Gece yarısı penceremden gelen tıkırtı sesleri ile uyandım kalkıp o tarafa baktığımda penceremin açık olduğunu fark ettim...oysaki yatmadan önce kapattığımı çok iyi hatırlıyorum... kafamdaki saçma düşünceleri bir kenara bırakıp tekrardan uyumak istiyordum ancak aniden penceremde bir süliyet gördüğüm anda bütün uykum toz olup gitmişti yatağımdan fırlayıp hemen ışıkları açtım ancak az önce gördüğüm şey kaybolmuştu saniyelik görmüş olsam da görünümünün bir insan olduğuna eminim...ancak karanlıktan dolayı tamamen siyah duruyordu...halüsinasyon olduğunu düşünerek pencereyi kapattım ve telefonu kurcalayıp uykumun gelmesi için kendimi zorladım çünkü yarın sabah erkenden kütüphaneye gidecektim sabah saatlerinde pek fazla insan olmuyordu...
Sabah uyandım uyanmasına ama üzerimde bir bitkinlik vardı...zar zor yataktan kalktım ve soğuk bir duş aldıktan sonra giyinip saçlarımı da hallettikten sonra kütüphane ye doğru yol aldım tahmin ettiğim gibi saat 7 de pekte kişi yoktu...birkaç çocuk ve 2-3 kız dışında... ancak yinede aradığım huzuru bulmuştum...herman hesse in demian kitabını alıp okumaya başladım zaman su gibi akıp geçiyordu ve kütüphaneye insanlar dolmaya başlıyordu...bir süre sonra genç bir adam izin istedi ve karşıma oturdu... O da bir edebiyat kitabı okuyordu..."Demian mı okuyorsun ?"
Duyduğum sessiz ve etkileyici sesin sahibine doğru kafamı kaldırdım ve yutkunduktan sonra konuşmaya başladım
"Evet...bu kitaba bayılıyorum"
Çocuk gülümsedi...insanın içini ısıtırmışçasına...
"Bende bir iki hafta önce okumuştum gerçekten harika"
"Elbette zaten Nobel ödülü kazanmış bir kitap"
"Evet...Ee şey ben Jimin, Park jimin"
"Bende jae hyun memnun oldum"
"Bende"
İkimizde gülümsedik ve okuduğumuz kitaplara geri döndük...
Yaklaşık 1-2 saat sonra kütüphaneden ayrıldım jimin benden 1 saat önceden çıkmıştı bende direkt Starbucks a gittim ordada bir süre takıldıktan sonra sıkıldım ve eve gitmeye karar verdim...evin kapısına yaklaştığımda bir şeyin hızla kapının önünden geçtiğini gördüm...endişlendim ve adımlarımı hızlandırdım... hızlıca eve girip hemen üstümü değiştirdim ve kendimi yatağıma attım...biraz kestirdikten sonra acıktım ve aşağı kata inip ne yemek yapabilirim diye mutfağı süzdüm...ancak yemeklik hiçbirşey yoktu bende ponçik pijamalarım ile markete gitmeye karar verdim...evime en yakın markete ara sokaklardan geçerek varılıyordu ve ben her geçişimde korkudan tirtir titriyorum...ancak bu sefer cesaretimi toplayıp hızlıca markete ulaştım... kolaylık olsun diye ramen ve hazır kimbap aldıktan sonra evin yolunu tuttum...eve yaklaştığımda yan sokaktan bir kızın çığlık sesini duydum "YARDIM EDİN" diye bağırıyordu bir süre sonra sesi kesildi merak edip o yola ucundan baktım (ben gerizekalıyım çünkü bfhd) bu birkaç sokak ötede oturan Haneul teyzenin kızı Iseul'du...ama...ama o yerde kıpırdamadan yatıyordu kaçmak için tam döndüm ki bir bedene çarptım yaklaşık 1.85 boylarında bir adamdı biraz geriye gittim adam ise pis pis gülüyordu
"Ana yemekten sonra tatlı olarak iyi gidebilirsin"
Neydi bu şimdi ?
"S-sende kimsin ne istiyorsun ? ONA NE YAPTIN ?!?"
"Aynısını sana yapacağım için bunu kendin deneyimleyeceksin"
Konuşmama izin vermeden bir anda üstüme atladı...bu sokakta kimse oturmuyordu çünkü çıkmaz sokaktı bende gerizekalı gibi oraya gittim birde korku filmındeki kızlara küfür ederdim... ağzını kocaman açtı ve boynuma hızlıca yöneldi... gözlerimi sıkıca kapattım ve son ses çığlık attım ancak hiçbir acı hissetmemiştim ve üstümdeki ağırlık yok olmuştu gözlerimi yavaşça açtığımda o adamın kafası kopuk bir şekilde yerde yattığını gördüm tam o sırada bir çift ayak fark ettim ve yerden hızlıca kalkıp beni kurtaran kişiye doğru baktım...kapşonu yüzünü kapatıyordu ve elleri cebinde hiçbirşey olmamış gibi bana dönük duruyordu
"Neydi bu şimdi ! BU DA NE ?!?"
Bana doğru bir adım atıp kulağıma doğru eğildi
"Bundan kimseye bahsetme...ve gece vakti sakın dışarı çıkma aksi takdirde yine seni kurtaracak birisi olmaz"
" O bana ne yap-"
Sözümü kesen onun arkasını dönüp hızla gidişiydi....sesi bir yerden tanıdık geldi ancak zaman kaybetmeden eve doğru depar attım eve hızlıca girip kapıyı kilitledim ve bütün pencereleri kapatıp kilitledim o neydi öyle ? O sırada gördüğüm tek şey parıldayan gözleri ve sivri dişleriydi...hissettiğim tek şey ise çok soğuk bir tene sahip olduğuydu... şuan hiç iştahım yoktu ancak sabahtan beri yemek yemediğim için sadece kimbap tan birkaç parça alıp televizyonun karşısına geçtim kanalları gezinirken bir haber kanalı gözüme çarptı 3-4 gün önce bir 2 adam ölü bulunmuş ve ne kadar kan kaybetselerde hiçbir bölgede kan izleri bulunamamış olay araştırılıyormuş...vampirdir desem bu devirde vampir mi kalmış yani ? Çok garip bu tür efsanelere inanmam açıkçası bana komik geliyor... bugünki Jimin denilen çocuk neydi öyle ya...... kendi kendime olan düşüncelerimden kurtulup bir an önce uyumak istedim...odama gidip canım yatağım ile buluştum....
İlk bölüm arkadaşlar ancak hiç icime sinmedii ... Diğer bölümleri bomba gibi yapayrum ama ❤❤❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fresh Blood // P JM
Fanfictionkim bilebilir di ki ? sevdiğim çocuk için bu kadar acı çekebileceğimi...özellikle de o çocuk bir Vampir ise !