı oynuyodu. Taksiciye dönüp ilkyardım çantasının olup olmadıgını sordum.Taksici "evet var hemen getiriyorum"dedi.
İlkyardım cantaını aldım ve taksiciden motoru yavaş bir şekilde kaldırmasını istedim.O sırada bende canını acıtmadan bacağını kurtardım.Çantadan makası cıkartıp pantalonunu kestim ve kanı temizleyip tentirdiyodu nazik bir şekilde canını acıtmamaya özen göstererek sürdüm.
Ambulansın sirenleri uzaktan yankılanmaya başladı birkaç dakika sonra da ambulans yanımızda idi.Yanımıza gelen iki acil tıp teknisyeni sedyeyi yere koyarken "boynuna dikkat edin. Hemen boyunluk takin" dedim. Dikkatli bir şekilde sedyeye taşıdılar ve içlerinden bayan tıp teknisyeni bana dönerek "doktor musunuz?"diye bir soru yöneltti.Ben ise "doktor degilim fakat tıp eğitimi görüyorum "dedim ve kazazadeyle beraber ambulansa binerek hastanenin yolunu tuttuk.
15 dakika sonra hastaneye ulaştık.Sürücünün durumu gayet iyiydi . Sadece istirahat etmesini gerekiyordu. Odasından içeri girip" geçmiş olsun" dedim.
"Sağol"dedi ve tebessüm etti. Ben ise "iyi günler umarım en kısa zamanda iyileşirsiniz"dedim.
"Umarım" dedi. Odadan ayrıldım. Sonucda Yolculuğum yarım kalmıştı.~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
2 saat sonra;Evde Amcam ve yengem beni çok sıcak karşılamıştı. Bana bembeyaz bir oda ayırmışlardı. Ne zaman istersem istediğim gibi döşeyebileceğimi söylemişlerdi.
İkiz kuzenlerim Kumsal ve Deniz ise arka bahçede keyif yapıyolardı. Geldiğimi fark eden ilk Deniz oldu. "Oooo kimler gelmiş . Gizem hanım hoş geldiniz."dedi dalga geçerek. Bende devam ettirdim;" Hoş buldum Deniz bey. Ben gelmesem geleceğiniz falan yok hatırlatırım." Denizle gülüşüp sarıldık.
Ama kumsal bu gürültüye hala beni fark etmemişti. Kendi kendine mırıldanıyodu. Büyük ihtimalle müzik dinliyodu. Yanına gelip kulağından kulaklığı çıkardım. Beni fark ett ve kacaman gülümsedi . Sonra uzunca sarıldık. Saat ikiye geliyodu.
Biraz dinlenmek için bana verilmiş ikinci kattaki odama çıktım. Yarım saatlik bir uykudan sonra kalktım. Banyoya gidip duş aldım. Altıma dizlerimin bir karış üstünde biten kot bir şort giydim. Üstüme ise bol beyaz bir tişört giydim. Saçlarımı bol bir şekilde ördükten sonra beyaz spor ayakkabılarımı giydim. Keyfim yerine gelmişti. Hızlı bir şekilde merdivenlerden indim.
Amcam ve yengem salonda kahve içiyorlardı. Yanlarına gidip yanaklarindan öptüm. Sonra bizimkilerin yanına bahçeye indim. Küçük oturma gurubunda oturup limonata içiyorlardı. Bende yanlarına oturdum.
Kumsal; "biliyomusun senide bizim okula kayıt etmişler ve aynı sınıftayız."
"Çok güzel oldu bu . Hem bende yabancılık çekmemiş olurum"
"Evet . O zaman birazdan gidip okul kiyafetli alırız. Sonrada alışveriş yaparız."
"Olur" dedim.
15 dakika sonra Amcama ve Yengeme haber verip yola çıktık. İlk durağımız okul formacısıydı. Dükkandan içeriye girdiğimizde birbirinden farklı okul formaları her yerdeydi. Kumsal arka tarafta bekleyen adama yaklaşıp, adama"ismet ağa anadolu lisesi okul forması alacaktık " dedi . Adam "peki"diyip alt tarafa eyildi . Bir tane borda pileli kısa etek ve lacivert lakos çıkardı. Üstünede beyaz bir armalı kolye verdi. 5 dakika da üstüme denedim ve yedeğiyle bir tanede daha alıp mağazadan çıktık.
Büyük bir alışveriş merkezine girdik . Bir saatin sonunda elimiz kolumuz dolu bir şekilde çıktık. Ayakkabılar, tişörtler, pantolonlar, şortlar,elbiseler ve daha nicelerini aldık. 20 dakikalık bir yolculuktan sonra akşam yemeğine yetişebilmiştik. Ellerimizdekileri odalarımıza bırakıp masaya geri döndük.
Yemek faslından sonra kahveler içildi ve herkez odasına çekildi. Ben aldıklarımı yerleştirmedim , çünkü yarın oda bakıcaktık.
Üstüme tayt şortumu ve askılı üstümü giyip saçımı açtım. Beyaz örtülü yatağıma girip kendimi derin uykunun kollarına bıraktım.
Sabah kalktığımda banyoya gidip bir duş aldım. Üstüme göbeğimde biten bir askılı beyaz bir tişör, altıma mavi bir etek giydim. Hafif topuklu beyaz ayakkabılarımı giyip saçımı tepeden topladım. Cantamı da alıp hızla kahvaltiya indim.
Amcam ve Yengem erken çıkmışlardı. Bizde beraber kahvaltı yaptık kuzenlerimle. Denizin işi olduğu için biz yine Kumsalla oda takımı baktık. Siyah ve beyazdan oluşan oda takımını aldık.(Odasının resmi)
Akşama eve getirip monte edeceklerdi. Kendime koçaman bir kitaplıkta söylemeyi unutmamıştım. Sonra tekrar eve gelmiştik.
Babamı aradım ama açmadı. Sonra abimi aradım . Yarım saate yakın konuştuk . O anlattı oraları, ben anlattım buraları.
Gece yarısına kadar odamı yerleştirdim. Sonra kendimi yatağa atıp derin bir uykuya bıraktım kendimi.~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Bir hafta sonra;
Sabah kalktım. Hemen bir duş aldım.Okul formalarımı giydim. Üstüme de deri bir çeket aldım. Ayağımada siyah spor ayakkabılarımı giydim. Saçımı da at kuyruğu yapıp çantamıda aldıktan sonra asağıya indim.Kumsalda benim gibi giyinmişti. Deniz ise bordo lakos , lacivert pantolan giymişti. Hızlı bir şekilde kahvaltı yaptık.
15 dakika sonra okul kapısındaydık. 11-A sınıfının olduğu kata çıktık. Çok dolu olmaya sıntan içeriye girince bütün gözler üzerime döndü. Kumsalla beraber ikinci sıraya otuduk. Deniz ise arkamızdaki sıraya oturdu.
İlk ders gürgür şamata geçti. İkinci dersin tenefüsünde kantine indim. Bir şişe su aldım. Tam yukarı çıkacak iken bir çocuk yolumu kesti.
"Hayırdır"diye sordum kabaca. O da bana;
"İsmin ne?"diye sordu. Ben yine kabaca
"Gizem " dedim.
"Anlamı ne?" diye sordu.
"Git araştır internetten . Bana ne soruyon"
"Belki senden duymak istiyorumdur? Olamaz mı?"dedi.
"Biliyomusun ters insanım, çok ters hemde. Git benden bulma."
"Düzü herkez bulur. Ben ters severim."
"Sen ne yılışık bir şeysin." Bana karşı üç adım attı.
"Gelme kötü olacak!"
"Valla ne yapıcan?" dibime kadar geldi. Elini yanağıma koydu. Elini tuttuğum gibi geriye çevirdim ve sırtına tekme attım ve ileriye itekledim.
Yerde sürüklendi biraz. Herkez durmuş bize bakıyordu. Bazı kızlar ise fısırdaşıyordu. Oluşan kalabalığı es geçip karşıdan yanıma gelen Kumsal ve Denize yöneldim. Deniz;
"Ne oldu?"
"Gerizekalının biri asıldı..." daha cümlemi bitirememiştim ki Deniz öne atıldı
"Kim miş benim kuzenime asılmaya kalkan p*ç?" diye gürledi. Yerde yatan çocuk toparlanmaya çalışıyodu. Denizin üzerine doğru geldiğini anlayan çocuk geri geri gitti. Ben ve kumsal Denizi zor tutuyoduk. Çocuk ise anında çiddileşmişti. "Bilmiyodum Deniz kuzenin olduğunu. Kusura bakma." Kumsalın "YETER!!!"diye gürlemesiyle yerimden sıçradım. Herkez susmuş ve dağılmaya başlamıştı.
Denizi zor sakinleştirmiştik. Zarzor bahçeye çıkardık ama hala burnundan soluyodu. Denizi ilk defa bu kadar delirmiş görüyodum.
Kumsal; "Deniz ne yapıcaz bu akşam? Nasıl izin alacaz?" Deniz; "bilmiyorum ki!" Biraz düşündü " Yada dur buldum. Gamzeyle evden çıkıcaz. Onu gezmeye götürüyormuş gibi yapıcaz" sözü bittiğinde bu sefer ben başladım. "Nerye gidiyomuşum ben?" Kumsal lafa atladı; " nereye olucak şarkı söylemeye~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Nasıl buldunuz? Yorumlarınızı bekliyorum.
Bu bölümü yazmamda yardımcı olan ilham meleklerim S. VE İ. ye Teşekkür ederim.
Bundan sonra haftada bir bölüm göndermeye çalışıcam.
Sizi seviyorum.
Bir saniyenizi ayırıp yıldızı boyar mısınız?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Acılara Tununmak
Teen FictionSadece acılarıma ortak olmak , derdime bir nebzede olsa derman olmak için gelmişti. Ben ise salaklık yapıp önüme gelen beni böyle seven birini geri tepmiştim. Bana hiçkimsenin olmadığı gibi yakın , kimsenin bilmediği bir gizeml...