İTHAF
Okullarında İslami Tesettür Mücadelesi Veren
Bütün Kızlarımıza
Bütün Aminelere, Büşralara, Zeyneplere, Minelere, Senalara
Onlara Destek Veren Bütün Anne ve Babalara, Yakınlarına
Okulda Tesettürlü Arkadaşlarına Yardımcı olan
Bütün Öğrencilere
Ve ALLAH'ın Tesettür Emrini Yeniden Canlandıran,
Buna Katkı Sağlayan
Bütün Derkenlere,
STK'lara,
Yazarlara,
Aydınlara
Tüm İnananlara
~ÖNSÖZ~
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
Romanlara önsöz yazmak pek adetten değildir. Ancak ben kısaca roman hakkında bilgi vermenin ve bu romanda ne yapmak istediğimizi açıklamanın kitabın faydasını arttıracağını tahmin ettiğimden bu önsözü yazmayı gerekli gördüm.
Öncelikle belirteyim ki, kitap 2010-2011 Eğitim-Öğretim yılında, İzmir'de İlköğretim 8.Sınıf öğrencisi olan Amine Şani'nin yaşadığı gerçek bir yaşam öyküsünden esinlenerek yazılmıştır. Ancak olaylar roman diline dökülmüş, dolayısıyla romanda yaşanan herşey birebir gerçeğinin aynısı değildir.
İkinci olarak, ben bu kitabı, şu an ülkemizde başta mustazaf-der olmak üzere bazı dernek ve STK'ların başlatmış olduğu tesettür seferberliğine bir katkı sağlamak, halkımızı bu konuda bilgilendirmek ve herkesin bu tesettür seferberliğinde bir rol alması amacı ile yazdım. Bu amaçla kitabımızda mevcut olan her bir karakter, o konumda olan fertlerimize, Müslümanlara, bir model olarak, örnek şahsiyet olarak düşünülmüştür. Örneğin;
Müslüman kızlarımızın her ne pahasına olursa olsun, okullarına ve her yere tam bir ttesettürle gitmeleri gerekir. Bu ilk başta kızlarımız için zor ve zahmetli bir iş gibi görünmektedir. Ancak bir defa başlanıldı mı, bu işten duyulan manevi lezzet ve iman coşkusu, bu uğurda çekilen bütün zahmet ve zorlukları tatlı bir hatıra haline getirmektedir. Ayrıca bu islami direniş ve mücadele, müslüman kızlarımızı olgunlaştırmakta, manevi açıdan kemale erdirmektedir.
İşte bu romanımızda Amine karakteri ile genç kızlarımızın önüne, böyle bir model/örnek şahsiyet sunuyoruz. Onlara diyoruz ki, sen de bir Amine'sin, AMİNE SENSİN. Senin ondan hiçbir farkın yoktur. Bu romanı okurken kendini Amine'nin yerine koy. Hatta romanı okurken Amine'nin ismi geçen her yeri, Amine olarak değil kendi adınla oku.
Okul çağında olup okula tesettürü ile gitmek isteyen herhangi bir genç kızı olan anne ve babalar, bu çocuklarına her türlü maddi ve manevi desteği bir ibadet aşkıyla sağlamalıdırlar. Bazen anne ve babaların bu uğurda bazı fedakarlıklarda bulunmaları gerekebilir. Bu durum onların ticaretlerinde ve işlerinde onları bazı maddi kayıplara sürükleyebilir.ancak bütün bunlara rağmen, bu anne ve babalar evlatlarını yalnız bırakmamalıdırlar. Özellikle okul idaresine, daima çocuklarının yanlarında olduklarını hissettirmelidirler.
İşte bu romanımızda HACI BEY VE FATMA HANIM karakterleri ile ebeveynlerimizin önüne, böyle bir model/örnek şahsiyet sunuyoruz. Onlara diyoruz ki aslında siz de bir Hacı bey veya Fatma hanımsınız. Bu romanı okurken kendinizi bu karakterlerin yerine koyun. Hatta romanı okurken Hacı bey-Fatma hanım ismi geçen her yeri, kendi adınızla okuyun.
Kendileri tesettürlü olmasalar bile ya da kendileri erkek olup hiç böyle sorunları olmasa dahi mahallelerinde, iş yerlerinde, pazarda, okullarında, veya sınıflarında, tesettür mücadelesi veren bir arkadaşlar/tanıdıkları olan herkesin muhakkak bu arkadaşlarını yalnız bırakmamaları, yapabildikleri her şeyle arkadaşlarına destek olmaları ve onlara sahip çıkmaları gerekir. Esasında bu mücadele de ancak bu şekilde kazanılır. Bu aynı zaman da dini bir görevimizdir
İşte bu romanımızda BÜŞRA VE ALİ karakterleri ile böyle bir duruma tanık olanların önüne bu şekil bir model/örnek şahsiyet sunuyoruz. Onlara diyoruz ki, aslında siz de bir Alisiniz-Büşrasınız, onlardan hiçbir farkınız yoktur. Bu romanı okurken kendinizi Büşranın-Alinin yerine koyun. Hatta romanı okurken Büşra-Ali ismi geçen her yeri kendi adınızla okuyun.
