Düzenbaz sistemin masum insanlarına ;
Hayatı neye benzetiyorum aslında biliyor musunuz? Çocukken oynadığımız bilyelere. Hani şu yuvarlak,içini kırsak acaba ne çıkacak deyip merak ettiğimiz, kazanınca sevinçten havalara uçtuğumuz, kaybettiğimizde çocuk kalbiyle ağlayıp sızladığımız o bilyelere... Hayatta buna benzemiyor mu? Eğer oyunu kurallarına göre oynarsan kazanırsın,ama kurallara karşı gelirsen kaybeden taraf olursun. Hayatı nasıl yaşayacağımıza biz değil çevremizdeki kurallar karar veriyor. Örneğin hanginize ilkokula giderken 'gitmek istiyor musun?'diye sordular. Zaten saçma olurdu böyle bir soru. Herkes annesinin elinden tutulduğu gibi ayak bastı ilkokul sıralarına. Sonra ortaokul,lise,üniversite derken tüm hayatınızı okul koridorlarında geçirdiğinizi fark ediyorsunuz. Sonra soruyorsunuz kendinize ' tüm bunlar ne için,ben niye burdayım?'Cevap alamıyorsunuz haliyle. Sonra sistem doğrultusunda doğru yanlış demeden sizden ne isteniyorsa onu yapıyorsunuz. Önce liseye girmek için bir sınava hazırlanıyorsunuz ,sonra liseye girdikten sonra üniversiteye gidebilmek için bir sınava giriyorsunuz,ha o da yetmiyor üniversite bitince bir yerlere atanmak için KPSS denilen sınava giriyorsunuz ,yok alan sınavıydı,yok LYS,YGS , mülakat sınavları,final,vize daha kim bilir adını bile bimediğim hangi sınavlar.Ve en kötüsü de ne biliyor musunuz? Tüm bunları yapmaya mecburuz. Hatta şöyle söyleyeyim;Mecbur bırakıldık.Çünkü bu zamanda senin adamlığın değil,üstüne giydiğin pahalı kıyafet sorgulanıyor.Çok terbiyeli, dürüst,efendi birisindir mesela ama işin yoktur.Tamircide çırak olarak çalışırken bir anne ile çocuk yanınızdan geçtiğinde anne çocuğuna :'Bak okumazsan bunun gibi olursun'deyip seni örnek gösterir.Sen efendi olmuşsun,dürüst olmuşsun kimin umrunda?Üstüne bir takım elbise giyemedikten sonra... Beyefendi değilsin başkalarının gözünde.
Düşünsenize bir kere 12 sene boyunca okuyorsunuz ve hayatınız o 12 senenin sonunda girdiğiniz 3 saatlik bir sınava bağlı.Çok acımasızca..Eğer 2 musluğun bir havuzu ne kadar sürede doldurduğunu bilebilirsen başarılı sayılıyorsun insanların gözünde.'Çok çalışmış,aferin zehir gibi çocuk iltifatları' yağıyor.
Bana kalırsa bu hayatta yarış atı gibi yarıştırılmaktan başka bir işe yaramıyoruz.Herkes önündeki atı düşürüp öne geçme peşinde.Çıkar uğruna yapılmayacak şey kalmamış .Öyle ki arkadaşlıklar bile çıkar üzerine kuruluyor. Bütün sene yüzüne bakmadıkları insanla sınav zamanı gelince canımlı-cicimli oluyorlar. Yaz tatilinizde kaç arkadaşınız halinizi hatrınızı soruyor ki? 3-5?? Ya da lise bitince mutlaka görüşüceğiz dediğiniz kaç arkadaşınızla görüştünüz.
Aslında söylenecek daha çok söz var. Hani derler ya ;yazsam roman olur.İşte tam da bu yüzden yazıyorum...
-17 YAŞINDAKİ KIZIN KALEMİNDEN-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İçimdeki yük
ChickLitBizi yerle bir eden gençliğimizi çalan bu sisteme "dur" deme vakti gelmedi mi??!