Partiye hazırlanmaya başladım.Duşa girdim suyu sevdiğimden 1 saat kadar duşta oyalandım.Geriye kalan zamanda seçtiğim giysiyi giydim annem evde yok diye evde ayakkabıyla dolanıyodum.Makyajımı ise tamamiyle siyah yaptım (tabi ruj hariç) saçımı ise dağnık bi model yaptım.5 dakika sonra Matt beni almaya geldi.Dürüst olmak gerekirse çok sevimli gözüküyodu.
-Hazır mısın?
-Sence Matt?
-Tamam çok güzel olmuşsun.
-Sağol.
Kuzeninin partisine varabilmiştik.Etrafa göz gezdiriken Joseph'i gördüm.Onun burada ne işi vardı ki?Hem de Matt'in kuzeninin yanındaydı yanlarında Sue ve sevgilisi vardı.Sue herzaman ki gibi pembe ve beyaz tonları giymişti.
- Caroline seni sürüklememi mi istiyosun acaba?
-Ne var Matt?
-Kuzenimin yanına gidicez.
Onun gereksiz kuzeninin yanına vardığımda Sue fazla şaşırmış gibi bakmaya başladı.Joseph tatlı tatlı sırıtıyodu.Ve benim şok olduğum an:
-Abi bi dakika gelebilir misin?
Ne abi mi Sue'nin sevgilisi Joseph'in abisi mi yani?
-Tamam geliyorum.
Bir-iki dakika filan ortalarda gözükmediler.O esnada Matt'in kuzeninin bana baktığını gördüm.Biraz rahatsız olmuştum.
-Matt ben birazdan geliyorum.
-Nereye?
-Matt????
Bunu söylerken kuzenini gözlerimle işaret etmiştim.
-Hey kuzen sorun filan mı var?
-Yoo Matt neden olsun?
Matt konuşurken öldürücekmiş gibi bakıyordu.Onlar konuşmaya devam ederken Sue yanıma geldi.
-Selam The Eyes.
-Ne istiyorsun?
-Normalde Matt'le çıkacak biri değilsin.Hatta hiç değilsin.
-Ama gördüğün üzere çıkıyoruz.(Bunu söylerken ne kadar zorlandığımı kimse bilemez.)
-Öyle olsun The Eyes.
-Bana The Eyes demeyi ne zaman keseceksin?
-1dk düşünmem gerek.Malesef hiçbir zaman...Birilerinin gözleri yine değişiyor galba ben gideyim.
-Görüşürüz Sue görüşürüz...
Tam yürüyecektim ki arkadan bi ses duydum:
-Hey The Eyes.
-Bana Caroline dermisin acaba?
-Tamam Caroline.Sana bir şey söylemem gerek.
-Söyle?(Ne dicen olum sen, çıkma teklifi filansa biraz geç oldu canım.)
-Şey,bu gün çarpıştık ya.Onun için tekrar özür dilerim.
-Sorun değil zaten ben de dalgındım.(Bumudur yani olay Joseph?)
