Le Mien // VMin // Three shot (M)

CH I

Lütfen bolca oy verin~

Iyi okumalar.

Telefon cebinde titreştiğinde silmekte olduğu masaya elindeki bezi bırakıp etrafına hızlı bir göz attı Taehyung. Çalışırken telefonla yakalanmak istemezdi, ama her an mesaj atan Jimin'e hayır da diyemiyordu.

Liseden beri arkadaş olarak devam etmişlerdi, ama son zamanlarda onun yanında eskisi gibi rahat davranamadığını fark ediyordu. Onu gördüğünde kızarıyor, her çalan telefonla heyecanlanarak Jimin olduğunu düşünmeye başlıyordu. Onu düşünmekten vazgeçemiyordu.

Etraf yeterince tenha ve çalışanlar da mutfak bölümünde olduğu için hızla telefonunu çıkarıp gelen mesaja baktı. Jimin'den olduğunu görünce heyecan yapmıştı. Aceleyle mesaja girdi.

"Gece yanıma uğramaya ne dersin?"

Yüzünde aptal bir sırıtış oluşurken ekrana bakmaya devam etti. Uzun süre olmuştu ve ikisi de kendi çapında bir işte çalıştığı için görüşememişlerdi.

Jimin'in ona attığı mesajı bir randevu olarak algılamayı tercih ederek telefonu cebine soktu. Derin bir nefes alıp etrafına bakındı. Patronunun mutfaktan onu izlediğini gördüğünde yutkundu. Kollarını önünde birleştirmişti ve ayaklarıyla yerde ritim tutuyordu.

'Sanırım fazladan mesai yapmalıyım...' diye düşündü Taehyung. Son zamanlarda telefonla birçok kez yakalanmıştı ve bir şekilde patronunun gönlünü almayı başarıyordu.

Gözlerini tekrar yere indirip bezi eline aldı ve masayı silmeye devam etti. İşini ne kadar erken bitirirse, Jimin'i o kadar çok görebilirdi...

***

Üstüne aldığı ceketi yarım yamalak giymeye çalışırken bir yandan da evin kapısını kapatıyordu.

Patronu işten sonra çıkmasına izin vermeden tüm kafeyi tekrar sildirmişti ve Jimin'in çıkış saatine yetişebilmek için üstünkörü bir hazırlık yapıp evden aceleyle çıkmıştı.

Neyse ki evi ile bar arası fazla bir mesafe yoktu, on dakikalık bir koşmayla oraya varabilirdi.

Yağmur tek tük atıştırmaya başlayınca ağzının içinden küçük bir küfür savurdu.

"Siktir! Bir bu eksikti."

Telefonu cebine iyice saklayıp koşmaya başladı. En kısa sürede bir araba almaya karar verdi.

Ailesi şehir dışında yaşarken o üniversite için onlardan ayrılmıştı. Kendi masraflarını kendi alın teriyle karşılamaya çalıştığı için bir araba alacak parayı henüz bulamamıştı.

Yorucu bir koşunun ardından sonunda barın led lambalarıyla ışıklandırılmış tabelası gözüne ilişti. Islanmadan ulaşmış olmanın verdiği sevinçle kapıdan içeriye girdi. Korumalarla daha önceden de tanışık oldukları için bir şey dememişlerdi.

İçeri girince mavi loş ışık yüzünden bir süre gözlerinin karanlığa alışmasını bekledi. Gürültülü müzik sesi ortamı sarmıştı. Sahnede kendi çapında dans edenler, koltuklarda oturup sohbet ederken içkilerini yudumlayanlar ya da bar tezgâhında efkarlanan insanlar oldukça normal görünüyordu.

Bu bar her tarafta seks kalıntılarının olduğu veya isteyenin istediğine tecavüz ettiği barlardan olmadığı için Jimin'in burada barmen olarak çalışmasına engel olmamıştı. Hoş, kulak asacağını da düşünmüyordu.

Bar tezgâhına yaklaşıp tabureye oturdu. Üzerinde lacivert, dar ve yarım kollu bir tişört; siyah, bedenini tam sarmayan bir kot pantolonla duran Jimin arkası tezgâha dönük, istenilen kokteyl vb. şeyleri hazırlamakla meşguldü. Taehyung'tan umudunu kesmiş olmalıydı. Çünkü çoktan çıkış saatine yaklaşmışlardı.