ʶ̷ RM

×

Genç kız aynada kendine son kez bakarak çantasını elini aldı ve evden çıktı. Caddeye doğru çıkarak boş bir taksi geçmeseni bekledi. Beş dakika beklemeden sonra boş bir taksi bulmuş ve binmişti.

Maxy restoranta geldiğinde parayı ödeyip taksiden indi. Karşısında duran gösterişli mekana bakarken iç geçirdi. Şu an Namjoona ihanet ediyormuş gibi geliyordu. Aniden Namjoon'un yaptığı aklına gelince kafasını iki yana sallayıp bütün düşüncelerini kafasından atmaya çalıştı. Ondan ayrılmıştı ve bu ihanet falan olmazdı.

Büyük kapıdan içeriye girip telefonunu çıkardı. Taehyung'un ona yolladığı resme bakıp etrafta göz gezdirdi. Bir kaç saniye sonra cam köşesinde oturmuş genci görünce gülümseyip oraya doğru yürümeye başladı.

Masaya gelince yavaşça sandalyeyi asılıp oturdu ve çantasını masaya koydu. Onu gören genç gülümseyerek ona bakıyordu. Ve bir an Naya onun resimden daha yakışıklı olduğunu düşündü. Gülümseyerek ona karşılık verdi.

"Eee Taehyung nasılsın?"

"İyiyim Naya sen?"

"İyi diyelim iyi olsun işte."

"Kötü bir şey mi oldu?"

"Boşver kişisel şeyler işte. Ne Yiyoruz?"

"Hmm.. Sen ne istersen."

Genç kız elindeki menüye göz gezdirirken Taehyung, ona bakıyordu. Ona göre karşısındaki kız çok güzeldi. Yüzü, bedeni, ses tonu, gözleri...

"Pekala istersen sebzeli bonfile yiyelim yanında ise kırmızı şarap. Hm?"

"Olur sen nasıl istersen."

Siparişler gelince yemeye ve aynı zamanda sohbet etmeye başladılar. Birbirlerini tanıdıkça ikiside ne kadar iyi insan olduğunu anlıyordu. Naya Taehyung'a Namjoonla sevgili olduğunu anlatmıştı ayrıca Taehyung da bunu hoşgörü ile karşılamıştı. Geçen saatler sonrası yemekler bitmiş fakat sohbet bitmemişti. Genç kız ellerini yıkamak için masadan ayrıldığında geri dönerken bir şey fark etti.

Onların masasının çaprazındaki masada yüzünü menü ile kapatmış Namjoon onları izliyordu. Bu haline gülüp masaya geri oturdu. Taehyung'a anlatıp bir oyun yapmaya karar verdi. İlk önce ellerini birleştirdiler ve kadehlerini tokuşturarak romantik bir hava kattılar ortama. Genç kız biliyordu ki Namjoon orada sinirden delirmişti.

Geçen her dakika daha da artan samimiyet Namjoon'a sinir olarak geri dönmüştü. Onların yakınlaşmasına deli oluyordu. Yaptığı hatanın farkındaydı fakat Naya'nın böyle bir şey yapacağını hiç düşünmemişti. Genç kızın intikam aldığının farkındaydı ama yinede buna sinir oluyordu. Buradan çıktıktan sonra Taehyung'u bir güzel benzetecekti. Kafasına koymuştu.

Taehyung ve Naya restorandan çıkıp biraz ilerideki sahile gidip taşların üstüne oturdular. Namjoon tabiki hala onları takip ediyordu. Bu kaçınılmaz bir şeydi.

İkili Namjoon'un bu haline kıs kıs gülerken, Namjoon sinirden deliye dönmüştü. Bu oyunu bir üst seviyeye atlatarak öpüşmek için birbirine yaklaştılar. Tabiki öpüşmeyeceklerdi tek istedikleri Namjoon'un ortaya çıkmasıydı.

Tam dudakları değecekken Namjoon ortaya çıktı ve ikili amacına ulaştı.

"Yah! Siz ikiniz ne yapıryorsunuz?"

"Hyung?"

"Namjoon burada ne işin var?"

"Ben.. Ben buradan geçiyordum ki sizi gördüm."

"Tabiki buradan geliçiyordun hyung."

"Sen sus velet seninle sonra görüşeceğiz. Naya! Sen. Ne. Yapıyorsun??!! "

"Erkek arkadaşımla öpüşüyorum."

"Delirtme beni kadın!"

Namjoon genç kızın elini tutarak onu yerden kaldırdı ve yanına çekti. Kolunu kızın beline sardı ve Taehyung'a döndü.

"Bana bak velet bir daha seni sevgilimin yanında görürsem gebertirim."

"Namjoon!!"

"Sus Naya. Anladın mı Taehyung?"

"Off peki peki. Neyse sonra görüşürüz Naya."

"Görüşürüz TaeTae~"

"Yaaaahh!"