2.4

247 19 58
                                    

    Baekhyun bu gün büyük bir heyecanla kalktı yataktan. Kurduğu alarmdan önce uyanmıştı. İlk işi diğer üyeler uyanmasın diye alarmı kapatmak oldu. Sonra zıplaya zıplaya dolabının karşına geçti. Ne giyeceğine karar vermeye çalışırken bir yandanda şarkı mırıldanıp poposunu ritim ile birlikte sallıyordu. Gerçekten çok heyecanlıydı. Bu gün Hyomin ile buluşacaktı. Onun Hyomin' i ile.

     Şimdiye kadar yüzünü bir kere bile görmemesine rağmen ona karşı değişik duygular besliyordu ve bu duyguların aşk olduğunun farkındaydı. Bunu uzun bir süre önce kabullenmişti.

     Bir saat boyunca dolaptaki tüm kıyafetleri denemiş ve en sonunda kot pantolan ve bol bir görmekte karar kılmıştı. Hızlı bir şekilde duş aldıktan sonra seçtiği kıyafetleri giydi. Saçlarını özenle taradıktan sonra ona annesinin aldığı ve sadece çok özel durumlarda sıktığı parfümü sıktı. Bu sırada üyelerin ona yönelttiği soruları kısa cevaplar ile geçiştiriyordu.

     Kendini hızla yurttan dışarı atmıştı Baekhyun. Daha saat erkendi ama temiz havaya ihtiyacı vardı. Hem erken gitmekten ne zarar gelebilirdi ki. Yolda şarkı mırıldanarak yürürken karşısında gördüğü çiçekçi ile gözleri parlamıştı. Hızlıca içeri girmiş ve mağazada bulunan her çiçekten birer taneyi içinde bulunduran dev bir buket oluşturtmuştu. Parasını ödedikten sonra devam etmişti yoluna. Sonunda o gün için kapattırdığı kafeye girmişti. Daha belirledikleri saatin gelmesine 15 dakika vardı.

     Bir buçuk saattir bekliyordu ve gelen giden yoktu belki işi çıkmıştır diye düşünüp beklemeye devam etti.

    Bekledi.

    Bekledi.

    Bekledi.

    Sabahın 11' inde geldiği kafede gece  saat 3' e kadar bekledi ama kimse gelmedi. Dolu gözleriyle kalktı masadan tabi birde geldiğinden beri elinden bir kere olsun bırakmadığı çiçeklerle. Büyük bir umutla girdiği kafeden koşarak çıktı. Yurda gelene kadar koştu. Gelince çiçekleri Sehun' un kafasına fırlatıp  kendini de yatağa fırlattı. Yorganı kafasına kadar çekip ağlamaya başladı. Göz yaşları bir nehir gibi akıyordu yastığın üzerinden. Ona ne olduğunu soran kardeşlerine bir iki kelimeyle durumu özetledikten sonra mesajları okumaları için telefonu uzattı fakat Chen' in sesi aniden ağlamayı kesmesine sebep oldu.

    "İyi de kimse sana mesaj atmamış ki."

Fake Message \\ BBH texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin