Oyun Lisesi!: Aşk tesadufleri Sever

11-"kaç burak kaç"

Meraba yine ben geldim nasılsınız ben yine her zamanki gibi muhteşemim sizde iyi olun be hayata zıt gitmeliyiz dimi ama :)

Senem'den

Olaylardan sonra Eve gelmiştik öyle yorgundum ki iyi bir uyku çektim sonuçta aksiyon aksiyon nereye kadar batman bile bu kadar aksiyon yaşamamıştır bak yine batman geldi aklıma yaa yavrum benim ya mübarek daş gibi evlat

Bu Düşüncelerimi yatakta bırakıp gardırobuma koştum Altıma bir şort ve göbek açık bir tişört giydim böyle iyiydi valla kat kat giyinip çayır cayır yanamazdım dimi ama

Yine zor bir üst giyinme macerasından sonra aşağı kata inmeye başladım inerken bir ses duydum "bırakın kahvaltıları düğüne gidiyorum"dedi aşağıya adım attıkça burağın dedesi olduğunu gördüm düğün derken bu saatte sabah 12 de

"Bu saatte düğün olurmu"dedim bana döndü "olur olur hazırlıklara yardım edersiniz " diyerek odasına gitti bu adam benden havaliydi ya

"Güzellik hadi hazirlan"diyerek yanagimi sıktı burak "Güzellik?"
Dedim manyak gülümseyerek yukarı çıktı ayağımdaki pabucumu çıkarıp kafasına attım "ağğh"dedi noldu bebişim havanı söndürürler böyle

Camdan gelen seslerle döndüm bir kaç adam bana gel işareti  yapıyordu annemin lafı geldi aklıma 'yabancılar seni çağırırsa ve şeker verirse alma' hmmm ama bunlar yabancı değildir sonuçta kim napicakti beni yavaşça gittim ve cami açtım kibarca "buyrun"dedim lafin bitmesiyle ağzımı kapatıp kolumdan tutuyorlardi agzimi kapatan elini ısırdım çığlık atarak "İMDAT"dedim hala çığlık atarken etrafta bakıyordum önüne geldiğimiz bir siyah arabaya koydular beni ben oyuncakmiyim be

Etraf deri kotuklarlayken şıktı kapı açıktı ve orda nerdeyse ağlayacak olan bir burak vardı o aglamamaliydi hayır "sakın burak sakın"diyerek arabadan çıkmaya çalıştım tutamamislardi ellerinden kurtulmuştum burağa doğru koştum  ayağım çimenlerin arasındaki taşa takıldı ve yere düştüm sadece başımda bir acı vardı ve gerisi  karanlık olmuştu

"Lan oğlum şimdi ben size napiyım lan napiyım he napiyım çocuklar sapa sağlam gelsin dedim lan itler bu ne hal birinin gözü kan çanağı diyerinin başı söyleyemeyeceğim kadar berbat bekleyin lan bekleyin kız bir uyansin işimi halledeyim ben size ne haltlar edicem bi daha böyle yapabilecekmisiniz"dedi kalın bir ses  başımı hafifçe kaldırdığımda yanımda elleriyle yüzünü kApatmış bir burak gördüm "Burak noldu"dediğimde yüzünü açıp bana sıkıca sarıldı sırtım ovvv o nasıl bir sarılma

Araya girdi yine o kalın ses"Çocuklar yeter bu kadar"dedi burak sarılmayı  bıraktı  aniden herşeyi hatirladim  bize nolmuştu "siz kimsiniz bu ne oyuncakmiyiz biz biri bişey söylesin yoksa"dedim yoksa ne yoksa evet batman girerdi araya beni çok iyi tanıyorsunuz ya

"Sakin sizden yardım istemek için sizi çağırdım sizinle bir derdim yok "dedi
"Konu?"
"Bakın benim kiz kardeşim...."
"tabikide evet dimi burak"
"Hayır"
"Sana sorana kabahat kes sesini kabul ediyoruz"