İslami tesettür mücadelesi veren kızlarımıza, başta fert fert bütün halkımız olmak üzere, özellikle dernek ve STK'ların sahip çıkması, onları yalnız bırakmaması, bu kızlarımıza her türlü maddi-manevi ve hukuki desteği vermeleri gerekmektedir. Hiçbir şey yapamıyorlarsa bile bu kızlarımızı ve ailelerini arayıp yanlarında olduklarını hissettirmeleri gerekir. Yapabiliyorlarsa özellikle bu durumdaki kızlarımıza avukat desteği saplayıp haklarını aramalarına yardımcı olmaları gerekir.
İşte bu romanımızda Mustazaf-Der İzmir şube başkanı cemil seçkin karakteri ile dernek yöneticilerimizin önüne, böyle bir model/örnek şahsiyet sunuyoruz. Onlara diyoruz ki, aslında siz de bir Mustazaf-Der başkanısınız, ondan hiçbir farkınız yok. Bu romanı okurken kendinizi Mustazaf-Der şube başkanı Cemil Beyin yerine koyun. Hatta romanı okurken Mustazaf-Der şube başkanının ismi geçen her yeri kendi adınızla okuyun.
Tesettürmücadelesi veren kızlarınıza herkesten önce ve daha çok, İslam Alimlerinin, İmamların, Bayan Hocaların sahip çıkması ve desteklemesi gerekir. Bu alimlerimiz halkı bu konuda bilinçlendirmeli gerekirse İslami şuur ve bilinci halka kazandırmalıdırlar. Halkı, bu tür mücadeleler sergileyen kızlarımıza destek olmaya çağırmalı, bu konuda topluma öncülük yapmalı, herkesten önce bu kızlarımıza kendilerinin destek vermeleri gerekmektedir. Özellikle tesettür hakkında yapılan basın açıklamalarına katılmaları ve bu konudaki desteklerini açıkça ilan etmeleri, saflarını açıkça belli etmeleri gerekir.
İşte bu romanımızdaki AYŞE HOCA karaktei ile tebliğci bayanların, alimler,n önüne, böyle bir mode/örnek şahsiyet sunuyoruz. Onlara diyoruz ki aslında sen de bir Ayşe hocasın, ondan hiçbir farkın yok. Bu romanı okurken kendini Ayşe Hocanın yerine koy. Hatta romanı okurken Ayşe Hoca ismi geçen her yeri, Ayşe Hoca olarak değil kendi adınla oku.
Hiç şüphesiz önceki hayatlarının islamla ve başörtüsüyle tanışıp lezzetini tattıktan sonra, hayatlarında mevki, makam, okul, iş gibi çeşitli sebepler ya da anne, baba , koca, patron gibi kişilerin baskılarına dayanamayıp tesettüründen taviz vermek zorunda kalan ve bunun acısını her zaman yüreğinde taşıyan bayanların sayısı da azımsanmayacak kadar çoktur.
İşte bu romanımızda TUBA ÖĞRETMEN karakteri ile bu durumda olan hanımları, bir dönem tatmış oldukları Allah'a itaat etmenin tadını yeniden tatmaya davet ediyoruz. Onlara Tuba öğrretmenle böyle bir model/örnek şahsiyet sunnuyoruz. Onlara diyoruz ki aslında siz de bir Tuba öğretmensiniz. Bu romanı okurken kendinizi bu karakterin yerine koyun. Hatta romanı okurken Tuba öğretmen ismi geçen her yeri, kendi adınızla okuyun.
NEDEN BU AD?
Romana bu adı vermemem konusunda epey düşündüm. Sonunda bu adın bazı faydalara vesile olabileceğine inanarak bu adı uygun buldum.
"AMİNE SENSİN" adındaki "sensin" kelimesiyle romanı okuyan bütün ilköğretim öğrencisi kızlarımıza hitap ediyoruz. Diyoruz ki sen de bir Amine'sin. Amine gibi belki çok daha iyi bir mücadele sen de sergileyebilirsin. Öyleyse kendini basit ve sıradan görme, sen büyük destanlar yazabilecek güce ve enerjiye sahipsin. Hiçbir engel tanıma, kendine güven, Allah'a dayan ve Allah'ın tesettür emrinin bir temsilcisi de okulun da sen ol. Eminim ki başaracaksın. ALLAH yardımcın olsun.
Allah'u Teala bu kitabı yukarıda amaçladığımız faydaları verecek şekilde bereketli kılsın. Allah okullarında ve her yerde İslami tesettür mücadelesi veren bütün müminelere güç ve kuvvet versin, sabır ve direnişazmi versin, onları ahirette en hayırlı nimetlerle mükafatlandırsın, onları Peygamber Efendimize komşu kılsın. Amin
TEMMUZ 2011
GAZİANTEP
MUHAMMED MÜFİT YARAY
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Amine Sensin
Non-FictionBu kitap zaten basılmış olup sadece sanal aleme taşınmıştır. Yazarı "MUHAMMED MÜFİT YARAY"dır yayın evi "DUA YAYINCILIK"tır. Kitap birebir aktarılacaktır ve sadece okunma amaçlı yayınlanacaktır.