Odaya çıktım . Duş alıp , en sevdiği elbisemi giydim , makyaj yaptım. Bugün özel bir gündü değil mi?.
Aşağı indiğimde kadının çoktan gittiğini farkettim. Yemeği yapmıştı. Masayı özenle hazırladım ve mesaj attım "Seni bekliyorum" diye.Cevap tabikide yoktu. Önce iki saat masada bekledim. Sonra hamileleğin etkisiyle çok yoruldum ve koltuğa uzandığımda saat 11 e geliyordu. Bir kaç tıkırtıya uyandım saat 1 e geliyordu. Çıkardığı sesten beni uyandırdığını farketmemiş gibi yanıma doğru geldi. O kokusu huzurum olan adam şimdi içki kokuyordu. Yere oturdu, başladı ağlamaya. Ah adamım sen ağlamazdın ne oldu sana böyle , göz altların kızarmış. İlk defa gözlerinde korkuyu gördüm benim cesur kahramanımdı o . Bunlarin hepsini yemek için yaktigım mumların o loş gölgesinde görüyordum.Anlamıştım bugün kötü bir sey olacağını. Bizim bedenlerimiz nasıl evliyse , ruhlarımızda evliydi.. Tam bunlari düşünürken konuşmaya başladı.