1 ay sonra...
"Yah!! dikkatli taşı onları, içinde değerli eşya var!"
"Peki efendim,özür dilerim"
Taşınıyorum,babam çalışmamam şartıyla ayrı eve çıkmama izin verdi
Eşyalarımı taşıyan araba yola çıktı.Ben de çantamı alıp yola çıktım.Evim pek büyük değil
Min Jiyle aynı apartmandaO kasiyer çocuğu neredeyse bir aydır görmüyorum.
Bi teşekkür borçluyum ona1 hafta sonra
"Kim ya bu sabah sabah"
Gözümü ovalayarak yataktan kalıp kapıya doğru ilerledimEsneyerek kapıyı açtım
"Ya saat kaç olmuş tosbağa gibi uyuyosun ya"
"Saat daha 10 Min Ji"
Min Ji söylediklerime takmadan mutfağa doğru ilerledi.Ve ordan bağırmaya başladı yine
"Bu ne ya?buzdolabında bişey yok,ne yiyeceğim ben"
Gözdevirerek geri seslendim
"Kendi evinde yeseydin Min Ji"
"Birlikte yeriz diye düşündüm,zaten bi haftadır neredeyse her gün bende yiyoruz"
"Uff ben aç diğilim kendine bul bişeyler"
"Şimdi kedi gibi mırıldanmayı kes ve markete gidib bişeyler al,yemeği ben yaparım"
"Allahım,ben ne suç işledim de bunu bana yaşatıyosun"
Oflayarak oturduğum yerden kalktım ve üstümü bile değiştirmeden markete gittim
İçeri girip süt ve bi'kaç şey aldım.Esneyerek kasaya yaklaşdım.OLAMAZ
Beni bu halde gördü. Pijamamla gördü beni.
"Selam,uzun zaman oldu"
kızararak karşılık verdim
"Selam,evet öyle oldu"Şuan her ne kadar kendimden utansamda bunu ona söylemeliyim
"Şey..ben sana teşekkür edemedim,acaba bi kahve içe bilir miyiz?"
Şuan kıp kırmızı olduğuma eminim.Kocaman gülümseyerek "Tabi,olur"dedi.
"O zaman akşam saat..."
"7 de?"
"Olur"dedim.Parayı ödeyip yol boyu deli gibi sırıtarak eve vardım
Akşama doğru hazırlanıp çıktım.Jungkook'un numarası ben de vardı.Mesaj gelmişti
"****adrese gel"
Orayı bilmiyorum ki.Neyse taksiyle giderim.Tatlı kırmızı bi' elbise giydim.Saçımı açık bırakıp hafif dalgalı yaptım
Taksiye gideceğim yeri söylediğimde biraz şaşırdı sanki."Buraya mı giddiyorsunuz?!"
"E-evet"
Ormanlık bir yolda ilerliyoruz.Biraz ürkütücü.
Kook beni niye buraya çağırsın ki?Araba durdu. Yolun ortasında"Ş-şey bayım neden durduk"
"Dediğiniz yer burası"
"B-burası mı emin misiniz?!"
"Evet"
Paramı ödeyip indim. Jungkooku aradım.Kahretsin!
Telefon çekmiyo.Taksi de gitdi.Napcam ben yaEtrafıma bakınırken ormanın içinde bi ışık gördüm.O tarafa doğru ilerlemeye başladım.Allahım!!
Jungkook etrafında ağaçlara bağlanmış bi sürü ışıkla ortada sofra.Takım elbiseyle çok şık olmuş
Kendimi tutamayıp yanına koştum ve sarıldım.Çok güzel kokuyor.
Oturduk yemek yedik.Sohbet ettik.Sonra Kook bana bi sürprizi daha olduğunu söyledi.
Uzun elleriyle gözlerini kapattı.Yavaşca ilerliyoduk
çok geçmeden gözlerimi açtım.Yine uzun süslü bi salıncak.Hemen oturdumJungkook salıncağı sallamaya başladı.Bi süre sonra durdu ve önüme geçti.Ben de ayağa kalktım.Ellerimi tutdu.
Gözlerimin içie baktı.
"Jae Hwa,Seni seviyorum"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cashier~JJK
Fanfiction"Seni tanıdığım güne lanet olsun, Senin ailenin ölmesi benim suçum değil" "Bunun hesabını vereceksin" "Sen nasıl bir adama dönüştün böyle" "Hepsi senin suçun..."