Akşam düğünden

Yavaşça odaya girdim gelinlikle ağlıyordu bunu kim yapilirdiki "baba ister döv ister öldür ama nolur yapma babam yapma ben senin küçük kızınım"dedi hıçkırıklarının arasından "baban deil ben senem üstün burda"dediğimde kafasını kaldırdı hafiften bana baktı "sen kimsin ne işin var burda"dedi küçükten bir sırıtmayla "seni kurtarmaya gelen bir meleğim ben"dedim

"Sen şunları giy hadi son dakikalar "dedim kaçıracaktık "sen şu gelinligini giy"dedi sinirimi bozuyodu kolundan tuttum vegiyinme odasına attım ne konuştu be çenesi  "kapanmiyo ışte saçım"diyerek bağırdım o anda camdan çıkan  buragin yüzünü gördüğümde bir anda korksamda bozuntuya vermedim yaklaştı yaklaştı ve fermuarı yukarı çekti nefessiz kalmam normalmiydi acaba

"Hazirsin"dedi şapkasını kafasına taktı kapıya doğru ilerledi tam çıkacakken geriye dönüp el salladı bu neydi şimdi büyük bir kahkaha patlattım bu çocuk komediydi "ben hazırım ne bekliyorsun geliyorlar tacı tak önüne çek perdeyi yüzünü görmesin kimse"dedi elimi sallayarak dışarıyı attım topukluyla zor yürüyordu bende böyleydim bir aralar annem zorla öğretmişti topuklularla yürümeyi

Aklima gelenlerle Gülerken tacı taktım "vay anasını seyirciler vay " dedim saçımı savurarak havali bir ben

kapı çaldığında mutluymuş gibi amcanın koluna girdim "seni seviyorum kızım " dedi ne seviyodu dimi kızını ama çok gülünçtü

Yavaş adimlarla salona yaklaştığımızda alkış sesleri yükseldi o göbekli ayı kolunu açmış beni bekliyodu koluna hafifçe girdim salonda yürürken burak sırıtıyodu psikopat bu çocuk

Burağın yanındada Herkezin ben sandığı erva oturuyordu ismini içrde öğrenmiştim

Belime dolanan ellerle sinirle soludum ah batman ah alıyorlar yarini sen hala amerikada oturup göbeğini kaşı neyse sakiniz bebeğim

Masaya geldiğimizde Sandeleyemi çekti bende gelinligimi toplayarak oturdum yanıma geçti o anda birden elimi tutuyordu oha oğlum utanmiyomusunuz

"Sayın Mahmut oğlu Ahmet sayın Çerkez kızı erva ile evlenmeyi kabul ediyomusun"
"EVETT!"

"Sayın Çerkez kızı erva sayın Mahmut oğlu Ahmet le evlenmeyi kabul ediyomusun"

Yerinden zıplayarak"HAYIRR"dedi erva zıpladi tam o anda basılan siren ve gaz sesiyle Mervan abi girdi içeri belindeki silahı tutarak yukarı sıktı herkes çığlık atarken ben gülüyordum oğlum ben csgo oynuyorum  bundanmi korkucam

Aklımdakileri kafamdan attım ve ayağa kalktım tam  ervalarin yanına  gidecektim ki kolum çevrildi ve yanağımda koca bir sızı hissettim

"Seni öldürürüm"dedi ve tekrar bir sızı daha sonra elimi çektim Mehmet amca ve  herkez gelmeye çalışırken tutuyorlardi Mervan abi ervayi arabaya yerleştirdi tekrar bir adım attim ki yine elimden tuttu ama bu sefer vuramamişti dönüp baktığımda buragin kafa attığını gördüm of be aferin burak

"Gidiyoruz"diye kolumdan tuttu ve beni arabaya götürdü bindiğimde sinem teyze bana seslendi

"Senem kaçın"dedi buraga baktığımda gördüğüm şeye şaşırmıştım burak adama bir yumruk daha attığımda burağı tutacaklardi ama o farkında deildi sorunda şuydu birinin elinde bıçak vardı

                 "KAÇ BURAK KAÇ"

Nasıldı?

Buraya kadar okuduğunuz için teşekkürler :)