Emel çocuğa yani Selime çok muhtaç bir halde tebessüm göstererek utanıyormuş. Selim kızın odasına gitmek istemese de uzaktan sabah kahvaltıya gelsin diye
" Emel hadi kalk demiş. Emel de tamam kalkıyorum sağol demiş.
Selime dönüp
Sen bana çok yardım ettin ne yapsam hakkını ödeyemem demiş.
Selim de kız hiç önemli değil takma kafana ben sana onun için yardım etmedim demiş. Ve sana insanlık için yardım ettim bir şey duymana gerek yok hiç kendini sıkıntıya sokmak demiş.
Emel o konuştukça ona bir şeyler hissettiğini farketmiş ve içinden o benim arkadaşım ona aşık olamam demiş. Sonra selim de içinden emel gibi hisler hissetmiş ama sonra o da emel gibi düşünmüş. Ama bir aşk uçurumuna sürüklendiklerini hiç bilmiyorlarmış ve o sürüklenme emelin hamile oluşuyla sürüp gitmiş. Bir gün yine aynı hisleri duymaya başlamış selim sonra onu düşünürken evi ısıtmak için odun kırmaya giderken eli yaralamış ve emel hemen Selim'in eline bakmak için koşmuş ve sinirle
"Niye böyle hızlı odun kırıyosun ki sanki ev kraliyet şatosu lütfen bir daha böyle olmasın emrediyorum demiş."
Selim de bir hırçınlık la seni seviyorum demiş ve emel bir tokat atarak oradan uzaklaşıp eve gitmiş. Çünkü emel bir hamile kadın ve daha boşanmamıştı. Ondan dolayı emel ona birşey hissetse de hissetmese de onu yapamazdı. Selim attığı tokattan dolayı çok pişman olsa da ne çare olanlar olmuştu ne yapsın. Emel bir gün yine otururken aklına eski kocası tarık gelmiş ve hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlamış. Emel bir sabah uyandığında selimi etrafta görememiş ve kuşku içine girmiş ve bir hırçınlık la her yerde onu aramaya koyulmuş. Ama sonra aklına bir akşam konuşurken
Ne zaman mutsuz olsa deniz kenarına gittiği aklïna gelmiş ve hemen yola koyulmuş. Ve oraya vardığında orada taşlarla emelin yani kendinin ismi yazılı olduğunu gördü ve pişmanlık duyarak hemen Selime doğru koşusturdu. Selim de emelin ona doğru koştuğunu görünce o da kalkıp emel diye bağırarak koştu ve işte o buluşma. Emel sarılmayı bırakıp hemen Selime döndü ve bu söyledi.
Ben de senden çok hoşlanıyorum seni seviyorum selim diye bağırmış. Ve selim den derhal özür dilemiş ve rüzgarın ol işte bu anda başlamış. Çılgın bir aşk .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RÜZGARIM OL
RomanceBu roman hem bir aşk hem de bir ders veriş hikayesidir.Hayatın her anı bizi nereye sürüklediğini bilmeden geçen bir masal gibidir.İşte bu masal da hayatı anlamaya yarar.Hikayem bir aşk ve bir gurur kitabı olmakla birlikte ders veren hayat tecrübesi...