3~His Last Words

6.1K 365 927
                                    

(Başlık: Onun Son Sözleri)

Deku'nun Anlatımından

Bana doğru gelen bıçağı görünce korkmuştum kaçmaya çalışıyordum ama bedenimi hareket ettiremiyordum. Kendimi sonuma hazırlayıp gözlerimi kapattım. Birinin önüme koşarken sandalyeme çarpması ile yere düştüm. Yerden kalkıp hemen önüme geçen kim olduğu ve durumunu görmek için oraya ilerledim. Gördüğüm şeye inanamamıştım, Todoroki yerde kanlar içinde uzanıyordu. Bıçak karnına saplanmıştı. Neden önüme atlamıştı ki? Gözlerinin kapanmaya ve yerdeki kanın artmaya başladığını fark ettim.

"Todo, s-sen benim kahramanımsın! Lü-lütfen ölme, şuan ölemezsin! Se-seni seviyorum!" (Izuku)

Gözleri kapanmıştı. Göz yaşlarımın akmasına izin verdim. Belkide ilk ve son kez [Geçen serefinde Todoroki öpmüştü] en büyük aşkımı öptüm. Onu kucağıma alıp evden çıktım ve doğruca bir hastaneye gittim. Giderken de Bakugou'nun karnına bir yumruk indirmeyi unutmadım. Bir yandan ağlıyor, bir yandansa o hayranı olduğum surata bakıyordum. Doktorlar onu ameliyata[yanlış yazmış olabilirim] aldı. İki saattie bekliyordum. İçeriden bir hemşire çıktı. Eldivenleri ... kan içindeydi. Hemen hemşirenin yanına gidip Todo'nun durumunu sordum. Aldığım tek yanıt ise

"Durumu hiç iyi değil, yaşayabilirse bu bir mucize olur!" (Hemşire)

Yaşayabilirse bir mucize olur

Yaşayabilirse bir mucize

"YAŞAYABİLİRSE!"

Ne demek yaşayabilirse?! O tabiki yaşıyacak! Daha başlamamız olan hikayemiz burda bitemez! Burda bitirmezsin değil mi Todo? Bitiremezsin değil mi?! Yaşaması lazım ...
O kadar kurduğum rüya, hepsi sırayla gerçek oluyordu. Rüyalar gerçekleştirmek için vardı değil mi? Önce özgünlük kazandım, sonra ise U.A.'ya kabul edildim. Sıradaki hayalim olan şey Todo ile mutlu olmak gerçekleşmiyecek miydi? Düşüncelerimi ameliyat kapısının açılması ve içinden bir sedye ile birkaç tane doktor çıkması böldü. Sedyeye uzaktan dikkatlice baktım evet oydu. Karnından sızan kan bütün kıyafetlerinide kan yapmıştı. Gözleri açıktı. Yanına gitmek istedim ama yapamadım, benim yüzümden o haldeydi. Sedyenin arkasından sessizce onu takip ettim. Başka bir ameliyathaneye girdi. Doktorlardan biri beni gördü diğerlerine bir şeyler söyleyip yanıma geldi.

"Sen onun arkadaşı mısın?" (Doktor)

"E-evet, o iyi olucak değil mi?!" (Izuku)

"Şuan bir şey söyleyemem arkadaşının durumu fazlasıyla ağır ama kurtulma şansı da var" (Doktor)

"Na-nasıl yardımcı ol-olabileceğim bir ley varsa lütfen söyleyin!" (Izuku)

"Malesef senin yardım edebileceğin bir şey yok, seninde eskiden kalma ciddi yaraların olduğu için pek bir şey yapamazsın ama..." (Doktor)

"Ama?" (Izuku)

"Biraz önce görmüşsündür gözleri açıktı, gözlerini açar açmaz 'bende seni seviyorum' dedi. Arkadaşı olduğun için kime söylediğini bilebilirsin diye düşü-" (Doktor)

Ağlamam şiddetlendi. Belki bu onun son sözleriydi. Belki Kacchan olmasaydı hikayemiz mutlu bir sona doğru başlıyacaktı. Keşke daha sert bir yumruk atsaydım. Ne diyorum ben daha sert bir yumruk mu? Öldürmeliydim. Ameliyathane'nin üstünde dijital yazılar yazmaya başladı. 'Nakil başarılı bir şekilde gerçekleştiriliyor' nakil mi? Ne nakli? Dışarıda duran doktorlara sormaya çalışsamda bir yanıt alamadım. Kimden nakil alıyorlardı? Annesi desem annesi zaten hasta, babası nakilden kahramlığı etkilenir diye düşünürdü, kardeşleri desem bu ay yurtdışına gitmişlerdi. Öğrenmemin tek yolu beklemekti. Aradan üç saat geçtikten sonra uyuyakalmışım. Doktorlar benide farklı bir odaya yerleştirip yaralarımı sarmışlar. Uyandığımda her yer çok bulanıktı. Muhtemelen bir ilaç yüzündendi. Etrafıma bir göz attım normal bir hastane odasıydı. Hafif aralık olan kapıdan ameliyathane kapısının açıldığını ve iki sedyenin çıkarıldığını gördüm. Ayağa kalkmaya çalıştım ama kolumdaki serumlar bana engel oldu. Serumların çıkararak tutuna tutuna doktorların yanına gittim. Todo'nun götürüldüğü oda numarasını öğrendim. Doktorlar bana birde tekerlekli sandalye verdi. Sandalyenin tekerlerini döndürerek 38 numaralı odayı aramaya başladım. Önüne gelince duraksadım, göz yaşlarıma yine hakim olamadım. Yavaşça kapıyı açtım ve Todo'nun olduğu sedyeye doğru ilerledim uyuyordu, nefes alışverişleri normaldi. Gülümsedim. Tam kapıya yönelmişken aklıma yanındaki sedye geldi. Nakil alınan kişi orada yatıyordu. Kim olduğunu merak ettiğim için bakmaya karar verdim. Onu görünce şok oldum.

Kacchan ...

O bıçak onun yüzünden saplanmıştı zaten? Sorgulamaya daha yeni başlamışken konuşmaya başladı.

"De *öksürür* ku, senden nef *öksürür* ediyorum" (Bakugou)

"BİPPPPP"

Senin nereden geldiğini anlamaya çalıştım sonradan gözüm Kacchan'ın kalp atışını gösteren ekrana takıldı. Dümdüz bir çizgi...

"Bende senden nefret ediyorum Kacchan! Te-teşekkür ederim!" (Izuku)

Bir anlığına ağzımdan sadece bu sözler çıktı. Hala neden Todo'ya nakil verdiğini bilmiyordum. Hem şaşkın hemde mutlu bir şekilde odadan çıktım.

~~~

Selammm bölümün AŞIRI saçma olduğunu biliyorum, duvarımda yazdığım üzre bir haftalık telefon yasağım var. Bu bölümü gizlice yazdım belki arada telefonu gizlice alıp bölümler yazabilirim. Bölümü çok aceleye getirdim özür dilerim ama umarım hoşunuza gitmiştir ^^

(673 kelime)

Make You Mine ~ Tododeku Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin