Küçük gözleri her sabah olduğu gibi güne başlarken yine kızarıktı. Parmaklarının arasında tuttuğu sigara, elinin bir parçasıymış gibi duruyordu. Kirli sakallı, öfkeli ve somurtkan yüzünü büsbütün çirkinleştiriyordu. Üzerinde yeni alındığı belli olan bir takım elbise vardı. Sigarasından derin bir nefes alıp dumanı salıverirken değişen sesiyle konuya girdi:
-Müdürüm, bu işten bir şey çıkacağına inanmıyorum. Cemal hiçbir zaman Abdülaziz'in bildiği bir yere uğramaz. Abdilaziz'in, bildiği her şeyi itiraf ettiğini pekala biliyordur.
Şaban bu sözleri söylerken sesinde belirgin bir alay havası vardı. Cümlesini bitirirken yan tarafında duran Abdülaziz'e kaçamak ve hain bir bakış fırlattı. Ikisinin arasında, polislerin dikkatinden kaçmayan bir rekabet vardı. Şaban her fırsatta Abdülaziz'I küçük düşürüyor, onunla açıkça dalga geçiyor, önerdiği her planda bir kusur buluyordu.
Hizbullah'a yapılan sayısız operasyonda yakalanan binlerce insan arasında polis, ancak bir elin parmakları kadar itirafçı çıkarabilmişti. Bu itirafçılardan en önemlileride odada bulunan Şaban ve Abdülaziz'di.
Abdülaziz veya polislerin ona hitap ettikleri şekliyle Aziz bir köpek gibi iz sürüyor, koku alıyor ve eski arkadaşlarını bir bir yakalatıyordu. Basında Aziz'in postaneden polisi aradığı ve itirafçı olmak istediği şekliyle yer alan hikaye büsbütün uydurmaydı. Işin doğrusu, Aziz Avrupa'ya gitmek için ailesi ve çevresi aracılığı ile sahte pasaport işi yapan ve aynı zamanda polise de çalışan bir çete ile anlaşmış, tam çıkış yapacakken havaalanında yakalanmıştı. Ilkin itirafçı olmamış, cezaevinde bir ay kaldıktan sonra emniyet birimlerine itirafçı olmak istediğini iletmiş, emniyet birimleri de altın tepside gelen bu fırsatı tepmemişti. Sonuçta itirafçı olan Aziz, canla başla polise çalışmaya başlamıştı. Polis onun itirafçılığı ve olağanüstü gayretleri sayesinde pek çok can yakmış, sayısız masum insanı cezaevine atmıştı. Özellikle Emniyet Müdürü, Aziz'e çok güveniyor ve hatta seviyordu. Buna Aziz'in yılışıklığı da eklenince, diğer polislerin nefreti kaçınılmaz oluyordu.
Aziz'den önce Kemal Beyaztaş adında bir itirafçı vardı polisin elinde Uzakdoğululara benzediği ve birkaç tekme atma tekniğini bildiği için ona 'Japon Kemal' de deniliyordu. Kemal uçuk sarı benzi, mimiksiz yüzü, muhakemeden yoksun zekası ile tıpkı bir robotu andırıyordu. Fakat o, Aziz gibi kendi isteğiyle değil, işkence korkusuyla itirafçılığı kabul etmişti. Zora ve korkuya dayalı bu itirafçılığı nedeniyle, polis ona pek fazla güvenmezdi. Hatta Kemal'in zaman zaman Cemaat'e bilgi sızdırdığından da şüpheleniyorlardı. Zaten Aziz'iz itirafçılığından sonra Kemal'e pek ihtiyaç da kalmamıştı.
Öte yandan Aziz, Şaban'a göre çok daha önemli ve güncel bilgilere sahipti. Aziz, Şaban'dan daha çok polisin işine yaradığı için, Şaban ondan nefret ediyordu. Esasen ikisi birbirilerinin kuması gibiydiler. Tek farkla ki, bunların bir değil, çok kocaları vardı memnun edilmesi gereken Aziz, vasat bir zekaya sahip olmayan kalas gibi biriydi. Oysa Şaban'ın şeytani bir zekası vardı ve bu, onu yer yer Aziz'den önemli kılıyordu. Diğer itirafçılarda bu rekabette Şaban'ın safında yer alıyorlardı. Birinin ak dediğine diğeri kara diyor, hiçbir konuda hemfikir olmuyorlardı. Şaban hava atmayı çok seven, her ortamda kendisinden bir şekilde söz edilmesinden hoşlanan, doymak bilmez bir nefse sahipti. Sırf Aziz ekranlara çıkıp televizyon programlarında boy gösterdiği için Şaban, televizyona çıkmayı reddediyordu. Oysa Aziz olmasa, bu program senin, o kanal benim der, her tarafta arz-I endam ederdi.
Aziz iu anda gündemlerinde olan operasyona bel bağlamıştı. Şaban'ın itirazlarının sadece onun polisin nezdinde konumunu zayıflatmaya yönelik olduğunu biliyordu. "Aziz'in bildiği bir yere uğramaz!" demek, Aziz'in söyleyecek bi şeyi kalmadı, artık işe yaramaz bir itirafçı oldu' anlamını barındırdığı için bu sözlerin altında kalamazdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cemal'im
General FictionBu hikaye birebir alıntıdır. Kitabın adı cemal'im yazarı İSKENDER TUTAR Yayın evi DUA YAYINCILIK'tır. Kitap basılmış olup Türkiye'nin dört bir yanında vardır. Okunma amacı ile yayınlanacaktır.